Ray Bradbury’den Bir Çocuk Kitabı: Cadılar Bayramı Ağacı

Çocuk edebiyatı her zaman vakit ayırdığım ve çocuklar kadar eğlenerek okuduğum bir tür. O absürt hayal gücü, eğlenirken arada bir şeyler öğrenme durumu, her şeyin mümkün olabileceği ve kimsenin yadırgamayacağı dünyalar. Sevmek için çok fazla sebep var. Öykü konusunda sanırım okuduğum en iyi kalemlerden biri olan Ray Bradbury’nin Cadılar Bayramı Ağacı da yine bu saydıklarıma dahil.

Yüzde doksanımızın adını Fahrenheit 451 adlı distopik eseri ile duyduğu usta yazarın İthaki Yayınları’dan çıkan kitabında yedi tane ufaklığın arkadaşlarını kurtarmak için giriştikleri maceraları okuyoruz. Neler var neler…

O Olmadan Olmaz

Amerika’ dayız. Çocukların bir takvim yılı içerisinde belki de en çok bekledikleri günde geçiyor olaylar. Cadılar Bayramında. Yaşadıkları kasabanın en haşarı yedi ufaklığı adet olduğu üzere birbirinden korkunç kıyafetler ile sokağa çıkarlar. Birisi hayalet olur diğeri büyücü. Bir tanesi iskelet olmayı seçer diğeri dilenci. En ürkütücü halleri ile evlerin kapısını çalmak ve ‘Şaka ya da şeker’ kabilinden abur cubur toplama hazırlığındadırlar. Lakin normalde sekiz kişi olan kadroda bir eksik vardır. Ekibin herkes tarafından sevilen, elebaşı konumundaki Balbağı ortalarda yoktur.

Yazar Ray Bradbury

Öyle ki o olmadan bir Cadılar Bayramı geçirmek çocukların aklının almayacağı bir şeydir. Her türlü yaramazlığın sahibi, en zekileri ve en işbilir olan üye olmadan ekip yarım sayılır. Balbağı ortaya çıktığında ise bir şeylerin ters gittiğini fark ederler. Normalde yüzünden gülümseme eksik olmayan arkadaşları iki büklüm ve rahatsız olarak aralarına katılmaya çalışır. Çalışır çünkü yanlarına varamadan kasabanın merkezindeki Cadılar Bayramı Ağacının yakınlarında, gözlerinin önünde ortadan kaybolur.

Her Şeyin Başlangıcına

Ne oldu ne bitti hiçbir fikri olmayan panik halindeki çocukların imdadına eski, perili evde oturan Bay Kefenyığını yetişir. Çocuklara, arkadaşlarına bir şey olmadığını ancak hemen harekete geçmezlerse çok geç olacağını söyler. Balbağı’nı kurtarmak için ne gerekiyorsa yapmaya hazır olan ufaklıklar hemen harekete geçer. Böylece Kefenyığını adındaki gizemli adam ile hayal gücünün en olmadık mekanlarında ve zamanlarında yolculukları başlar.

Cadılar Bayramındaki en güzel ve eğlenceli  yolculuk böylece başlamış olur.

Ne Macera Be

Bu kitap aynen böyle bir macera sunuyor. Çocuk kitabı olarak kategorize edilmesine karşın herkesin rahatlıkla okuyabileceği bir kitap en başta onu söyleyeyim. En başta bahsettiğim o eğlenirken öğretme görevini layıkıyla yerine getiriyor. Bizim kültürümüzde pek de yeri olmayan ve alışık olmadığımız bir bayramın, Cadılar Bayramının kökenine, nerede nasıl kutlanır, halklar için ne ifade eder buna dair kesinlikle faydalı kısımlara sahip. Sırf bu yönü bile okunması için sebep teşkil ediyor. Hani müfredatta yer almasını isteyeceğim türden bir eser. Tıpkı Charles Dickens’ın Bir Noel Şarkısı adlı kitabı gibi. Bir çocuğu hayal kurmaya ne kadar yaklaştırırsanız o oranda başarılı bir birey olmasını sağlarsınız.

Kültürler konusuna biraz değineceğim. Bir bayram olduğunu bildiğimiz, yurt dışında çılgınlar gibi kutlanan bugünün ne anlam ifade ettiği bir çoğumuzun bilgisi dışında. Genel kültür olarak tabi ki faydalı ancak bunun yanında sosyolojik çıkarımlar yapmanın mümkün olduğu bir konu. Zira özel bir güne ne değer atfedildiği ne bedel ödendiği ile eşdeğerdir. Bu bütün dinlerde ve toplumlarda aynı şekilde.

Ustasından Usta İşi Bir Öykü

Ray Bradbury haklı şöhretini Fahrenheit 451 ile kazanmış olsa bile -ki o kitabın yazım aşaması bile ayrı bir başarı hikayesi- asıl ustalığı öykü yazarlığı olan bir isim. Bu kitapta da o ustalığın nasıl kağıda yansıdığını görmek mümkün. Karakterleri, olayların cereyan etme şekli, çıktıkları yolculuk. Her bir nokta başarıyla kurgulanmış. Özellikle onca olaydan sonra kitabın nihayete erdiği nokta çok sempatik olmuş. Bir çocuğun kalbinin ne kadar masum ve içten olduğunu görüyoruz. Klişe gelebilir ama durum gerçek hayatta da  böyle değil midir?

Kitabın 1993 yapımı bir animasyonu da bulunmakta.

Son

Edebiyat terimi sadece büyükler kullansın, onlara mal edilmiş bir terim değildir. Çocuk edebiyatı emin olun hangi türde kitap okuyor olursanız olun deneyimleniz gereken bir şey. En baştan sınırsız bir dünyadasınız. Düşünsenize her şey mümkün olabilir ve bunun sorumlusu atıyorum çorabınızı yanlış sıra ile giymeniz bile olabilir. Ve sonunda da kötü kalpli büyücüyü yine o çorapla yenmeniz gerekebilir. Çocuk edebiyatı, hayal kurmak için ilk duraktır.

İthaki Yayınları etiketi ile piyasaya çıkan kitabı her çocuk ve mümkün olduğunca çok yetişkin okumalı. Hani söz konusu bayrama soğuk bakıyor olabilirsiniz. Ama kitabın içerdiği o maceradan uzak kalmamanızı tavsiye ederim.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar