Bundan önceki 3 yazımızda, dev kronolojiyi oluşturan kitapların özetlerini vermiş ve serilerin genel şablonlarını anlatmıştık.

Bu yazıda ise, Asimov’un yarattığı bu evrendeki bazı teknolojilerden bahsedeceğiz. Bu teknolojilerin büyük kısmı bu gün kullanılmakta ya da üzerinde çalışılmaktadır.

Robotlar

Pozitronik beyin teknolojisi ile çalışmaktadırlar. Robotlarla ilgili olan tarihin ilk dönemlerinde metal, insanımsı görünümlülerdir (Starwars – C3PO benzeri). İlk büyük robot üreticisi “Amerikan Robotları/U.S Robotics” isimli şirkettir. Sadece tek bir kısa hikayede “Consolidated” isimli rakip bir şirketten bahsedilir. Buna rağmen pozitronik beyin teknolojisinin patenti Amerikan Robotları şirketine aittir.

Belli dönemlerde insan gibi görünmeyen farklı robotlar üretilse de temelde, insana benzer robotlar hikayelerde rol oynamıştır. Serinin ilerleyen dönemlerinde (geçiş belirsiz olmakla birlikte) Dünya’da robotlar yasaklanmış ya da tabu haline gelmiştir. Ancak Uzaycı kolonilerinde ve gezegenlerinde, çok gelişmiş hatta Daneel gibi her bakımdan insana benzer robotlar üretilmektedir.

Dış görünüşü değişen robotların, beyinleri de çok gelişmiştir. Basit bir çıkarsama ile insana ne kadar benziyorsa o kadar yeni ve o kadar gelişmiş bir beyne sahip olacağı öngörülebilir.

Ayrıca daha gelişmiş robotlar, insanların çok üstünde reflekslere, güce ve dayanıklılığa sahiplerdir. Eğer doğru şekilde hareket ederlerse, herhangi bir insanı bir saniyeden kısa sürede etkisiz hale getirebilirler.

Pozitronik Beyin

Tam olarak bilgi verilmese de günümüzdeki kullanılan elektronik devrelere benzememektedir. Daha çok sayısız minik kanaldan oluşan, kemiksi bir malzemeyi andırmaktadır. Daha tasarım aşamalarında, karar vermelerini sağlayan bu kanalların işleyişlerine 3 Robot Yasası uygulanmaktadır.

Eğer robot bir şekilde 3 Yasaya karşı gelirse, pozitronik kanalların bilgi iletiminde kısırdöngüler ortaya çıkmakta ve robotun delirmesine yani kendini kilitlemesine neden olmaktadır. Bu tür kilitlenmeler ise geri dönüşsüz olmaktadır. Bu tür bir hatadan dolayı bozulan robotların zihni kalıcı olarak ölmektedir. Bazı olaylara şahit olan robotların, kullanışsız hale getirilmek için insanlar tarafından bilinçli olarak bu şekilde tahrip ettirildiği görülmüştür.

Bilinçli ya da bilinçsiz olarak kısırdöngüye giren robotlar, genellikle ya yasaya karşı gelmişler ya da içinden çıkamayacakları ve yasaya karşı gelen bir problemle karşılaşmışlardır. Hatta bazen yasaya karşı gelebilecek düşünceler bile robotları kilitlemeye başlamakta ya da tabiri caizse acı çekmelerine neden olabilmektedir.

Daha gelişmiş robotlarda bu tür hata riskleri azalmaktadır. Daneel gibi en gelişmiş robotların beyinleri, doğrudan yasaya karşı gelmedikçe bu tür düşünceler yüzünden bozulmamaktadır.

Ayrıca bazı robot modellerinde, kendi aralarında iletişim kurabilecekleri bluetooth benzeri “pozitronik alan” isimli bir bilgi aktarım sisteminden de bahsedilmektedir.

Hiper Uzay Motorları ve Yıldızlararası Sürüş

İlk kez “Ben, Robot!” kitabındaki Beyin Robot tarafından keşfedilmiştir. Bu günlerde uzayın ve zamanın bükülebilir olduğu teorilerine bağlı olarak çalışır. Kabaca; uzay  gemisi öncelikle gezegenler ve yıldızlar gibi büyük çekim alanı yaratan dev gök cisimlerinden uzaklaşır ve hiper uzay motorlarını çalıştırarak, Galaksi’nin başka bir yerine doğru olan uzayı büker. Böylece gitmek istediği yere bir anda ulaşır.

Doğal olarak gideceği yerin de büyük yer çekimi alanlarından uzak olması gerekmektedir. Kalan mesafeyi yine alışılageldik metodlarla ilerler. Ancak bu sıçrama işlemi öncesinde Galaksi’nin hareketinden dolayı çok incelikli ve vakit alan navigasyon hesaplamaları gerekmektedir.