Sırların En Büyüğünün Peşinde: Merderan’ın Sırrı
-
Zülfikar Yamaç
- Kitap
- 19 Mayıs 2016
Bundan birkaç gün, belki de birkaç hafta önce, “fantastik edebiyata Türk dokunuşu” diyerek Barış Müstecaplıoğlu’nun Korkak ve Canavar adlı kitabını mercek altına almıştık. Ancak okurken de anladığımız üzere Perg’de olanları anlatmak için tek kitap yetmez. Yaşanan onca olay yetmezmiş gibi, işler bu defa iyice karışıyor. Teslim alınması gereken bir emanet ve canavar avlamak için yola çıkmış avcılar mevzubahis. Canavar kim tahmin edin bakalım…
İlk kitapta kahramanlarımız Leofold ve Guorin, Perg topraklarını gözü dönmüş Asuber ve Tshermon belalarından kurtarmak için gözlerini kırpmadan bilinmez diyarlara doğru yola çıkmış, kendilerine güvenenlerin yüzünü kara çıkarmamışlardı. Her türlü tehlikeye göğüs germiş, hayatları pahasına mücadele etmiş, yurtlarına geri dönmüşlerdi. İkinci kitapta kahramanlarımız bir emanetin peşinde yine yollara düşüyorlar.
Evvela adettendir, serinin ikinci kitabı hakkında yazıyoruz. İlk kitabı okumayanlar için spoiler teşkil edecek şeyler olabilir, söylemedi demeyin.
Yine Arayış
Durum kelimenin tam manası ile böyle. Kahramanlarımız Perg’i Asuber belasından kurtarmalarının ardından yaşadıkları topraklara geri dönerler. Ancak gördükleri manzara karşısında dillerini yutacak hale gelirler. Zira Kadi ve diğer şehirler bambaşka bir hale gelmiştir. Yaşanan onca savaş taş üstünde taş koymamış, yerleşim yerlerini yerle bir etmiştir. Karşılaştığı manzarayı sindirmeye çalışan Leofold, başına gelen lanetin ardından ilk defa sevdiği kadını aramaya karar verir. Nereden başlayacağı hakkında en ufak fikri yokken aklına büyücü dostu Geryan’ın Amneh adlı başka bir büyücünün ona yardım edebileceğini söylemesi gelir. Arkadaşları ile yola çıkarak, sadece adını ve yaşadığı şehri bildiği büyücüyü aramaya koyulur. Ne de olsa koca Perg topraklarında bir insanı bulabilmek sadece yüksek oranda şans ve “biraz” da büyü sayesinde mümkün olabilir.
Çıkarlar yola çıkmalarına, ama şans tanrısı, artık kimse, onların yanında değildir. Aradıkları büyücünün evine vardıklarında uzun zaman önce hayatını kaybettiğini öğrenirler. Ailesinden geriye ise, kendisi gibi büyücü olan kızından başka kimse kalmamıştır. Kızı hikayelerini dinledikten sonra babasının dostları olduğuna karar verdiği gruba yardım etmeyi kabul eder ancak bir şartı vardır: Altıf’ta bulunan, gelmiş geçmiş en büyük büyücü olarak gösterilen Merderan’ın heykeline kadar kendisine eşlik etmelerini ister onlardan. Hayatı boyunca durmak bilmeden aradığı büyülerin anahtarı olduğunu düşündüğü heykele ulaşmak için daha güvenilir kimseler bulamayacağını düşünür. Bir bakıma haklıdır da. Ancak yola çıktıklarında işler biraz karışır. Çünkü…
…peşlerine Leofold’un kellesini isteyen avcılar takılır. Perg topraklarında yeniden bir canavar türediğini haber alan Avcı Kalesi askerleri derhal avlarının peşine düşerler. Hem itibarlarını geri kazanmak, hem de boş yere var olmadıklarını ispatlamak için Leofold ve arkadaşlarının peşine düşerler, hiçbir şeyden haberleri olmadan. Öyle ya, kellesini gövdesinden ayırmak için aman vermeden takip ettikleri bu canavarın hayatlarını kurtaran kişinin ta kendisi olduğunu nereden bilebilirler?