Agricola – Şehir Hayatına Kısa Bir Ara…
Hepimiz zaman zaman aklımızdan şehir hayatından kaçıp bir çiftliğe yerleşmeyi geçiriyoruz değil mi? Hayvancılıkla ilgili en ufak bir fikre sahip olmasak da ahırlar dolusu inek hayal ediyoruz sütünü sağdığımız. Oysa gerçekler şehri kalabalığı ve pastörize sütü gösteriyor. İşte oyunlar her zamanki gibi tam bu noktada imdadımıza yetişiyor. Hayallerimizi masa üzerinde de olsa yaşamamıza yardımcı oluyor. Çiftliğimizi kuruyoruz, ineklerimiz arttıkça kazanıyoruz. Yaşasın sağlıklı yaşam! Masa başında olsa da pastoral mutluluğumuz.
2007 yılında çıkmasına rağmen boardgamegeek sıralamasında hala 6. Sırayı koruyan Agricola, Puerto Rico ile beraber oyun grubumuzun ilk göz ağrılarından. Oyunu basitçe özetlemek gerekirse aslında her oyuncu kendi arazisi üzerine çiftliğini kurup çitlerini çekip tarlalarını ekiyor ve yaşam mücadelesine başlıyor.
Agricola, en çalışkan çiftçinin kazanması üzerine kurulu bir oyun. Kazandığın her şey önemli; hayvanlarının sayısı, çiftliğinin büyüklüğü hatta ailenin kalabalıklığı… Üremek dahi önemli bir zenginlik olarak sayılıyor. Aslında el güçlendiren en önemli konulardan biri üremek. Çünkü ailen kaç kişiyse o kadar hamle hakkı kazanıyorsun.
Oyun 6 stage içerisindeki 14 rounddan oluşuyor. Stageler içerisinde roundlar 4-3-2-2-2-1 diye sıralanıyor ve ve bu round kartları oyun başında rastgele bir şekilde kapalı şekilde dağılıyor. Bu da oyuna minor improvement ve occupation kartları ile birlikte dinamizm katıyor.
Her oyuncu kendi board’unda kendi arazisi üzerinde yaşarken, bir de yaşadığımız köyü temsil eden bir board var. Başlangıçta kişi sayısına bağlı olarak adedi belirlenen temel kaynaklar ; tahta, kil, taş ve kamış kartlarının yanı sıra, occupation açmayı sağlayan, başlangıç oyuncusu olmayı sağlayan ya da yemek veren kartlar mevcut köyde. Aile kurmaya, renovation yapmaya, çit yapmaya yarayan ekstra kartlar da oyun ilerledikçe açılıyor.
Çiftliğini zenginleştirmek için çalışırken bir yandan da aileni beslemek zorundasın. Her etabın sonunda kaç kişiysen o kadar yemeğe ihtiyacın var, ki aile fertlerini beslemek oyunda en çok peşinden koşulan şeye dönüşüyor zamanla. Öyle ki zenginliğine zenginlik katacak hayvanlarını bir bir kesmen bile gerekebiliyor aileni beslemek için. Köyde avantadan yemek dağıtan seçenekler olsa da buna bel bağlamamak gerek, üretmeden ayakta kalmak imkansız.
Üretim yapabildiğimiz 2 tarım ürünü 3 çeşit hayvan bulunmakta. Tarım için önce toprağı sürmeli sonra da aldığımız tahıl ya da sebzeyi o tarlaya ekmelisiniz. Her stage sonunda ektiğiniz tarım ürünlerinin hasadını yapabiliyorsunuz. Hiçbir işleme sokmazsanız da her bir tarım ürünü yine stage sonunda bir food veriyor, ama tahılları ekmek yaparsanız bu miktar 3-4-5’e hatta 8’e 10’a kadar çıkabiliyor ve beslenme sorununu en iyi çözen yönteme dönüşebiliyor. Sebzeleri de mutfakta pişirerek 3 food’a çevirebiliyorsunuz.
Hayvanları da araziyi çitle çevirip mini ağıllar yaratarak içerisinde yetiştirebiliyorsunuz. Evi temiz tutmak önemli tabi, eve doluşturup halıları yemelerine, mobilyaları kemirmelerine izin vermek olmaz. Zaten eve sadece bir adet hayvan yerleştirilebiliyor. O da hayvan tabi, açık hava ister, eş dost ister, vakti gelince çiftleşmek ister. Zaten eğer aynı ağılda iki hayvanınız varsa, her stage sonunda harvest geldiğinde size nur topu gibi bir yavru doğuruyorlar.