Yeri gelmişken belirteyim, her karakter kendine göre güçlü ancak çok yönlü bir grup oluşturmanızda fayda var. Sadece menzilli atış yapan karakterlere ağırlık vermek, dar alanların bol olduğu haritaları kabusa çevirebilir; tam tersi de elbette geçerli. Ya da destek (support) karakter yoksa oyuncuların sık sık çaptan düşüp dinlenmek durumunda kaldıklarını görebilirsiniz. Aynı şekilde alan etkili saldırıları olan karakterler de önemli, tek hedefi yok etmek konusunda uzmanlaşanlar da. Tabii ki ne yaparsanız yapın eksikler kalacak ve bu eksikler de oyunu şekillendirecek.

Oynadığınız her görevde, tüm oyuncular deneyim puanı ve para kazanıyor. Deneyim puanlarıyla yetenek, para ile ekipman alınıyor. Böylece başta kısıtlı yetenekleri olan kahramanlar, inanılmaz kombolara koşarken, Imperial oyuncu ise yavaşça manevra kabiliyetini geliştiriyor ama kesinlikle kahramanlarla aynı hızda değil. Bunun yerine görevler zorlaşıyor ve böylece denge korunuyor. Denge demişken, bazen bir görev taraflardan biri için imkansız gibi görünebilir ancak bu durumlar büyük oranda hususi olarak öyle tasarlanmış. Birkaç oyundur bir hep aynı taraf kazanıyorsa campaign sizi öteki tarafın lehine bir göreve gönderebiliyor. Yine de hiç bir görev imkansız değil. Benim kahramanları ezdiğim bazı görevler için internette “kazanma ihtimalim yoktu” yazan Imperial oyuncular var, ya da tam tersi. Bizim oyunumuzda son görev, kahramanların kaybettik dedikleri anda padawan kızımızın son bir tekme atıp bossu devirmesiyle sona erdi. Atılan çığlıkların ne haddi vardı, ne hesabı.

Neden Descent Yerine Bunu Oynayalım?

SW: IA’nın öncelikli artısı, kurallarının Descent 2.0’a göre çok daha net ve kullanıcı dostu olması. Yaratıkların habire respawn olması yerine threat denen özellik getirilmiş, böylece Imperial oyuncu her tur belli bir güçte ünite yerleştirebiliyor. Yani D2’nin aksine üniteler kalıcı olarak ölüyor. Ancak aynı şekilde kahramanlar da yeniden respawn olmuyor, 2 kere tüm hit point’ini kaybeden kahraman, bir sonraki göreve kadar evine dönüyor. Bunun sık karşılaşılan bir durum olduğunu göz önünde bulundurursanız pek de önemsiz bir fark değil. Line-of-sight ve zarlar da ciddi biçimde geliştirilmiş. Kahramanların da hepsi birbirinden farklı. Ünitelerin özellikleri de D2’ye göre daha çok hoşuma gitti.

Ama elbette asıl fark medieval-fantasy ve Star Wars farkı. Oyunun campaign modu buram buram Star Wars evreni kokuyor. Ana campaignimiz Ep4 ile 5 arasında geçen çeşitli görevleri içeriyor ve yolumuz Darth Vader, Luke Skywalker, Han Solo gibi karakterlerle bolca kesişiyor. Burada belirteyim, kahramanlarımız ünlü karakterler değil ama her iki taraf da ünlü karakterleri kontrol edebiliyor. Oyunun mini expansionu Twin Shadows, Han Solo ve Boba Fett odaklı ve Tatooine’de Mos Eisley’de geçiyor. Şu günlerde çıkan büyük expansion Return to Hoth’un içeriği ise adından belli. Leia ve Dengar bu expansionla oyuna dahil oldular. SW: IA arkadaşlarınızla birlikte bir Star Wars macerası yaşıyormuşsunuz atmosferi yaratmakta bir MMO kadar başarılı.

Evde bir masa IA figürlerini boyamaya ayrılmış durumda.

Başta belirttiğim gibi, sabit bir ekibiniz varsa ve Star Wars seviyorsanız kesinlikle denemelisiniz diyor ve Skirmish mode’u anlatmaya geçiyorum.