İntikam İçin Yola Çıkmış Bir Uzay Gemisinin Hatıraları: Adalet

İçeriğinden büyük beklentileriniz olan bir kitabı okumaya başlamak, rutin okumalarınızdan tamamen farklıdır. Azalmayan bir heyecan hissiyle başlar ve ne olduğunu anlamadan bitirirsiniz. Ya da en azından bende böyle oluyor. Adalet’in geleceğini öğrendiğimde de beklentim bir hayli yüksekti.

Ann Leckie, ismini daha önce duymadığım bir yazar. Sonra baktım, meğer kimse duymamış. Ta ki ilk kitabı olan Adalet (Ancillary Justice) ile bilimkurgu edebiyatında dağıtılan en prestijli ödüllerden beşini birden alana kadar. Aldığı ödüllerin arasında Hugo, Nebula ve Arthur C. Clarke ödülleri var ve bunlar yanında beş tane daha ödüle aday olmayı da başarmış. Beklentiden bahsetmiştim, tam olarak bundan bahsediyorum: Adalet geldi, ama nasıl geldi?

Kitapta herhangi bir zaman dilimi verilmemiş, ancak uzayın sonsuz boşluğunda kurulmuş imparatorlukların olduğu ve bunların kendi aralarında anlaşmalar yapıp savaşlara girdiği bir dönemde geçiyor hikaye. Söz konusu imparatorluklardan ve en köklü olanlarından bir tanesi de Radchaii ve insan ırkını temsil eden halk olarak karşımıza çıkıyorlar. Gelişen teknoloji sayesinde güneş -yıldız- sistemleri arasında seyahat etme imkanı olan Radch halkı, “hazır gelmişken işgal edelim” diyerek bünyesine sayısız gezegen katarak gücüne güç katar. Sonuç itibariyle büyüyen bir oluşumun ihtiyaçlarının da doğru oranda artması kimseyi şaşırtmıyor. Bahsi geçen işgaller ise o hep okuyup, izlediğimiz uzay gemileriyle çıkartma yapmak şeklinde gerçekleşiyor. Ancak bazı gemiler diğerlerinden çok daha özel. Donanmanın en büyük kuşatma ve takviye gücüne oluşturan Adalet’ler.

Ann Leckie

Ann Leckie

Bu gemilerden pek fazla yok. En yaşlıları üç bin yıldır faal durumda olan Adalet gemilerinden iki bin yaşındaki Toren’in Adaleti, Radch’ın Efendisinin kararıyla gerçekleştirilen en son işgal ya da kitapta geçtiği ismiyle “topraklara katma” sürecinde görevli olan gemi olarak karşılıyor bizi. Tüm görev süresi boyunca bunun gibi birçok deneyim yaşamış, Toren’in Adaleti. Ancak bu sefer işler hiç de umulduğu doğrultuda gitmez. Herhangi bir sorun çıkmaması beklenen bu süreçte imparatorluk yönetiminin büyük bir tehditle karşı karşıya olduğu anlaşılır. Kale içten fethedilmek istenir. Bu uğurda hain/hainler aranırken bir çok masum insan canından olur. Olayların geldiği duruma daha fazla seyirci kalamayan Toren’in Adaleti, harekete geçmeye karar verir.

Adalet imparatorluğa gelecek, ancak intikam alındıktan sonra!

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar