2015 yılı, yerli kutu oyunları açısından verimli geçen bir yıl oldu. İhtilal oyunu insanlarda büyük heyecan uyandırarak yerli kutu oyunlarına olan ilgiyi arttırdı. Yeni çıkan yerli oyun Kena Story de, hikaye anlatımı türüyle oyun severlere eğlenceli saatler vaat ediyor.  Zeren’s Universe tarafından tasarlanan Kena Story, tarzının hakkını veren bir anlatım oyunu.

Öncelikle kutudan ve ekipmandan biraz bahsetmek istiyorum. Baskı kalitesi gerçekten çok iyi ama kartlarda rastladığımız yazım hataları çıtayı biraz düşürüyor. Oyun tahtası sade, tasarımı göz yormuyor. Kutunun içinde her ekipman için özenle ayrılmış bölmelerden oluşan bir sünger bulunuyor. Özellikle içeriğinde deste deste kart barındıran oyunlar için, kartları derli toplu tutmak önemli. Bu yüzden böyle bir ayrıntıyı düşünmeleri çok güzel. Oyunun içinden puan cetveli, kum saati ve bir adet kalem çıkıyor. Oyun için ihtiyaç duyulan ayrıntıların kutunun içinden çıkması incelikle düşünülmüş bence. Kalite tamam ama tasarım olarak kartları ayırt etmek biraz güç. Oyuna yön veren mor ve gri kartların renkleri birbirine çok yakın. Loş bir ortamda oynuyorsanız kartları karıştırmamak elde değil.

Şekilden başladık şimdi gelelim oyun mekanizmasına. Kena Story’de öncelikle bir ana karakter yaratılıyor ve oyun boyunca bu karakterin hikayesi anlatılıyor. Ana karakterin adı, mesleği, yaşadığı şehir belirlendikten sonra iki tane de yan karakter seçilerek oyuna başlanıyor. Temel kartlar kırmızı renkli hikaye kartları. Bu kartların üzerinde oyun tahtasında ilerlenecek adım miktarı, tema, temanın açıklaması ve kazanılacak puan yazıyor.

Hikaye, kartta yazan temaya ve açıklamaya uygun bir şekilde anlatıldığı zaman, kartın üzerinde yazan adım miktarı kadar ilerleniyor ve yine kartta yazan puan anlatıcının hanesine yazılıyor. Özel durumlar haricinde, oyuncu her tur iki tane kırmızı hikaye kartı çekiyor ve bir dakika içinde kartların üzerinde yazan temaya uyarak  ana ve yan karakterleri de içerisine alacak şekilde, hikayesini anlatıyor. Başarısız olan  anlatıcı, kartların üzerindeki adım miktarı kadar eksi puan alıyor.

Belirlediğimiz ana karaktere hikaye kartlarıyla her şeyi yaptırabiliyoruz. Dramayı yaratan esas oğlan onlar, yani karakterin ne yaşayacağını onlar belirliyor. Eğer isterseniz ekstra olarak gelen fantastik hikaye kartlarını destenize ekleyebilir ve hikayeyi daha absürd bir hale getirebilirsiniz. Büyüler yapabilir, karakterinizi görünmez kılabilir ya da bir ünlüyle ruh değiştirebilirsiniz. Yok ben normal takılayım derseniz de, günlük hayat aksiyonlarını kullanabilir, karakterinizi işe gönderip, parti yaptırıp, hapse attırabilirsiniz.

Oyun tahtasında adım adım ilerlenen her bir kutucuğun – ki kendileri bu kutucuklara hane demiş- üzerinde farklı bir hamle bulunmakta. Bu hanelere geldikçe, mor ve gri kişilik kartları çekme, pas geçme, yan hikaye anlatma gibi aksiyonlar alıyorsunuz. Bu adım adım ilerleme durumu biraz klişe ama aksiyonlar eğlenceli olduğu için çok sıkmıyor.

Mor ve gri kişilik kartları da oyuna dinamizm katmak için kurgulanmış yan aksiyonlar. Bu kartlarla agresif hamleler yapabiliyorsunuz. Her iki renkte de ahlaksız, isyankar, cesur, neşeli, şakacı, inatçı, karamsar, zorba ve kurnaz olmak üzere 9 karakter var. Morlar üzerinde yazan karakterle bağlantılı olarak ya oynayana avantaj getiriyor ya da rakibine kazık atabilmesini sağlıyor. Hele bir tanesi var ki; kurdeşen döktürür. Oyunu kazanan kişiye gösterdiğiniz anda -100 puanı hanesine yazıyor. Korkunç bir hayal kırıklığı.

Grilerse oyuna asıl eğlenceyi katan ve absürdlük yaratan kartlar. Oyunu zorlaştırırken anlatıcıyı da şekilden şekle sokuyor. Şansınıza deli kadir, politikacı ya da maymun olarak anlat da çıkabilir, ı’ları kullanmadan anlat da. Ekolu anlatma, Karadeniz şivesi, tikli anlatma, tiki gibi anlatma… Ne ararsınız var. En eğlencelilerinden biri  de, rap yaparak anlatma. Burada cidden yetenek konuşuyor. Oyunun en zekice kurgulanmış, eğlenceyi en çok tırmandıran noktası bu kartlar. Açıkçası onlarla tanışana kadar biraz sıkılmıştım.

Oyunun sonlanması için başta kişi sayısına göre belirlenen puanı tutturmanız gerekiyor.