Yoldan Çıkmış Simalar – Müzik Alt Kültürünün Şahsiyetleri

Müzik yazarı Murat Beşer, yazdığı Yoldan Çıkmış Simalar kitabıyla müzik alt kültürünün son tüketiciye pek görünmeyen şahsiyetlerini belgeliyor. Alt kültürlerin temelinde genel toplum hayatında kendine yer bulamayan, seçeneksizlikten alt kültürlerde yaşamak zorunda kalan ayrıksı insanların ilişkileri vardır. Bu ilişkiler bütün bir alt kültürün yapısına yön verir. Çünkü son tüketiciler alt kültürlere sadece ürünler için değil aynı zamanda topluluk ve aidiyet için de katılırlar. Son çıkan albümler hakkında muhabbet etmek çoğu insan için albüm dinleme deneyiminin ayrılmaz parçasıdır. Ama genelde bu ilişkiler kuşaktan kuşağa çok iyi aktarılmaz çünkü bu hikayelerde her daim unutulması gereken husumetler ve unutturulmak istenen hasımlar vardır.  Bu açığı da Yoldan Çıkmış Simalar gibi biyografi, röportaj makale karışımı, yazarın kişisel dürtüsüyle yazılan eserler doldurur.

Kısa Hikaye

2-3 yıl önce yabancı bir tanıdığa Türkiye’deki yabancı kökenli alt kültürlerin hallerini açıklarken laf arasında (kötü) örnek olarak İblis Şeref de geçti. O an aklıma gelmişken bir de Google’da aratayım dedim. Neticede şehir efsanelerini arada öldü mü kaldı mı kontrolünden geçirmek lazım. Arama sonuçları arasında Murat Beşerin yazdığı bir makaleye denk geldim. (http://haber.sol.org.tr/yazarlar/murat-beser/parkinson-seref-112429) Makale hem yazım üslubu hem de içeriği ile hesapsızca hoşuma gittiğinden sayfanın dibinde listelenen diğer yazıların başlıklarına baktım. Şansıma o yazılar da az çok kim olduğunu bildiğim İstanbul’un müzik eşrafından şahıslar hakkındaydı. Hazine bulma heyecanıyla tüm yazılarının listesini açtım ve sıradan okumaya başladım.

Bu yazı yazılırken Parkinson Eşref hayattaydı ve sahaflıkla meşguldü.

Bu yazı yazılırken Parkinson Eşref hayattaydı ve sahaflıkla meşguldü.

Murat Beşer cıva misali elde avuçta durmayan alt kültür anekdotlarını makaleler halinde derliyordu. Toptancıdır, işportacıdır, koleksiyoncudur, otlakçıdır ayırt etmeden Türkiye’nin yabacı müzik asimilasyonuna arka planda ve altyapıda can veren şahsiyetlerin isimlerini ve hikayelerini sözlü kültürden kurtarıp yazıya işliyordu. Şimdi tam hatırlamıyorum hangi vesileyle oldu ama bir yerden yazılarını elden geçirip kitaplaştırdığını öğrendim. Aylardır bekliyordu, geçen iş seyahati için uzun süre trende oturmak zorunda kalınca tek oturuşta bitirdim.

İçerik

İçerik uyarısı: Yazar sosyalist olduğundan makalenin muhatabı sol veya sosyalist eğilimli ise bu durumu övüyor. Liberaller ve sağcılar için böyle bir uygulama yok. Apolitik şahsiyetlere giden bir kısım övgüleri de sosyalist siyaset göndermesi içeriyor. Sol siyasete alerjisi olanlar para verip almasın.

Yoldan Çıkmış Simalar makalelerinde isimsiz kahraman enstantaneleri, müzisyen, albüm, mekan vesaire çok referans var. Her şahsiyet müzik piyasası ve yazarın kişisel hikayesindeki ağırlığına uygun olarak 3-5 sayfa yer alıyor. Bu format önce garibime gitti, makaleleri daha bütünlüklü bir biçime sokabilirdi diye düşündüm. İçeriği daha standart biyografi eseri ile karşılaştırdım. Milyonların sevgilisi statüsündeki insanlar için yazılan profesyonel biyografilerde, onların birinci derece muhatapları da ana karakterle kurdukları ilişki kadar 3-5 sayfa yer edinirler. Eğer varsayımsal bir Murat Beşer profesyonel biyografisi alır ve içinden sadece Murat Beşeri anlatan kısımları sökersek geride kalan eser içerik olarak büyük ihtimalle Yoldan Çıkmış Simalara çok benzeyecektir. Bu varsayım ile hareket edince kitabın biçimi iletmeye çalıştığı bilgi için son derece uygun.

Her makaleyi bir Aptulika karikatürü süslüyor. Karikatürler 3-5 istisna dışında makale muhatabının eşkalini betimliyor. Açıkçası görseller için fotoğraf veya başka bir çizerin işlerini kullanmak yerine Türk müzik alt kültürünün demirbaşı Aptulika’nın karikatürlerinin kullanılması çok hoşuma gitti.

Videoyu 1:30a kadar izlerseniz hem ülkede alt kültürün çektiği çileyi hem de Yoldan Çıkmış Simalar’ın merkez karakteri Apaçi Ayhan’ın gözaltına alınmasını görebilirsiniz.

Fonksiyon

Yoldan Çıkmış Simalar iki yönden çok iyi işliyor. Yaşlılar için nostalji ve gençler için tarihi referans. Nostalji kısmına dokunmayacağım, çünkü kitaptaki insanların toplam 1-2 tanesini reelde görmüşlüğüm var, 3-4 tanesini de efsane kahramanı olarak biliyorum. Anlatılan zamanlar ve mekanlar bana yabancı. Referans kaynağı özelliği benim için daha önemli, çünkü özellikle Türkiye’nin darbeler arası dönemdeki alt kültür tarihi hala daha azalan sayıda yaşlı insanların muhabbetleriyle sözlü aktarılabiliyor. Başta dediğim gibi, bu cins bilgi normal şartlar altında bile çok iyi aktarılmaz. Özellikle ülkenin siyasi çalkantılar yaşadığı dönemlerde çok bilgi kaybedilmiş ve 80 sonrası kuşağı olarak çok cahil kalmışız. Zaten yurt dışı piyasalara sürekli yeni ürün sunmak için her taşın altında ilginçlik arayan yabancı prodüktörlerin İnternette sebep olduğu goygoylar olmasa ülkede 60’lı yıllarda mükemmel müzikler yapıldığından/dinlendiğinden yeni neslin haberi bile olmayacaktı.

Yoldan Çıkmış Simalar içindeki kişiler ilk bakışta yabancı gelse bile Türkiye’nin müzik alt kültürüne ilgi duyanların okuması gereken bir eser. Zaten amaçlarından biri okurun bu insanlara olan yabancılığını gidermek olduğu için kitabın okunmasına engel değil. Okurken arada gördüğüm yabancı gelen isimleri ve kavramları İnternette araştırarak ufkumu açan kitaplardan biri oldu. Bu yönüyle yakın zamanlarda çıkan (şimdi adlarını hatırlamadığım) “Kalın X alt kültürü kitabı” kalıbına uyan kitaplarla aynı rafa konmayı hak ediyor.

Yorumlar