Görünmez Adam’ın Görünümü

Sitemizin arşivine baktığınızda iki yılda bir Wells’in bir kitabının incelemesinin yapıldığını görürsünüz. Bir iki yıl daha geçti ve ben de sitemizde yer almayan bir Wells kitabını incelemeye karar verdim.

Başlamadan önce sizleri yazımla ilgili birkaç konuda uyarmalıyım: H.G Wells, bilim kurgu yazarları arasında en az sevdiğim yazardır, bu nedenle yazım biraz YouTube’daki ‘Angry Review’lar tadında olabilir. H.G Wells’in en az sevdiğim yazar olmasıyla birlikte kitapları arasında en beğendiğim de Görünmez Adam’dır. Bu doğrultuda yazım kitapla ilgili sevdiğim ve sevmediğim noktalardan oluşacak, haliyle biraz çevirisine de değineceğim. Wells hakkında bilgi vermeyeceğim, onunla ilgili Umut Çomak’ın Zaman Makinesi incelemesine göz atmanızı tavsiye ederim.

Görünmezlik

Görünmezlik mevzusu her dönemde insanoğlunun en büyük hayallerinden birisi olmuştur. Lakin bu mevzuyu (Keza zaman yolculuğu mevzusunu da) edebiyata taşıyan ilk kişi de H.G Wells olmuştur. Tabii genelde görünmezlik hep rahatça suç işleyebilmek ve kötülükler yapmakla özdeşleştirilir. Haliyle görünmez bir kişinin bir eşyayı satın almak şansı da yok denecek kadar azdır; genelde eşyayı edinebilmek için hırsızlıktan başka başvurabileceği yok da denebilir. ‘Görünmezler’in başına en yaygın olarak gelen olay da budur zaten.

Ancak Wells’in Görünmez Adam’ı toplumda yer edinebilmek zorunda olduğundan kendisini kıyafetlerle olabildiğince görünür kılmaya çalışır. Çünkü diğerleri tarafından görülemese de o toplumda varlığını sürdürmektedir. Kendisine kalacak ve tekrardan görünür olabilmek için çalışmalarını yürütebileceği bir yer bulmak zorundadır. Çünkü görünmez olmak hiç de umduğu gibi olmamıştır.

Bilimsel Temeller

Ana hatlarıyla kitabın konusu bu şekilde. Bu noktada Wells ile ilgili, özellikle bu kitapta, sevdiğim bir noktaya değinmek istiyorum: Görünmezliği çok güzel bilimsel temellere dayandırmış. Nitekim bunu önsöz ve son sözünde görebilirsiniz. Zaman Makine’sinde eksik gördüğüm nokta da buydu zaten; Zaman Makinesi’nin çalışma mekaniğini bilimsel temellerini, nereden geldiğini hatta tasvirini dahi atlayıp yalnızca bir araç olarak karşımıza çıkmasıydı.

Bu kitap ile ilgili sevdiğim bir başka konuya gelirsek; Wells’in görünmezliği yalnızca bilimsel olarak değil duygusal ve toplumsal olarak da ele almış ve bunu da bizlere müthiş bir şekilde aktarabilmiş olması. Hatta eserdeki felsefi ve psikolojik irdelemeler de oldukça hoşuma gitmişti. Nitekim etkileşim konusundan da bir hayli zengin bir eser olduğunu biliyoruz: Başta Platon’un görüşlerinden esinlenmiş olması; edebiyata Görünmezlik kavramını kazandırmış olması, hatta buna bağlı olarak bir çok edebi eserin ve filmin bu eserden etkilenmiş olması, hatta bu eserden etkilenenler arasında Ahmet Hamdi Tanpınar’ın da olduğunu biliyoruz.

Bu kadar övgüden sonra biraz da kitapla ilgili sevmediğim kısımlara geleyim; öncelikle Wells’in hikaye anlatıcılığını beğenmediğimi söylemeliyim. Üslubu bana çok mekanik geliyor. Nitekim Wells’in en az sevdiğim bilim kurgu yazarı olmasının sebebi de bu.

Çeviri Hakkında

Kitapla ilgili bir diğer sevmediğim şey ise çevirisi. Çevirisini akıcı bulmadığımı belirtmeliyim. Bunun temel sebebi dipnotların fazlalığı (ve gereksizliği). Misal Pike kelimesi Pique olarak yazılıp altına dipnot olarak ‘Pike’ denmiş. Muhtemelen Wells’in bu kelimeyi italik yazmasının sebebi vurgu yapmak istemesi değil kelimenin Fransızca olmasıydı. Bu nedenle dipnot olarak vermeye gerek yoktu diye düşünüyorum. Dipnotların fazlalığı dışında akıcılığı baltalayan bir diğer unsur da kelimelerin tutarsızlığıydı. Örneğin; yer yer Görünmez Adam olarak ifade edilip yer yer Görünmeyen Adam olarak ifade edilmiş. Bunun da okurken beni rahatsız ettiğini söylemeliyim.

Genel olarak çevirisi ve üslubu dışında Wells’in en derin, en yoğun kitabı olduğunu düşünüyorum bu kitabın. Karakteri derinlemesine inceleme imkanı buluyoruz bu kitapta. Her ne kadar Wells, Zaman Makinesi isimli eseriyle ünlü bir yazar olsa da, Görünmez Adam’ın da bir o kadar (Hatta belki de daha çok) övgüyü hak ettiğini düşünüyorum.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar