İşte Premier Lig Bu, Ama Neden? – Kökler

Yaşayan en eğlenceli futbol tarihi anlatıcısı David Winner, Kökler: İngiliz Futbolunun Yakın Tarihi adlı kitabında İngiliz Futbolu’nu ele alıyor. Peki maçları ve futbolu ne kadar anlatıyor? Eee, neredeyse hiç. Onun yerine İlk Sanayi Devrimi, Monthy Python, İngiliz Değerleri, İkinci Dünya Savaşı… gibi İngiltere üzerinde etkili olmuş olaylar anlatılıyor. Bu anlatım ders anlatır gibi değil de, kafede sevdiğiniz bir arkadaşınız bir konuyu eğlenceli bir dille size anlatıyormuş gibi. Çok ses getiren ve yine futbol üzerinden kültür anlattığı Harika Portakal gibi, yayıncısı İthaki Yayınları.

Çünkü Bu Oyun Böyle Oynanır!

İngiliz futbolu, yazarın da iddia ettiği üzere dünyanın en muhafazakar futbollarından birisidir. Her ne kadar günümüzde futbol serbest piyasa ekonomisinin gözüne vuran bir hale geldiyse de, bu durum değişmemiştir. Takımlarda yabancı oyuncular vs olabilir, ancak zihniyetler çok çok daha yavaş değişir. The Onion Model of Culture, yani kültürün soğan modeli denen şeyde en altta values (değerler) vardır ve çok yavaş değişirler. Şimdi sorulabilecek çok iyi bir soru sorayım kendime hemen. Yıl olmuş 2018, ne kadar yavaş değişebilir ki? Bu sorunun cevabı MK DONS takımıdır. Takım zamanında FC Wimbledon adında bir takımdır, ancak battığında takıma sızan bazı aklı evveller takımı kendi şirketleri için satın alır, FC Wimbledon’u öldürür ve yerine de kendi takımlarını koyarlar. Bu takım, açık ara farkla en nefret edilen takımdır çünkü bütün değerlere terstir, öyle ki bu adamlar yüzünden kanunlar değiştirilmiştir.

Ben bunu neden anlattım, çünkü İngiliz toplumu böyle bir toplum. İnanılmaz melankoli takıntılı bir ülkenin geçirdiği travmalardan sonra kendisini toplamaya çalışmasının hikayesidir bu kitap. Her başarısızlığın nasıl bir Punk şarkısı ya da grubuna dönüştüğünü anlamak mı istiyorsunuz? Gelmiş geçmiş en İngiliz Futbolcu’nun neden Roy Keane olduğunu mu öğrenmek amacındasınız? Toplumsal dinamiklerin en net görüldüğü ve en net ayrıştırıldığı alanı mı arıyorsunuz? Öyleyse elinizde tuttuğunuz kitap doğru kitap.

MK DONS

Harry Kane’in Golüyle İngiltere Bir Kez Daha Öne Geçiyor

Geçer tabi. Bi kere adamın adı Harry Kane. Tipik İngiliz golcüsü: Hızlı, güçlü, çevik. Durmak bilmiyor, pes etmiyor. Tıpkı ondan, ve, eee… Viktoryan dönemde mastürbasyon yapmasından korkulan orta okul çocuklarından beklendiği gibi? Ne alaka? Kökler işte o alakanın kitabı. Ben bu yazıyı yazdığımda İngiltere Dünya Kupası’nda ilk maçını oynamıştı. Ben Çeyrek Final – Penaltılar sonucu elenme şeklinde bir son bekliyorum onlardan, da esas söylemek istediğim adamın yazdığı her şeyi hem sahada hem de İngiliz basınında görebilmenin hala mümkün olması harika. Bir imparatorluğun çöküşünün, toplumun sosyal yapısına etkisini ve İngilizlerin nostalji ile karışık kibirli melankolisini nasıl yarattığını adım adım anlatmış Kökler kitabı bize. (Yarı finalde, uzatmalarda elendiler.)

Açıkçası futbolda baş gösteren problemleri ya da değişimleri ele alma şeklini seviyorum yazarın. Sonuçta oyun daima topluma göre şekilleniyor, özellikle de günümüzde. Zaman içerisinde de talep gören oyunu hep taraftar belirleme hakkına sahip. Bugün maçlar, yayıncı kuruluşun reklam kazancına göre başlatılıp bitiriliyorsa bunun en önemli sebebi “Reyting alan” çok taraftarlı takımların dominasyonudur. Bu da bizi aşağıdaki önemli soruya getiriyor.

Harry Kane

Kökler Kuruyor mu?

İngilizler, gerek skor, gerek oyun gerekse de gerçek anlamıyla pek çok felaket yaşadıktan sonra, futbolun spor olarak erdemlerine ve estetiğine daha sonradan uyum sağlamaya başladılar. Bu durumun etkileri elbette ki saha içinde kendisini belli ediyor. Peki ya saha dışında? İşte o konuda garip bir şekilde İngiliz Muhafazakarlığı kökler kurumasın diye bir koruyucu, bir can suyu görevi görüyor. Herkes kendi takımına sahip çıkıyor ve ses çıkartmaktan geri kalmıyor. Bu nedenle de en adil dağılımın yapıldığı maç yayın hakları havuzuna falan sahipler, bu da hiç bir takımın küçülüp kaybolmamasını sağlıyor. MK DONS’a gelince, onlar da League Two’ya gerilediler, taraftarların ise küllerinden diriltip Onuncu ligden başladıkları yolculukta geldikleri yer League One. Köklerin salındığı yer sulak, verimi bol yani.

İngiltere’de benim sayabildiğim kadarıyla yirmi üç lig var arkadaşlar. O kadar çok takımı destekleyen bir yapıdan söz ediyoruz yani. Toplam nüfus ise 53 milyon. Bütün bu hikayenin geldiği son nokta bu. Belli ki bu kökler öyle kolay kolay kurumaz. Karşılaştırma yapması açısından bizim ülkemizde futbolla yatıp kalkan 81 milyon var, lig sayısı ise dört profesyonel, dört amatör lig olmak üzere sekiz.

Uzun Top Atılır!

David Winner’in kitabı, oyunun tarihini göz önüne aldığımızda epey uzun bir dönemi anlatıyor. Bu anlatımı da dilimize çevirme işini İthaki Yayınları üstleniyor. Çeviri konusunda kimseye laf etmem, edemem. Gayet başarılı bir çeviri olmuş, kitabı okurken aldığım akıcılık hissini ben beğendim. Yazarın yine aynı yayın evince çevrilen Harika Portakal’ı ile kıyaslandığında belki biraz daha futbol meraklısı olmayı gerektiriyor, ancak o kadar olur. Satın almayı düşünürseniz, aşağıda yer alan bağlantıya tıklayabilirsiniz.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar