Rogue One’a Giden Yol – Catalyst: A Rogue One Novel

Rogue One: A Star Wars Story filmi geçtiğimiz hafta vizyona girdi. Bilindiği gibi ana seriden bağımsız (Standalone) ilk Star Wars filmi. Standalone filmler şu an resmi adı bilinmeyen Han Solo filmi ile devam edecek. Daha önce açıklanana göre her yıl bir Star Wars filmi çıkacak. Bir sene ana serinin devam filmi, diğer sene standalone film. Böylelikle 2020’ye kadar her sene bir Star Wars filmi çıkacağı kesin. Mademki 2020’ye kadar bizi Star Wars filmlerine boğacaklar, umarız bunu iyi filmlerle yaparlar.

Ah Şu Death Star’ın Planları

Star Wars evreninde hikayeler nasıl yapılıyor ediliyor ve bir şekilde Death Star‘a veya Death Star vari yapılara bağlanıyor. Yeni dönemin ilk Star Wars filminde (The Force Awakens) bile bu böyleydi. Legends hikayelerinde bir çok defa planlarının çalınışı anlatıldı. Rogue One’ın konusuna da kabaca Death Star planlarının çalınışı denebilir. Tabii film süresince hikaye dallanıp budaklanıyor, dramalar yaşanıyor, savaşlar oluyor falan. Artık bu hikayeler ve karakterler canon olduğu için de Death Star’ın planları çalınması olayı nihayete erip -umarız- bir daha retcon‘lanmamak üzere sonuçlandırılıyor.

The New Jedi Order serisine katkıları bulunan, Labyrinth of Evil, Dark Lord: The Rise of Darth Vader, Millennium Falcon, Darth Plagueis ve Tarkin gibi romanların yazarı James Luceno’nun yazdığı Catalyst: A Rogue One Novel adlı roman 15 Kasım 2016’da piyasaya sürüldü. 352 sayfalık bu roman bizi Rogue One’ın baya bir öncesine götürüyor yani Klon Savaşlarına! Catalyst Klon Savaşları zamanında başlıyor ve bize Galen Erso (filmde Mads Mikkelsen oynuyor) ile Orson Krennic (filmde Ben Mendelson oynuyor) arasındaki geçmişi anlatıyor. Bunu da Death Star’ın inşa hikayesiyle birlikte yapıyor. Kitabın içeriğine geçmeden önce kitabı okumamış olanları SPOILER konusunda uyarayım.

“That’s No Moon…”

Galen Erso dış halkada bulunan Vallt adlı gezegende Zerpen Industries için araştırmalar yapan, enerji alanında uzman, tarafsız bir bilim insanıdır. Gezegen ayrılıkçıların eline geçince onlar için çalışmayı reddeden Galen ve hamile eşi Lyra (filmde Valene Kane oynuyor) kendilerini hapiste buluyorlar. Cumhuriyetin “savaş istasyonu” yapımına yardımcı olması için eski sınıf arkadaşı olan Galen Erso’nun çalışmalarından yararlanmak isteyen Orson Krennic, Galen, Lyra ve hapiste doğan kızları Jyn (filmde Felicity Jones oynuyor)’i esaretten kurtarıyor.

İşte hikaye böyle başlıyor. Kitap daha çok Lyra Erso, Orson Krennic ve Has Obitt adındaki Dressellian bir kaçakçının gözünden anlatılıyor. Nadir de olsa Galen’in bakış açısından da okuyoruz. Hoşuma giden şeylerden biri Star Wars evrenindeki olayları bir bilim insanının gözünden görmek oldu. Daha önce çok defa pilot, asker, Jedi, Sith, kaçakçı gibi kişilerin gözünden okuduğumuz hikayeler oldu. Olayları ve savaşları bir bilim insanının tarafından görmek çok hoşuma gitti açıkçası. İlgimi çeken diğer kısımlar ise Krennic’in olduğu yerlerdi. Death Star’ın yapım hikayesi, arka planda dönenler, hırsı, Galen ile ilişkisi, Tarkin ile olan çekişmesi derken onun kısımlarını da beğendiğimi söyleyebilirim.

“It’s a Space Station!”

Kitap iki bölümden oluşuyor. İlk kısım Klon Savaşlarının sonlarına doğru olan dönemde geçiyor, ikinci kısım ise Klon Savaşlarının bittiği, Cumhuriyetin Galaktik İmparatorluğa dönüştüğü ilk yıllarda geçiyor. Galen araştırmalarının ileride Death Star’ın ana silahına dönüşeceğinden habersiz Kyber kristalleri üzerinde çalışmalar yapmaya başlıyor. Çünkü Galen’in araştırmasına olan takıntısı onu kör ediyor ve etrafında dönenleri görmemeye başlıyor. Kitabın Kyber kristalleri hakkında bilgiler verdiğini de belirteyim. Orson Krennic’in “süper silah” yaratma saplantısının ne kadar büyük olduğunu ve ne kadar acımasız olabileceğini kitabın ikinci bölümünde okuyoruz.

Diğer yandan Krennic’in Tarkin’le olan güç savaşı devam ederken Tarkin’in de daha çok olayların içine girmesini okumak baya güzeldi. Bütün bunlara rağmen kitapta en çok sevdiğin karakter hangisi derseniz Lyra Erso cevabını veririm.  Zaten son iki filmde baş rolün kadın kahramanlarda olduğunu biliyoruz ama Lyra bize kahramanlığın silahlarla veya savaşarak olmadığını gösteriyor. Ve tabii Saw Gerrera var. The Clone Wars animasyon serisinde tanıştığımız, filmde Forest Whitaker tarafından canlandırılan Saw Gerrera da kitapta olan karakterlerden. Ersolarla olan ilişkisini ve -özellikle Jyn ile- bu ilişkinin gelişimini burada okuyoruz.

Catalyst, Galen Erso ve Orson Krennic etrafında dönse de her zaman merkezine Death Star’ın inşasını alıyor. Eğer Luceno’nun Star Wars kitaplarını seviyorsanız bunu da seveceksiniz. Filmin o koyu tonu kitapta da hakim. James Luceno’nun diğer kitaplarında olduğu gibi bunda da o ciddi hava var. Star Wars’un bu tarz romanlarını young adult romanlarından hep daha çok sevmişimdir. Ciddiye alınarak, basitleştirilmeden yazıldığı için daha çok ilgimi çekiyorlar. Tabii inanılmaz karanlık, ağır, yetişkinler dışında kimseye hitap etmiyor gibi şeyler de söylemiyorum.

Eğer Star Wars’un koyu bir hayranı değilseniz, neymiş bu genişletilmiş evren deyip bir Star Wars romanı okumak isterseniz bu kitaptan başlamanızı önermem. Star Wars’un filmleri dışındaki hikayelerini de seviyorsanız, Death Star’ın yapımıyla ilgili her şeyi öğrenmek için deliriyorsanız veya Rogue One’ın hatta A New Hope’un arka planını öğrenmek istiyorsanız kesinlikle okumanızı öneririm. Mükemmel bir kitapla karşılaşmayacaksınız ama iyi bir kitap ve iyi bir arka plan hikayesi okumuş olacaksınız. Aynı zamanda e-book olarak da çıkan kitabın Türkçe çevirisi bulunmamakla birlikte yurt dışından (Amazon, eBay vb) İngilizce olarak temin edebilirsiniz. Son olarak size tavsiyem kitabı okuduktan sonra arka arkaya Rogue One ve A New Hope izlemeniz.

Yorumlar