Korku Edebiyatının En Güçlü Kimliği: Sarı Kral Öyküleri

Tuhaf kurgu ya da korku edebiyatı. İnsanoğlunun bilmediği şeylerden ya da diğer bir deyişle şimdilik haberdar olmadığı şeylerden duyduğu korku ve dehşeti konu eder kendisine genellikle. Tamam korkunun ögelerinden illa bihaber olmamız gerekmese de, türün en başarılı örnekleri bu ve benzeri temalar ile karşımıza çıktı. Misal H.P. Lovecraft desem vücudunda bir ürperti oluşmadığını -en az bir kitabını okumuş- kimse söyleyemez. Bu ürpertinin en güzel tetikleyicileri olmuştur Lovecraft, Poe ve Chambers. Şimdi bu üç ismin tek bir kitapta toplandığının düşünün. Sarı Kral Öyküleri tam da böyle bir kitap…

Adı üstünde Sarı Kral efsanesi üzerine öyküler ile karşı karşıyayız. Robert W. Chambers’ın yazdığı Sarı Kral (King in Yelow) adlı kitaba adını veren mit ve bu mitle ilintili yukarıda adını zikrettiğimiz yazarların öykülerinden derlenen bir kitap elimizdeki. Cihan Akkartal tarafından özenle seçilip derlenen öyküler arasında neler yok ki?

poe1

Kitap ve kitaba hayat veren korku türünün mihenk taşları ile ilgili olan önsöz kısmında ne ile karşı karşıya olduğumuzun sinyali verilmiş bir bakıma. Her biri birbirinden büyük usta kalemlerden sızan Sarı Kral ve Hastur ile ilgili korku şöleni E.A. Poe ile başlıyor. Kızıl Ölümün Maskesi başlangıç hikayemiz. Yazarın en sevdiğim öykülerinden birisi olması şöyle dursun, her okuduğumda aynı duyguyu hissettiğimi söylemek isterim. Ölüm bir şekilde yolunu bulur, siz nerede olursanız olun.

Önsözün ardından karşılaştığımız kronoloji ve bu ilk öykü resmen “Her şey Poe ile başladı” diyor ve haklı olmadığını iddia edemem. Lovecraft’ın ilk dönemlerinden de bolca Poe esintisi olduğu söylenir, doğrudur.

carcosa

Carcosa…

Dört büyük ismin yer aldığı kitap esasen Chambers ağırlıklı olsa da, aslında yer alması elzem bir isim olan Bierce ile devam ediyoruz. Carcosa’da Yaşayan Biri ve Çoban Haita yazarın kitap içerisinde yer alan yegane hikayeleri ve ikisi de birbirinden iyi. Diğer öykülere nazaran daha kısa olsalar da, özellikle Çoban Haita en beğendiğim hikayeler arasında yerini çoktan aldı. Mutluluk ve mutlu olma kavramına güzel bir yaklaşım sunan hikayenin önemi karşımıza Hastur’u çıkarması. Tıpkı bir önceki hikaye de adı geçen Carcosa gibi.

Chambers Sarı Kral’ı kaleme alırken en çok etkilendiği kişi kuşkusuz bir anlamda öncülü Bierce. Hikayelerinde mekan olarak karşımıza -olaylar orada cereyan etmese bile- çokça çıkar Carcosa şehri. Bunun haricinde Hastur’da yarattığı Sarı Kral mitinde bolca adı zikredilen bir diğer isim, eşlikçisi. Bu iki hikayeden sonra resmen ipleri eline alıyor Chambers ve başlıyor bizi Sarı Kral’ın dünyasında gezintiye çıkarmaya.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar