Çocukluğumun en büyük eğlencesiydi; Lego’dan evler, kaleler, gemiler yaparak onlarla izlediğimiz filmlerin, çizgi filmlerin, hatta oyunların (Another World) senaryolarını tekrar yaşardım. Elimdeki parçalardan en iyi uzay gemisini çıkarmak için onlarca tasarım yapmıştım. Düşmanı tek vuruşta patlatabilecek silahlarından tutun da ışınlanma ünitesine kadar türlü türlü özellikler eksik olmazdı. Gerçi bizimkiler uzay gemisi merakımı gördükten sonra bir uzay gemisi Lego’su aldılar ve tüm yaratıcılık çöpe gitti, yerini tarifli geminin tekrarları aldı. Bilimkurgu ve fantastik kurgu açlığımı daha sonraları sıkıcı derslerde defter kenarlarına çizilen gemiler ve zırhlarla gidermeye devam etmiştim. “Bütün bunların bir kutu oyunuyla ne alakası var?” diyorsanız işte tam o bağlantı cümlesine geldim. Favori oyun tasarımcım Vlaada Chvatil benim gibi insanların ihtiyacını gidermek için Galaxy Trucker adlı oyunu tasarlamış.

Galaxy Trucker’da oyuncular kendi uzay gemilerini tasarlayarak, zorlu bir yolculuğu tamamlamaya çalışıyorlar. Oyun tahtalarında gemi tasarımı için hazır şablonlar bulunmakta. Yere, kapalı okey taşları gibi dizilen gemi parçalarını kullanarak göreve en uygun gemiyi tasarlamak gerekiyor. İhtiyaçları belirleme de tamamen oyuncunun inisiyatifinde.

Biz bu logolarla aya üs kuracaktık o zamanlar

Oyun 3 turdan oluşuyor. Başlangıçta basit bir gemi şablonuna sahip olan oyun tahtası, git gide daha komplike tasarımlara imkan tanıyan bir hale bürünüyor. Hatta 3. Turda yazarlarımızdan Serkan Özay gibi Star Trek fanları için bir sürpriz de barındırıyor. Her tur gemiler tamamlandıktan sonra rastgele oluşturulan desteden kartlar çekilerek gemilerin sınırları zorlanıyor. Sınırları zorlamak derken, gemilerin turun sonunu görebilmesi bazen başarı oluyor.

Peki Nasıl Tasarlıyoruz Bu Gemileri?

Tur başında kartlardan deste hazırlandıktan sonra tüm oyuncuların ulaşabileceği şekilde gemi parçaları kapalı bir halde diziliyor. Bundan sonrası tamamen oyuncunun yaratıcılığına kalmış. Gemi parçaları bütün ihtiyaçları giderebilecek çeşitlilikte, fakat oyunun burada da bir hinliği var; gemiyi tamamlayabilmek için parçaların birbirine tamamen uyması gerekiyor. Bağlantı noktalarını üç çeşit yaparak oyuna zorluk ve heyecan katılmış. Tekli ikili ve üçlü parçaları birbirine uyacak şekilde ayarlamak, üstelik bunu bir de ihtiyacınız olan parçalarla yapmak bir hayli zorlaşabiliyor.

Parçalar; motor, kargo bölmesi, lazer silahları, mürettebat kabinleri, uzaylı kabinleri, kalkanlar, piller ve bağlantı ekipmanlarından oluşuyor. Gemi inşa ederken oyuncunun desteye bakarak tur boyunca başına gelecek belalardan haberdar olma imkanı var. Bu belalara göre de gemisini şekillendiriyor.

Başlarına geleceklerden habersiz, heyecanlı gemiler.

Peki Nedir Bu Belalar?

Kaptanın seyir defterini dolduracak türlü türlü hadise geliyor geminin başına. Meteor yağmurlarından yağmacılara, açık uzayda yarışlardan kargo dolu gezegenlere kadar bir çok bela mevcut. Gemiyi inşa ederken kartlarda yazan bilgileri öğrenmek epey önemli, ama kartlara bakarken ihtiyaç duyduğunuz parçaları rakiplere kaptırma riski de var.

Açık uzay kartı gemilere motor gücü kadar ilerleme imkanı sağlıyor. Birinci sıradaki gemi olmak önemli çünkü kargo kartı geldiği zaman ilk sıradaki geminin ineceği gezegeni seçme hakkı oluyor ve en karlı olanı seçmek yadsınamayacak kadar önemli. Gerçi kargo almanın bedeli de geride kalmak oluyor, ama almadan vermek yok değil mi hayatta. En tedirgin eden kartlardan birisi de meteor yağmurları. Gemiye her yönden çarpabilen bu meteorlar eğer silahlarla vurulmaz ya da koruyucu kalkanlarla sektirilmezse gemiye çarpıp, geminizin kıymetli parçalarını uzayın sessiz boşluğuna fırlatabiliyor. Bunlar dışında terk edilmiş istasyon ve gemilerden kargo elde edebiliyor, düşmanlarla karşılaşıp savaşarak ya da kaçarak malları ve mürettebatı korumaya çalışıyoruz.

Tüm bu tehlikeleri öğrendikten sonra, gemiyi inşa ederken çok şeye dikkat etmek gerektiğini fark etmişsinizdir. Bir yandan da ortada onca kart varken, inşa etmek o kadar da zor görünmüyor. Hepsini açar, bakar bakar aradığımı bulduğumda da gemime koyarım diye düşünüyor insan. Burada kısıtlayıcı bir kural var ki, ipin ucunu kaçırmamak için uygulanması elzem. Oyuncuların parçaları ters çevirip ne olduğuna bakmak için kartı ortadan alıp kendi tahtasının üzerinde bakması gerekiyor. Ayrıca beğendiği kartların sadece iki tanesini ileride kullanmak için kenara ayırabiliyor. Bu sayede stok yapıp yaya yaya gemi inşa etmenin önüne geçilmiş. Tabi bunun tam olarak uygulanması için oyuncuların birbirine saygı duyarak oynaması da önemli.

Yeni ve garip dünyalar keşfetmek, yeni yaşam biçimleri ve uygarlıklar aramak, kimsenin gitmediği yerlere korkusuzca gitmek.

Peki Kim, Nasıl Kazanır Bu Oyunu?

Her turun sonunda birinci sıradaki oyuncu bonusunu alır, ayrıca oyuncular taşıdıkları kargoların bedeli kadar parayı cebine koyar. Lakin geminin açıkta kalan bağlantıları için de bedel ödemesi gerekir. Bunların toplamı oyuncunun puanını belirliyor. Üç turun sonunda da elinde en çok parası olan oyuncu oyunun kazananı oluyor.

Galaxy Trucker tam bir eğlence oyunu. 2-4 kişi oynanabiliyor, ama ne kadar kalabalık olursanız o kadar eğlenceli geçiyor. Başlangıç seviyesindeki gruplarla oynadığımda daha çok eğlendik, bizim ağır strateji seven grup burun kıvırdı ama ben her defasında çok keyif aldım. Vlaada Chvatil, Through the Ages ve Codenames’den sonra bu oyunun da tasarımcısı olarak, birbirinden bu kadar uzak tarzdaki üç oyunda da iyi iş çıkararak tebriği hak ediyor.