Food Chain Magnate: Her Şey Pizza İçin
Ekonomi bazlı kutu oyunları arasında tycoon tadında şirket stratejileri boldur. Ama neden ve nasıl olduysa daha önce hiç bir popüler oyun, kurumsal bir hiyerarşi kurmak üzerine inşa edilmemişti. Ta ki 2015 çıkışlı Food Chain Magnate gelene kadar. Indonesia ve The Great Zimbabwe gibi, bileni az ama seveni çok oyunların tasarımcı ikilisi Doumen & Wiersinga imzası taşıyan Food Chain Magnate, bu yönüyle öylesine yenilikçi bir oyun ki, oynayan pek çok kişi, diğer oyun tasarımcıları da dahil “neden bunu daha önce kimse akıl etmedi ki?” diye sordu.
Pizza ve Hamburger
Food Chain Magnate’ta göreviniz, bir fast food restoran zinciri kurmak ve onu en iyi şekilde yöneterek, oyun sonunda en çok parayı kazanmak. Oyun tematik olarak çok güçlü değil. Otomobil ya da kıyafet satıyor da olabilirdiniz. Yine de gerek retro grafikleri, gerekse oyun komponentleri ile restoran teması iyi gidiyor.
Food Chain Magnate’ta yaptığınız her aksiyon, her tur başında yeniden yapılandırabildiğiniz kurumsal yapınız, yani elemanlarınız tarafından gerçekleştiriliyor. Bu tur başı yapılandırmayı oyuncular birbirinden habersiz gerçekleştirdiği için tamamen sürprize açık. Kurduğunuz bu kurumsal yapı, engine building, yani motor kurma oyunlarındaki motora tekabül ediyor aslında. İşe alıp çalıştırdığınız pek çok eleman, yeni çalışan bulmak, çalışanları yetiştirmek gibi bu yapıyı geliştirmeye yarayan eylemlere imza atarken, aşçılar, servis elemanları, reklamcılar, vb. ise size para kazandırmaya çalışıyorlar.
Food Chain Magnate’ı diğer motor kurma oyunlarından kati bir şekilde ayıran şey, seçeneklerinizin çok fazla olması. Hem bir sürü çalışan tipi, hem de bunları terfi ederek geliştirebilmeniz (ya da bazı durumlardan tamamen farklı bir işlev vermeniz) durumu, bunların kombinasyonlarını da düşündüğünüzde, neredeyse sandbox tadında diyebileceğimiz, serbest ve yaratıcılığa açık bir oyun ortaya koyuyor.
Tek Paragrafta Food Chain Magnate
Oyun boyunca yaptığınız işleri şöyle özetleyebilirim: bir restoran kuruyorsunuz, çevre konutlara reklam yaparak talep yaratıyorsunuz. Aşçılarınızla yemek yapıp, kuryelerinizle içecek alıyorsunuz ve her tur bu talebi karşıladıkça para kazanıyorsunuz. Oyun ilerledikçe daha fazla restoran açıp, daha fazla konut yapıp (konutları neden bizim yaptığımızı bilmiyorum), daha etkin reklam yaparak iyice coşuyorsunuz.
Oyunda ilk turlarda pek rekabet olmasa da, bir kaç tur içinde oyuncular birbirinin reklam yaptığı evlere salça oluyor ve asıl eğlence başlıyor. Bu durumda, rakiplerinizin zayıf olduğu ürünlerin reklamını yapabilirseniz kazanıyorsunuz. Herkes her ürünü karşılayabildiğinde ise o konuta uzaklığınız ve yaptığınız iskonto miktarı devreye giriyor. İşte tüm bu aksiyonları elemanlarınız yapıyor ve bu kadar elemanı aynı anda çalıştırmak için de yöneticileri devreye sokuyorsunuz.
Oyunun bu anlattığım kısmı gerçekten komplike olmakla birlikte inanılmaz da eğlenceli. Bir yandan bol ürün üretip, bir yandan bu ürünlere talep yaratmak, bir yandan iskontolarla ve doğru yerleşimle rekabette öne geçmeye çalışırken, diğer yandan kârınızı maksimize etmeye çalışmak, tüm bunları yapmak için de eleman yetiştirmek ve yönetim kadronuzu genişletmek gerçekten terleten hesaplar istiyor. Oyuna alışana kadar tur başı organizasyonunuzda çeşitli hatalar yapıp sonradan fark etmek normal bir durum. Gerçi tur başı organizasyonu kapalı yapıldığı için, çoğunlukla sizin hatanızla değil de, tesadüfi çakışmalarla planlarınız bozulabiliyor.
Ama Kaos!
FCM, oldukça eğlenceli hiyerarşik yapı kurma kısmının haricinde, aslında pek de kusursuz bir oyun değil. Oyunda kurduğunuz kurumsal yapıdaki elemanlar, yukarıda bahsettiğim reklam yapmak, yeni restoran açmak, yeni ev kurmak gibi işleri oyunun haritası üzerinde gerçekleştiriyor ama bu harita size bir stratejik derinlik sunmak yerine, bazı önceden hesaplanamaz olgular ile sizi kısıtlayıp sinir bozabiliyor. Sonuçta pek çok durumda en iyi strateji, en iyi satışı getirmiyor. Oyuncuların isteyerek ya da istemeden birbirine yaptığı bloklar, hemen her türlü stratejiden daha etkili olabiliyor.
Özünde oyuncular arası etkileşime kesinlikle karşı değilim ama Food Chain Magnate gibi komplike ve ince hesap isteyen bir oyunda bu etkileşim, hele 3-4 kişi oynarken, kontrol edilebilir olmaktan çıkıyor. Oyunun son derece cezalandırıcı yapısını ele aldığınızda bu kaotik hava oyunun atmosferine biraz zarar veriyor. Her turun başında beyin yakıp incecik hesaplarla nakış gibi işlediğiniz yapı, başka bir oyuncununkiyle yanlışlıkla çakıştığında mahvoluyor, hem de pek çok zaman her iki oyuncu için de.
Hele bir de oyuna isteğe göre eklenebilen ve birer başarım gibi çalışan milestone kartları var ki, hiç keyif alamadım. Bu milestonelar, oyundaki pek çok ilki yapanlara kalıcı bonuslar veriyor (yapanlara diyorum çünkü aynı tur bir ilki gerçekleştiren kaç kişi varsa hepsi o milestone’u alabiliyor). Örneğin ilk elemanı terfi etmek, ilk reklamı yapmak, ilk garsonu çalıştırmak vb. Fakat miletstone ödülleri o kadar güçlü ki, kafasına göre bir strateji geliştirmeye çalışıp bazı milestoneları kaçıran oyuncu, oyunu baştan kaybediyor. Özünde erken oyun stratejisini önemli kılması beklenen bu kartlar, oyundaki tüm yaratıcı stratejileri kısıtlayıp oyuncuları birbirine taklit ettirmek dışında bir amaca hizmet etmiyor. Keşke bu milestonelar oyunun başında yapılabilir şeyler olmasaydı da, o noktaya kadar kendi rotamızı çizebilseydik. Şu haliyle milestoneları oyundan çıkartmak daha eğlenceli.
Karar
Oyunun görsel kalitesi alışıldığın çok dışında ve sevmeyenler olsa da bence kart tasarımları gayet tutarlı. Haritanın görselliği için ise kesinlikle aynı şeyi söyleyemeyeceğim (haritaya karşı iyi duygular beslememişim ben) adeta maket kalitesinde. Komponentlerden ise paraların kağıt kullanılması büyük bir hata olmuş. Poker çipleri kullanmanız tavsiye ediliyor.
Sonuç olarak tüm yazdıklarıma karşın Food Chain Magnate, orijinal ve çok keyifli mekaniğinden dolayı, komplike ekonomik stratejileri seven her oyuncunun mutlaka denemesi gereken bir oyun. Fakat sunduğu mekaniği, daha az kaotik ve rafine bir keyfe dönüştürmek sanırım başka bir oyuna kısmet olacak. Şimdiden FCM gibi kurumsal hiyerarşi kurduğunuz başka oyunlar çıktığını duyuyorum ama henüz oynama fırsatım olmadı, olduğunda mutlaka haberdar edeceğim. Sevgiler.