Zoraki Yönetici-Goblin Kral

Tüm krallar yakışıklı, zeki, öngörülü ve karizmatik olmak zorunda mıdır? Tabi ki değil dense bile bu özelliklerden en azından biri olmalı diye de düşünüyor insan. En azından liderliğin kendinden kerameti yönetici karizması denen bir şey var. Fakat “Goblin Kral” tüm bu düşünceleri yerle bir eden oldukça ilginç bir kitap.

Sudan Çıkmış Bir Balıkmışçasına…

Değil bir ülkeyi bir koyunu dahi gütme konusunda derin sıkıntılar yaşayacağını düşünebileceğiniz Maia, bir elf kral ile goblin kraliçenin; babası tarafından istenmeyen çocuğudur. Babasının gönlünden olduğu kadar gözünden de uzakta, zorba bir elfin gözetiminde hayatını idame etmeye çalışan Maia’nın hayatı bir haberle alt üst olur. Babası ve tahtta hak sahibi olabilecek tüm kardeşleri bir zeplin kazası sırasında ölmüş ve taht ona kalmıştır. Ne olduğunu bile anlayamadan kendini tahtın üstünde bulan Maia’nın hem usul erkan hem de entrikalar konusunda öğrenmesi gereken çok şey vardır. “Zeplin kazasının” da aslında bir kaza olmadığını öğrenmesiyle birlikte Maia, kral olmaya çalışırken bir de suikasti aydınlatmaya çalışır.

Maia bulunduğu yere ait olmadığı hissine en başından beri yoğun bir şekilde kapılmıştır. Nerede nasıl davranacağını bilmediği gibi ne yapmaması gerektiği konusunda da derin sıkıntıları vardır. Doğduğundan itibaren annesi dışında samimi ilişkiler kuramayan Maia, bu kez de kalabalıklar içinde yalnızlıkla boğuşmak zorundadır. Güven konusunda yüzü hiç gülmediği gibi, yüzüne gülenlere güvenmemeyi de elf sarayı Maia’ya öğretir.

Bu Dünyadakiler Bildiğiniz Gibi Değil

Maia’nın dünyası alışık olduğumuz ırk kavramlarını değiştirecek bir niteliğe sahip.  Elf denildiği zaman aklınızda oluşan o zarif, nazik ve erdemli görüntüyü bir kenara koymayıp kitabı okumaya başlarsanız bir noktada “Gerçek elflik bu değil!” diyebilirsiniz. Bu kurguda elflerin arasında çirkin, kaba ve sinsi olanları da var. Yani fiziksel olarak kulakları ve ince yapılı olmaları haricinde tıpkı diğer ırklar gibi çeşitlenen bir ırk olarak karşımıza çıkıyor.

Goblin Kral

Bununla birlikte goblinler de genel bir fiziksel yapıya ve ırksal huy dizisine sahip olmakla birlikte kişisel özellikleriyle birbirinden ayrışan bir yapıya sahiptir. Örneğin Maia’nın annesi goblin olmasına rağmen zihnimde onu asla kaba ya da çirkin bir şekilde hayal edemedim. Buna karşın elf olmasına rağmen çirkinlikte sınır tanımadığını düşündüğüm karakterler de oldu.

Ortası Yok Mu?

Kitap alışık olduğumuz ön yargıları kırdırmaya yönelik adımları nedeniyle oldukça hoş bir yapıya sahip olsa da bazı noktalarda eleştirmeden geçemeyeceğim. Karakterler ya dünya iyisi ya da gerçek kötüler kadrolusu. Bu kadar grilikten uzak karakterlerin bir arada olduğu başka bir kitap okumamış olabilirim. Baş karakter Maia haricinde diğer karakterlerin duygu durumlarına çok kısıtlı ölçüde değinilmiş. Maia’nın etrafındaki kişiler de nedeni olmadan ya Maia’ya bileniyor ya da aşırı yardım etmek istiyor. Kimseyle doğru düzgün etkileşime girmeden bu kadar sevgi ya da nefret kazanması bana mantık dışı geliyor. Bir de kitaptaki isimler beni gerçekten benden aldı. Bazen kimin kim olduğunu gerçekten unuttum ve düz bir biçimde okumaya devam ettim. O nedenle okurken başka bir kağıda isimleri not almak bir çözüm olabilir diye düşünüyorum.

Katherine Addison

Katherine Addison Mı, Sarah Monette Mi?

Kitap üzerinde Katherine Addison ismini görüp benim gibi araştırmaya başlayanlar, bu ismin aslında yazarın gerçek ismi olmadığını görecektir. Özellikle fantastik kurgu tarzında öykü ve romanları bulunan ve gün geçtikçe ismiyle sözlerini daha da duyuran yazarın gerçek ismi Sarah Monette. İngiliz Dili ve Edebiyatı doktorasına sahip yazarın ilgi alanlarına bakınca kitaptaki havaya dair fikirlerim tam olarak oturdu. Yazarın uzmanlık alanına giren Rönesans draması hem mekan betimlemelerinde hem de karakter kurgulamasında kendini belli ediyor. Katherine Addison ismiyle kaleme aldığı Goblin Kral’la En iyi Fantastik Roman dalında Locus Ödülü kazanıp, Nebula, Hugo and World Fantasy Ödüllerine de aday olmuştur.

“Goblin Kral” bulunmaması gereken bir konumda bulunmak zorunda kalan yarı elf-yarı goblin bir zoraki kralın hikayesini anlatıyor. “Goblin Kral” için Game of Thrones’un sadece entrikalısı şeklinde tanımlayabileceğim bir kitap diyebilirim. Alışılmış ırk kalıplarının dışına çıkan farklı bir kurgu okumak isteyenler için oldukça eğlenceli bir deneyim sunacağına inanıyorum.

Bu yazı, "İthaki Kütüphanesi" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar