İki Cephe, Tek Doktor – Doctor Who: Savaş Makineleri
-
Gülçin Akturan
- Kitap
- 21 Haziran 2016
Bu zamana kadar Doktor’un yakından tanıdığımız 12 yüzüyle karşılaştık. Hepsinin hikayesini bize aktarıldığı kadarıyla öğrendik ve kişiliklerindeki farklılıkları gözlemleme imkanına sahip olduk. Bir tek Daleklerle Zaman Lordları arasında geçen savaş boyunca sahnede olan Savaş Doktoru’nu tam olarak tanıyamadık. Savaş Doktoru’nu yakından tanıma fırsatı sunan güzel bir maceraya hayır demezseniz, İthaki Yayınları’ndan çıkan “Doctor Who: Savaş Makineleri” tam da okumanız gereken kitap.
Büyük Zaman Savaşı galaksinin her noktasına nüfuz etmiştir. Pek çok gezegen dalekler tarafından ele geçirilmiş ve tahrip edilmiş durumdadır. Moldox gezegeni de galaksinin diğer noktaları gibi Büyük Zaman Savaşı’ndan nasibini almıştır, insanlar birer birer toplanıp bir merkeze götürülmekte ve karşı çıkanlar o anda imha edilmektedir. İnsanlığın yerleşerek geliştirdiği gezegen, toz ve yıkıntıdan başka bir şeyin olmadığı bir yere dönüşmüştür. Her şeyin ortasında Cinder isimli kızıl saçlı bir genç kız Daleklere karşı elinden geldiğince savaşmaktadır. Güne başlarkenki amacı bir önceki günden daha fazla Dalek öldürmek olan Cinder, arkadaşı Finch ile birlikte çıktığı bir görevde Daleklerle yapılan çatışmada Finch’in katledilişine şahit olur. Tam kendisi için de benzer bir son gerçekleşecekken, gökten düşen mavi kulübe ve içindeki adam sayesinde kurtulur. Yalnız bazı sorunlar vardır. Cinder karşısındaki adam onu ne kadar ikna etmeye çalışırsa çalışsın, yanında başka biri olduğunu hatırlayamamaktadır. Bu hafıza sorunu bir yana, gökten mavi polis kulübesiyle düşen bu ihtiyarda belirgin bir tuhaflık vardır.
Mavi polis kulübesinin bir TARDIS, ve içindeki ihtiyar görünümlü adamın da en az Dalekler kadar suçladığı ve karşılarında gardını hazır tuttuğu Zaman Lordlarından biri olduğunu öğrenen Cinder, TARDIS’i yıllardır içinde bulunduğu cehennemden kaçmanın en güvenli yolu olarak görür. İsminin Doktor olduğunu söyleyen Zaman Lorduyla onu Daleklerin merkezine götürmesi karşılığında anlaşır. Ancak Moldox’ta başlayan yolculuk Cinder’ın tahmin ettiği kadar kısa sürmeyecektir.
Maceranın kalanında yaşananlar ve gidilen yerler hakkında burada uzun uzun ve detaylıca konuşacak değilim. Ancak bazı noktalar üzerinde durmadan da edemeyeceğim. Dizide yalnızca bir bölüm görebildiğimiz ve o bir bölümde bile taşıdığı sorumluluktan ne kadar pişman olduğunu gördüğümüz Savaş Doktoru’nu bu kitap sayesinde çok daha yakından tanıma imkanı buluyoruz. Doktor olmakla bir savaşçı olmak arasında gidip gelen Zaman Lordumuzu “No more” noktasına getiren olayı da bu kitapta görebiliyoruz. Yani bir bölümde tam olarak tanıyamadığımız doktoru çok daha yakından tanırken, aslında her ne kadar kendisini bir savaşçı olarak nitelendirip Doktor kimliğini bir kenara bıraktığını söylese de bunun yalnızca lafta olduğunu anlıyoruz. Nihayetinde hem Dalekler hem de kendi halkı tarafından “insani” olma zayıflığına sahip olduğu söylenen Doktor, savaş dahilinde de aynı özelliğini koruyor.
Daleklerin insanları buldukları yerde imha etmeyip toplama merkezlerine götürmesi Doktor için çözülmesi gereken bir olay haline gelir. Dalekler hangi amaç doğrultusunda karakterlerinin en belirgin özelliği olan imha etmeyi bir kenara bırakmaktadır? Bir de Cinder’ın en yakın arkadaşının katledilişini bir türlü hatırlayamaması gibi rahatsız edici bir gerçeklik vardır tabi. Doktor bununla Daleklerin amacı arasında bir bağ olduğunu düşünür. Böylece Doktor, insanları ne amaçla kullandıklarını anlamak için öncelikle Daleklerin peşine düşer.