Biçki-Dikiş 101: Yamalı Yorgan
Benim gibi biçki-dikiş hastası insanlar için oldukça cazip bir kutu oyunu ile tanıştım ve hemen sizlere tanıtıyorum: Yamalı Yorgan! Uwe Rosenberg tarafından tasarlanan 2 kişilik olan oyunun Türkiye’deki dağıtıcısı ise NeoTroy Games. Herhangi bir dil gereksinimi olmayan oyunda ihtiyacınız olan tek şey oyun partneriniz ve geniş bir alan. Geniş dediysem de gözünüz korkmasın küçük kare bir masada da oynamışlığımız var kendisini. Oyun ortalama olarak 20 dakika ile yarım saat arasında bitiyor. Tabi siz biraz daha işi uzatmak isterseniz Bo3 ya da Bo5 olarak yani 3 ya da 5 maçtan çoğunu alan kazanır şeklinde oynayarak da süreyi uzatabilirsiniz, en azından ben öyle yaptım.
Küçük Temel Bilgiler
Maksimum 5 dakika içinde öğrenilebilen oyunda amaç, en güzel parçaları kaparak az delikli ve bol düğmeli bir yorgan elde etmek. Peki bunu nasıl yapıyoruz? Oyun kutusundan iki adet yorgan tablası, birçok yama ve düğme ile bir adet zaman parkuru çıkıyor. Zaman parkurunun iki tarafı kullanılabilir şekilde tasarlanmış. Hangi tasarım hoşunuza giderse onu seçerek oyuna başlayabilirsiniz. Oyuna başlayacak olan oyuncuyu seçerken de mükemmel bir kriter var. Söyleyerek sürprizini bozmayayım ama siz de az çok tahmin edebilirsiniz ki bu kriter dikiş nakışla alakalı.
Rakibe göre geride olan oyuncu, öne geçene kadar hamle yaparak ya zaman parkurunda ilerleyip düğme toplama ya da yama parçası alıp yorgana dikme seçeneklerinden birini gerçekleştirebilir. Amacımız düğmelerimizle yorgan parçalarını toparlayıp güzel dikilmiş bir yorgan elde etmek.
Yamaları Nasıl Dikiyoruz?
Oyuna başlarken elimizde olan düğmelerle yama parçalarından işimize en çok yarayacağını düşündüğümüzü satın alabiliyoruz. Yama üzerinde yer alan düğme simgesi yorganın hem fiyatı hem de bize sağlayacağı geliri gösteriyor. Aynı şekilde yer alan kum saati de zaman parkurunda ne kadar ilerleyeceğimizi belirliyor. Bu şekilde diğer oyuncunun önüne geçene kadar yama alarak ya da düğme toplayarak sıranızı devam ettiriyorsunuz. Bazı durumlarda yorgan tablanızı doldurmayı tercih edebileceğiniz gibi eğer düğmeleriniz azalıyorsa düğme temin etmeye oynayarak stratejik düşünmek zorundasınız.
“Yorgan dikmek üzerine bir oyun ne kadar heyecanlı ya da çekişmeli olabilir ki?” diye düşünüyorsanız oldukça yanılıyorsunuz. Öncelikle oyunda amacınız dümdüz ilerleyip parça toplamak değil, bazen bir parçaya göz koyuyorsunuz, aradığınız ve tablanızın göz bebeği olacağına inanıyorsunuz ama o sırada sinsi bir şekilde rakibiniz o parçayı alıp yorganına dikiveriyor! Hem de en olmayacak yere! İşte sırf bu gibi minik heyecanları nedeniyle bile oynanmaya değer bir oyun.
Şunu belirtmeliyim ki amacınız “deliksiz” bir yorgan yapmak değil. Arada kalan minik tek boşluklar için rakibinizden önce zaman parkuru üzerindeki tek karelik özel yama parçalarını kazanmaya bakın. Her ne kadar amaç deliksiz bir yorgan elde etmek olmasa da “Takıntılı bir şekilde oynamak istiyorum.” derseniz de o zaman 7*7 bir yorgan elde etmeye kasabilirsiniz. Bu şekilde 7 düğme değerindeki özel düğmeyi de kazanabilirsiniz. İki oyuncunun da zaman piyonu orta noktada buluştuğu zaman işin en keyifli anı başlıyor: Yorganınızın değerini bulmak!
Puanlama ve Kapanış!
Herkes kendi yorganının enfesliğiyle gurur duyarak elinde kalan düğmeleri sayınca kimin yorganının daha değerli olduğu da ortaya çıkıyor. Bu nedenle yamaları alırken yorgan tablasında ne kadar büyük yer kapladığından çok size kazandıracağı değere odaklanmak daha mantıklı bir yol.
Günlük hayatın telaşesi içinde, kafanızı çok yormadan, aşırı strateji kasmadan oynayacağınız bir oyun arıyorsanız bu oyun tam size göre. Oldukça basit kuralları ve sıkmadan tekrarla oynanabilirliği nedeniyle alıp oynamanızı gönül rahatlığıyla öneriyorum. Kafanızı yormadan, belli parçalar peşinde hırsla koşarak en mükemmel yorgana ulaşmanızı da yürekten diliyorum.