Ejderha Mızrağı evrenine ait kitaplar ile ilgili yazdığımız yazılara ikinci üçleme olan İkizler Serisi ile devam ediyoruz. İlk üçlemeden sonra kelimenin tam anlamıyla daha fazla Raistlin demek olan bu serinin ilk kitabı Ejderha Mızrağı: İkizlerin Zamanı bizi, Krynn üzerinde esaslı bir zaman yolculuğuna çıkartıyor. Öyle ki; zamanın yeniden inşasına şahitlik ettiğimizi bile söyleyebilirim.

Margaret Weis ve Tracy Hickman ortaklığı ile hayat bulan bir diğer üçleme olduğunu söyleyerek yazıya devam ediyorum. En sevilen rol yapma evreninin kitap sayfaları ile buluşmasındaki katkılarından dolayı bir kez daha saygı duyduğumu da belirtmek isterim. Epik fantastik yazının baş tacı yapılası yazarlarından olduklarını düşünüyorum.

Her Şeyin Başına

Yani neredeyse her şeyin. Krynn üzerinde şimdiye kadar gerçekleşmiş olan en büyük doğa olayı, tüm bir kıtanın şeklini değiştirmeye yetecek güçte. Bununla kalmayıp Ansalon üzerinde yaşayan herkesin hayatını derinden etkileyebilecek “ağırlıkta” olan bir olaydan bahsediyorum. Sözünü ettiğim hadise ilk üçlemede -tabiri caizse mevsim ejderhalarında- sık sık sözü edilen Afet’ten başkası değil. Ve şimdi bu olayın yaşandığı zamana, 962 yılına geri dönüyoruz. Nasıl mı? tam olarak şöyle.

Mızrak Savaşları’ndan neredeyse hemen sonra -bir yıl kadar sonra- başlıyor hikaye. Karanlık Kraliçe yenilmiş, Krynn üzerine yeniden barış ve huzur geri gelmiştir. Solace eski haline dönmüş, Mızrak Savaşı kahramanları hayatlarına mutlu mesut devam etmektedir. Ancak çok geçmeden anlaşılıyor ki bu huzur ortamı anlaşılan o ki kimileri için mevzu bahis değil. Mesela Raistlin için huzur hiçbir zaman tam anlamıyla hayatında yer edinemeyen bir olgu. Siyah cübbe kuşanan, herkesin göremediği gökteki üçüncü aydan güç çeken Raistlin için arayış hala devam etmektedir. Var olmanın anlamını güçlü olmakta olduğunu düşünen büyücünün yolculuğu asıl şimdi başlıyor.

Daha fazla güç sahibi olabilmek için duyduğu açlık ve bu yoldaki hırsı onu akıl almayacak eylemlere sürüklemektedir. Öyle ki zaman mevhumunu bile ortadan kaldırmayı kafasına koyup, haddinden fazlasına el uzatmaya kadar varır. Zaman nehrinde gerilere gitmek ve ihtiyacı olan güce kavuşmak için planlar yapmaya başlar. Amacına ulaşabilmek uğruna karanlık büyücü, herkesi gözden çıkartmaya hazırdır. Bu öz kardeşi, ikizi, hatta tüm sevenleri olsa bile.

Yapılan onca savaş ve yaşanan onca maceranın ardından Caramon, tüm olup bitenlerden sonra, er şey huzura kavuştuğu sırada bir çeşit depresyona girer. Koca cüssesi ile sürekli birilerine yardım etmeye, kendisine görev verilmesine alışkın savaşçı bir çeşit boşluk hissi ile tabiri caizse ortada kalır. Teselliyi de üçüncü sınıf meyhanelerde içtiği kötü içkilerde arayan iri kıyım savaşçıya hiç hazır olmadığı bir görev verilir.

Tanrılar arasında iyiliğin ve barışın savunucusu olan Paladine’ın bir rahibesine amacına ulaşması için yolculuğunda eşlik etmesi gerekmektedir. Crysania adlı rahibenin tek dileği ise Rasitlin’e ulaşmak ve onu yolundan döndürmek, iyiliği güzelliği anlamasını sağlamak. Ancak işler hiç de tahmin etmeyeceği yerlere varır. Zamanın sularında geriye doğru sürüklenirken Raistlin’in karşısına kim çıkabilecek. Kim bu çılgınlığa dur diyebilecek…