Mockingjay Part 1 (Alaycı Kuş: Birinci Bölüm) – Devrim Başladı, Capitol Düşecek!

Yine bir ikiye bölünme hadisesi. Harry Potter ile başlayan bu akım maalesef Açlık Oyunlarının son filminde de yer buldu. Esasında bu iyi bir şeydi zira kitap daha ayrıntılı anlatabilirdi. Ancak Alaycı Kuş bir devrimi başlatmış halde hikayeye girmiş ve asıl olayını Katniss’in devrimleriyle sonlandırmıştı. İlk kısım haliyle sadece Katniss’in buhranlarına ve iç çekişmelerine odaklandı ve bu da filmi akıcı olmayan bir hale soktu.

Mockingjay, seriye Alma Coin gibi oldukça önemli bir karakteri kattı. Kitaptaki tasviri filmde harika bir şekilde hayat bulan Coin benden tam not aldı. Kitaptaki donukluğu ve sertliği çok iyi yansıtılmıştı. Ama filmin zirve yaptığı bir kısım var. Hanging Tree şarkısı. Şarkı, belki de kitabı tam anlamıyla özetleyen şey. Serinin en yavaş filmi olmasına karşın Mockingjay Part 1 kitabın siyasi ve derinlikli yönünü en iyi yansıtan filmdi. Belki de filmde Peeta’nın olmayışı ve Katniss’in kendini aşktan çok isyana odaklaması bunun bir sebebi olabilir. Zira, diğer iki filmde gördüğümüz aşık kız burada kendini isyana ve Snow’u alt etmeye adıyor.

Film, kitaptaki hemen hemen her şeye sadık kalarak okuyucuyu memnun etti. Katniss’in siyah alaycı kuş kostümü, 13. Mıntıkanın yer altı tasarımı, başkentte yayınlanan propaganda videoları ve Katniss’in 11. Mıntıkada başkan Snow’a karşı nefret kusarak yaptığı konuşma hem kitap tasvirlerine ve olay örgüsüne uyuyor, hemde tüm serinin ana teması olan diktatörlüğe de sert çizgilerle yaklaşıyordu. Serinin belki de en siyasi filmiydi.

Mockingjay Part 2 (Alaycı Kuş – Bölüm 2) – Ve Final…

Mockinjay Part 2 önceki filmin kaldığı yerden başlıyor. Katniss boğazındaki izlerle hastanede yatarken sağlığına kavuşmaya çalışıyor. İlk 20 dakika durağan giden film, isyancıların karşılanması gibi olaylarla kitapla olan bağını belli ediyor. İsyancının Katniss’e silah çekmesi ve aralarında geçen diyalog kitaptaki olaylarla oldukça bağlantılı. Filmin en önemli özelliği ise artık olayların Capitol’e taşmış olması. Bu sefer ekip 13. Mıntıka dışına çıkıp meydana iniyorlar ve elbette Part 1’e göre aksiyon dozajı haliyle yükseliyor.

Mockigjay Part 2 kişisel olarak serinin en zayıf, kitabı en az yansıtan filmi. Şöyle ki; bu bir final ve yaptığı her şeyi toparlaması ve bir sunuş yapması gerekiyor. Elindeki iki buçuk saate yakın süredeyse akmayan Katniss & Peeta diyalogları ne yazık ki sıkıyor. Kitapta kendisini tamamen isyana, devrime ve Alaycı Kuş sembolünün temasına odaklayan Katniss, filmde hala aşk ikileminde kalan, devrim esnasında Peetayı düşünen bir Bella modeli çiziyor. Anlayacağınız Part 1 de karşımıza çıkan devrimci kız burada pek yok ama kendisi tıpkı kitaptaki gibi hümanist kişiliğini sürdürüyor.

Filmin kitaptan yansıttığı en güzel şeylerse; tüm ekibin Capitol’e girişleri, bombalardan kaçmaları sonucu yer altından devam edip mutantlarla dövüşmeleri ve tuzaklardan kurtulmaları. Aksiyonu oldukça yüksek bu sahneler kitapla birebir. Finnick’in nihai ölümünün gerçekleştiği ve mutantların geldiği sahnelerse kitaptaki gerilim dozunu filme çok iyi aktarmıştı. Film ve kitabın en önemli anıysa Katniss’in okunu Snow’a doğrultup ardından Alma Coin’i öldürmesi ve Snow’un tıpkı kitaptaki tasviriyle kendi kanında halkın ellerinde boğulması. Hatta o kadar ki, neredeyse tüm seri içinde en iyi işlenen sahne buydu diyebilirim. Peki geri kalanlar?

Maalesef yeterli değil. Panem’in özgür kalması, Capitol’ün iç yüzü ve üstünkörü anlatılan Prim’in ölümü filmin aceleye geldiği hissiyatını veriyor. Özellikle Coin’in yönetimi hemen devralması ve Katniss’in Prim sonrası yaşadığı acının derinlemesine işlenmemesi filmin zayıf olduğu noktalardandı. Ama filmin en büyük günahı, Prim’in ölümüne sebep olan Gale’in neredeyse hiç suçlu değilmiş gibi gösterilmesiydi. Kitapta, Gale’e karşı büyük bir nefret besleyen Katniss filmde sadece hafif bir kızgınlık gösteriyor. Tüm bunların sonucundaysa elimizde evlenmiş ve 2 çocuk sahibi olmuş Katniss ve Peeta kalıyor.

The Hunger Games inişli çıkışlı bir seriydi. Tüm filmler, kitaplardaki ana olayları filmlere aktarmış ancak karakterlerin derinliği ve tüm serinin asıl teması olan isyan filmlere çok az ve derinliksiz yansımıştı. Nitekim, bizleri bir şekilde mutlu eden ve bir nesli yepyeni oyuncular ve yazarla tanıştıran bu seri benim için hep unutulmaz olacak.