Tekrar merhabalar! Bugünkü yazımızda ülkemize Aralık ayı başında taze giriş yapan Horus Heresy: Betrayal At Calth kutu oyunuyla ilgili ilk izlenimlerimizi paylaşacağız. Oyunun içinden çok sayıda (38!) figür çıktığı ve bunların monte edilip yapıştırılması gerektiği için oyunun detaylı bir incelemesine ilerleyen zamanlarda tekrar döneceğiz.

Betrayal At Calth, doğrudan Warhammer 40.000 evreninin yaratıcısı Games Workshop tarafından tasarlanıp üretilmiş bir kutu oyunu. WH40K lisansını kullanarak oyunlar üreten başka firmalar da (örn. Fantasy Flight Games) olmakla birlikte, GW amiral gemisi olarak gördüğü belirli isimleri doğrudan kendisi piyasaya sürüyor. Betrayal At Calth, son yıllarda Space Hulk ve Assassinorum: Execution Force ile beraber bu şekilde yayınlanan oyunlardan en yenisi.

WH40K evrenine aşina olanların anlayabileceği üzere oyun “uzak geçmiş” sayılan 30.000 yılları civarında geçiyor: Altın çağını yaşayan İnsan İmparatorluğu, en güvenilir başkumandanı ve İmparator’un sağ kolu Horus’un ani isyanıyla kanlı bir iç savaşa sürüklenmiş durumda. İnsanlığın en seçkin savaşçıları olan Astartes lejyonları asiler ve sadıklar arasında ikiye bölünmüş ve ellerindeki korkunç silahları kardeşlerinin üzerine çevirmişler, öyle ki İmparatorluk’un kalbindeki gezegenler bile bu çatışmanın hışmından kaçamıyor.

İşte Betrayal At Calth tam da böyle bir yerde, en büyük Astartes lejyonlarından biri olan Ultramarines lejyonunun istihkam merkezi olan Calth gezegeninde geçiyor. Horus isyanından henüz haberi olmayan Ultramarines, kardeş bildikleri Word Bearers lejyonu tarafından pusuya düşürülmüş (ancak planlandığı gibi bozguna uğramamış) ve gezegenin kontrolünü tekrar ele geçirmek için kıran kırana bir mücadeleye girişmiş durumda. Bizler de Ultramarines veya Word Bearers lejyonlarından birini seçerek kutudan çıkan çok sayıdaki farklı figürle ordumuzu kuruyor ve çeşitli senaryolar dahilinde bazen karşı orduyu tamamiyle yoketmeye, bazen de özel görevleri rakibimizden önce yerine getirmeye çalışıyoruz.

Bu girizgahtan sonra sıra geldi oyunun kutusunu açmaya!

Arkaplan sponsoru: WH40K Conquest LCG kutusu

Oyun daha ilk andan itibaren ağırlığıyla göz korkutup ancak sallayınca da içinden hiç ses gelmemesiyle “bunu böyle tepeleme neyle doldurmuşlar acaba?” hissi uyandırıyor. Bu sorunun cevabını kutunun kapağını açınca hemen alıyoruz, ve maket yapmayı ne kadar sevdiğinize bağlı olarak haberler iyi veya kötü olabilir!

Evet, kutu ağzına kadar plastik maket kalıplarıyla dolu. Daha önce Games Workshop veya benzeri başka firmaların minyatür figürleriyle uğraşmış olanlara hemen tanıdık gelecek bu kalıpların içerisinde aşağıdaki orduyu oluşturabilecek parçalar yatıyor:

• 30 adet Astartes lejyoner (standart MK IV zırhları ve toplamda bir düzineden fazla silah/ekipman seçeneği)
• 5 adet Terminator lejyoner (Cataphractii ağır saldırı zırhları ve 6 farklı silah seçeneği)
• 1 adet Dreadnought robot (Contemptor sınıfı, 2 farklı silah seçeneği)
• 2 adet komutan (Ultramarines için bir Yüzbaşı ve Word Bearers için bir Kara Rahip)

Bu kalıplardan kalan boşlukta ise ileride tamamlanmış figürleri üzerine koyabileceğimiz yuvarlak tabanlar gözümüze çarpıyor. Tüm bunları kaldırıp bir kenara koyunca Betrayal At Calth’ı temelde bir maket projesi değil de kutu oyunu yapan diğer malzemeler ortaya çıkıyor:

Çok şükür bir oyun tahtası, zarlar ve kartlar görüp biraz ferahladık! İlk bakıştan anladığımız kadarıyla oyun tahtası çift yüzlü bir kaç parçadan oluşuyor, bu da farklı kombinasyonlarla değişik haritalar oluşturulabilmesini sağlıyor olsa gerek. Zarlar oyuna özgü bazı semboller taşıyor, hedef işaretine benzeyenlere bakarak bunların en azından saldırılar için kullanıldığını kestirmek zor değil. Kartlar ise bir kaç desteye ayrılmış vaziyette, yukarıdaki örnekte oyunda kullanacağımız lejyonerlerin özelliklerini sıralayan referans kartlarını görüyoruz. (Tabi şu aşamada bu özelliklerin ne anlama geldiğini bilmiyoruz.)

Bunların yanı sıra Ultramarines ve Word Bearers için farklı özel yetenekler içeren “komuta kartları” desteleri de mevcut.

Anlaşılan o ki her lejyonun hikayeye uygun şekilde farklı özellikleri var: Ultramarines destesinde disiplin ve cesaret temalı kartlar yer alırken Word Bearers destesi bu lejyonun işbirliği içerisinde olduğu şeytani güçleri yansıtıyor. Oyuna böyle bir ayrımın eklenmesi hem stratejik açıdan derinlik katacak, hem de WH40K evrenini sevenleri mutlu edecek bir yaklaşım olmuş.

Ve böylece hem kutumuzun hem de bu ilk bakış yazımızın sonuna geliyoruz. Oyunun içinden çıkan kural kitapçıklarını okuduktan, ve daha da önemlisi figürlerin montajını bitirip oynanabilir hale getirdikten sonra daha detaylı bir inceleme için geri döneceğiz!

Uyarı: Kimse benden böyle bir boyama kalitesi beklemesin. Mavi / kırmızı astar atar geçerim.

O zamana kadar sizleri oyunun herşeyiyle tamamlanmış halini gösteren bu reklam görseliyle başbaşa bırakıyorum..

Konuk Yazar: Aras Kubilay