Drizzt ve Arkadaşları Masaüstünde – Legend of Drizzt Board Game

Bu haftaki konuğumuz Drizzt bilen bilmeyen bilmeyen herkesi masa başına toplayacak, kılıçla büyüyle canavar kesip, bizi ödüle ulaştıracak olan bir oyun: Dungeon & Dragons: The Legend of Drizzt Boardgame. Gözleriniz karanlığa alışmaya başladıysa, buyrun yazıya.

Sizi Tanıştırayım; Bu Drizzt Do’Urden

Sivri kulaklarına kurban olduğum, Underdark’dan gelen arkadaşımız Drizzt, bir kara elf olarak doğmuştur. Anaerkil ve birbirini öldürme üstüne kurulmuş olan bir toplumun üyesi olan Drizzt, kısa zamanda isyan eder, müthiş kılıç kullanma yetenekleriyle Underdark’dan çıkar, yoluna yoldaş bulur ve böylece maceralarına başlar. İşte oyunumuz da Efsanevi Drizzt ve saz arkadaşlarının bazı maceralarını konu almakta. 1-5 Arasında bir sayıda toplanıyor, birer karakter ve karakterlerin kabiliyetlerini seçiyor ve oyuna başlıyoruz. Oldukça az İngilizce gerektiren oyun ortalama 1 saat civarında bitiyor. Söylemeye gerek yok, ama her karakterin kendine has özellikleri var. Karakterler derken, Drizzt’in maceralarını okuyan arkadaşlarımızın gayet yakından tanıdığı Regis ve Wulfgar gibi yine kendince efsane olan kişiler var. Peki nerede geziyor bu arkadaşlar?

Drizzt, her türlü düşmanla dans edip turda 2 atak yapma kabiliyetine sahip. Catti-Brie ise uzaklardan atışları ve mağaraları keşfetme kabiliyeti ile meşhur. Oyunda, karakterlerin güçleriyle onlarca kombo yapılabilmesi, karakterlerin orijinal güçlerine sağdık kalınması da pek bir hoş olmuş.

Bir de Zindan ile Tanıştırayım

Karakterlerle özleşleştikten sonra başlıyoruz maceramıza. Her karakterin belli bir hızı ve çeşitli hareket kabiliyetleri var. İlk başta karakterleri bir zindan parçası olan ilk parçadan başlatıyoruz. Her parçada kareler var ve hızımızı kullanarak bu karelerde hareket edebiliyoruz. (Meraklı soranlar için evet çapraz gidebiliyoruz.) Oyun da zaten bize “hareket et, asla durma” diye adeta bağırıyor. Çünkü eğer tur bize geldiğinde hareket etmez, ya da etmemize rağmen aynı zindan parçasında kalırsan rastgele bir düşman ortaya çıkıyor. Gerçi işin biraz garibi şu ki, ilerleyip zindanı keşfettiğimizde yine karşımıza büyük ihtimalle yine bir yaratık ya da tuzak (açıklayacağım, tuzaksız zindan olur mu) çıkıyor. Ancak keşif yaptığımızda bir belaya bulaşmama ihtimalimiz (az da olsa) var. Yani aslında nerede hareket orada bereket diyebiliriz. Kısmen.

Karşımıza çıkan yaratıkların her birinin bir yaratık kartı var. Bu kartta nasıl davranacakları, kime, ne saldırı yapacaklarının detayları var. Yaratıklardan ve senaryodan sorumlu olan arkadaşımız bu kartlara bakarak hızlı ve etkili bir şekilde canavarları üstümüze salabiliyor. Biz de (umarım) kendilerini kesiyoruz. Canavarlar konusunda şunu söylemeliyim ki gerçekten de Underdark’da olduğumuzu hissediyoruz; tinerci goblinlerden (biz öyle isim taktık, çok yakıştırdık, mutluyuz) dark elf büyücü ya da duelistlere kadar bir çok şey önümüze çıkabiliyor. Epik güçlü karakterler oynattığımızdan, düşmanlarımızın canını genelde tek vuruşta alıyor ve yolumuza devam ediyoruz.

Bu noktada karakterlerimizin güçlerini iyi seçmek ve kullanmak gerekiyor. Bazı güçler kısa zamanlı etkilerken bazı güçler ise daha kalıcı olabiliyor. Yine bazı ataklarımızı tamamlayabilmek için arkadaşlarımızın yardımına ihtiyaç duyarken bazen ise “yalnız bir kurt” olmamız gerekiyor. Bazı karakterler yüksek seviyede hasar vururken, bazıları ise daha çok düşmanı oyalamak, yumuşatmak ve dayanmak üstüne kurulu. Yani herkesin bir rolü var, oyun da bu rolleri doldurmamızı bekliyor. Şahsen ilk oyunda biraz afallamama rağmen ikinci oyunda alıştım. Siz de alışacaksınız yeter ki hareket edin, keşfedin ve savaşın. Şunu da söyleyeyim her dövüşün sonunda, öldürdüğünüz yaratık bir hazine kartı düşürüyor. Bunları da pozitif etkileri için kullanabiliyorsunuz.

Tanıştırmayayım: Ejderha ve Tuzaklar

D&D oynayanlar bilir. Oynamayanlar da filmlerden kitaplardan bilir. Ejderhalar genelde belalı yaratıklardır. İyisiyle, kötüsüyle, genelde büyük ve pullu olan bu yaratıklar bir çeşit de gaz (ateş gibi) üflerler karşıyı toz duman ederler. Kısacası çoğunlukla bölüm sonu canavarıdır kendileri. Oyunumuzda da (ufakları saymazsanız) bu durum değişmemiş. Geçen gün oynadığımız “Ejderhayı kes” görevinin sonunda irice bir tanesiyle karşılaştık. Hevesinizi kırmayayım ama açıkçası biraz daha zor bir dövüş olmasını beklerdim çünkü ejderha biraz “nazik” çıktı az az vurdu. Yine de ters bir yerde yakalarsa (evet nereden çıkacağı belli değil, ya da ne zaman) tehlikeli olabilir. Tuzaklar ise… Aman Yarabbi. Şu bilimkurgusal hayatımda bir Dark Souls‘daki iskeletlerden bir de bu tuzaklardan çektim… Yeni bir zindan parçası keşfettiğiniz anda, başa bela olarak tuzaklar da çıkabiliyorlar. Genelde yeni zindan parçasını temsil etmesi için koyduğumuz zindan parçasının hepsini etkiliyorlar. Bazılarının zehirlemek ya da olduğu yere kahramanlarımızı çivilemek gibi etkileri var. Özellikle zar atımında şansınız yok ise, uzun süre ızdırap çekebiliyor hatta ölebiliyorsunuz. Bir tuzakla karşılaştığınızda en hızlı şekilde o tuzağı bozmanızı tavsiye ederim, aksi halde hayatınızı karartma (underdark’da hayat karartmak…) riskleri var. Ne olduğunu söylemeyeceğim ancak maceralarımız sırasında bir çeşit tuzakla karşılaştık ki…daha kolay başa çıktığım kelle avcıları olmuştu.

Bir drow dualist ve bir drow wizard mı? Hıh, elimin kiri. -Drizzt Do’urden

Karanlık Diye Görmeyiz mi Sandınız?

Kaçmak, birilerini ya da bir şeyleri korumak gibi görevlerimiz var.  Bana göre oyun, orta seviyede tekrar oynanabilir. Görevler oldukça zevkli, takım oyunu yaptığınızda da gayet eğlenceli. Ancak mükemmel sayılmaz. Oyunun yapımcıları senaryo ve karakterlere önem verirken, aynı önem modellere kesinlikle verilmemiş. Modeller detaylı yapılıp, ince ince işlenmiş olmalarına rağmen tek renkler. Yani şimdi oldu mu? Yeni yazmakta olduğumuz kız, ya da kız arkadaşımız “aa ne çirkin oyuncak bu!” derse ne cevap vereceğiz? Hiç bizi düşünmüyor musunuz? Gerçekten tek kelimeyle üzmüşler. Çok emin değilim ama belki boyanabilirler, tabi uğraşmak isterseniz.

Hem tek renk, hem de rengarenk.

Karanlıkta Son Işık Kaybolurken

Wizards Of The Coast yayımladığı ve Peter Lee’nin tasarladığı oyun, bir çok sitede on üstünden yedi puana sahip. Amazonda an itibariyle 54 dolara satılıyor. Hızlı oynanışı, hikayeleri ve heyecanıyla bir çok rakibini kıl payıyla da olsa geride bıraktığını söyleyebilirim. Basit oynanışı ve (yönetici hariç) az İngilizce istemesi de cabası. Eğer masaüstü oyunlara özellikle Drizzt’e ilginiz var ise, bir-iki tur denemenizi tavsiye ederim. Haftaya yeni bir çeşit eğlence ile, karşınızda bulunmak dileğiyle. O zamana kadar ejderha seslerinden korkmamanız ve tuzaklardan başarıyla kaçınmanız dileğiyle. Kara elf tanrısı Lolth’a dikkat!

Yorumlar