Aşk Peşinde Bir Sputnik

Entelektüel bilgi birikim açısından dikkat çekici bir seviyede olan Murakami, son kitabında da okuru bu şekilde karşılıyor. Yazarın ilk okuduğum kitabı Renksiz Tsukuru Tazaki’nin Hac Yılları’ydı. Sözünü ettiğim eserde karşıma çıkan klasik müzik eserleri, sanat ve edebiyata dair bilgiler takdire şayan nitelikteydi. Nitekim Sputnik Sevgilim de az evvel bahsettiğim kitaptan aşağı kalır değil. Ana karakterin ismi bile Mozart’tan esinlenilmiş –ki genelde isim üzerinden gönderme yapmayı da seven bir yazar kendisi- ve daha nice detay ile okuma seanslarımızın keyif katıyor.

Ortada bir aşk hikayesi var lakin her zaman okumaya alıştığımız karşı cins, kadın-erkek ilişkilerinin aksine iki kadın arasında cereyan ediyor. Aşk bu, ne zaman nerede insanın karşısına çıkacağı, kimi çıkaracağı belli olmaz derler ya tam da öyle bir durum var ortada. Kitabı okudukça isimsiz anlatıcımızın da Sumire’ye karşı boş olmadığını anlıyoruz ama o iki kadın arasındaki aşkı anlatıyor bize. Farklı bir okuma deneyimi olduğunu söyleyebilirim. Sevdiğiniz kadının başka bir kadına olan aşkı hakkında konuşmak hatta ona tavsiyelerde bulunmak fikrinin sıra dışı olduğu konusunda sanırım hem fikiriz. Murakami, bunu o kadar güzel işlemiş ki kitabın sonunun gelmesini istemedim. Kitap da aksi gibi 200 küsür sayfa.

Yazar, son kitabında da genelde kullandığı temalara yine en iyi şekilde yer vermiş. Haruki Murakami demek yol ve yolculuk demek. Karakterlerinin sürekli bir tutkunun peşinde yollara düştüğünü bu zamana kadar ki kitaplarında sıkça okuduk. Yolculuk, bir anlamda kişinin hayatını belki de en çok etkileyecek olaylardan bir tanesi. Yola çıktığınızda her zaman istediğiniz yere varamazsınız belki ama mutlaka yeni bir şeyler öğrenir, yola yeni tecrübelerle devam edersiniz. Ve geri döndüğünüzde yola çıkanla aynı kişi olmadığınızı fark edersiniz.

Daha önce yazarın yazdığı herhangi bir kitabı okumamış olanlar için iyi bir başlangıç olabilir Sputnik Sevgilim. Diğe kitaplarına oranla daha az hacme sahip olmasına karşın ele aldığı konuyu işleme bakımından dikkate değer bir kitap. Gerçek hayatta belki de yanı başımızda zuhur eden aşk hikayelerinden bir tanesi Sumire ile Myu arasındaki. Aşk bu. Yol arkadaşı olmadan nereye kadar…