Kutu oyunlarına ilginiz varsa, geçen sene Essen’de tanıtılan ve bu sene başlarında piyasalara düşen Terraforming Mars’ı duymuşsunuzdur. Bu aralar, birden çok janrı bir araya getiren oyunlar pek bir arttı ve boardgamegeek.com’da 5. sıraya kadar yükselip büyük sükse yapan TM da bu trendi izliyor. Ancak bu tip oyunların tümü gibi TM da koca kutulu ve pahalı bir oyun. Bir sürü “yılın oyunu” adaylığına rağmen üzerine yapılan yorumlardaki büyük değişkenlik de yurdumuzdaki pek çok insanı satın almaktan alıkoyuyor. Jacob Fryxelius’un tasarladığı ve kendi yayınladığı TM’ı, ben de geçen ay oynama fırsatı buldum ve derhal deneyimlerimi sizlerle paylaşarak karar vermenize yardımcı olmak isterim.

TM’da adından da anlaşılacağı gibi Mars’ı yaşanabilir bir yer haline getirmek ve kolonileşmek üzere görevlendirilmiş dev şirketleri canlandırıyoruz. Nihai hedefimiz oyun sonunda rakiplerimizden daha fazla puana sahip olmak ve bunu gerçekleştirmek için izleyebileceğimiz çok sayıda yol var. Oyun, kart draftı, kaynak yönetimi ve bir miktar alan kontrolü türlerinin birleşimi.

İşte Bunlar Hep Elon Musk

Deneyimli oyuncular için oyuna hızlı bir giriş yapmak gerekirse, ben oyunu kült oyunlardan Terra Mystica, Through the Ages ve Race for the Galaxy’nin bir karışımına benzettim. Tıpkı baş harfleri uyan oyun Terra Mystica gibi her oyuncunun önünde birer ufak tahta var ve bu tahtada şirketinizin ekonomik ve üretim kapasitesini ve her türlü kaynağını tutuyorsunuz. Örnek vermek gerekirse, size her tur başına kaynak veren para, çelik, enerji vs. üretim gücünüz buradaki barlara kutucuklar koyarak ve kaldırarak (evet, oyunda pek çok durumda kaynak üretiminiz azalıyor) belirlenirken, her birinin altında da farklı renkte kutucuklarla üretilmiş kaynaklarınızı tutuyorsunuz. Oyuncu tahtanızdaki durum, oyunun genelinde firmanızın ne düzeyde olduğunun en önemli belirleyicisi.

Oyun masasının olması beklenen görüntü.

Oyunda neredeyse tüm hamlelerinizi, elinize topladığınız proje kartlarını önünüze açarak gerçekleştiriyorsunuz. Bu kartların ana temini, her tur başında “research” fazında drafting mekaniğiyle gerçekleşiyor. Her oyuncu, toplam oyuncu sayısı kadar kart çekip, birini tutup diğerlerini sıradaki oyuncuya geçiriyor. Drafting bittiğinde de seçilen kartlar, tanesine 3 para vererek satın alınabiliyor. İşin ilginci, bu draftingi sadece istediğiniz kartları tutarak yapmıyorsunuz, rakiplerinize yarayacak kartları da tutabilirsiniz, zira drafting bittiğinde istemediğiniz kartın tutarını ödemeyip çöpe atabilirsiniz.

Dediğim gibi kart kullanımı, aksiyon fazında her oyuncunun önüne kartları (sol üstte yazılan para tutarını vererek) açmasıyla gerçekleştiriliyor ki bu kısmı da bana Race for the Galaxy’i hatırlattı. Bu kartların bir kısmı kullanılır kullanılmaz bir getiri sağlıyor (yeşil ve kırmızı kartlar), bir kısmı da oyun boyunca bazı hamlelerinize bonuslar veriyor ya da yeni hamle olanakları yaratıyor (mavi kartlar). TM’ın öne çıktığı nokta da burada, çekilebilir tonla kart olan oyunda, birbirinin aynı iki kart dahi yok! Elbette birbirine benzer işlevde çok sayıda kart var, ancak bazı kartlar bariz bir şekilde ayrılıyor ve belirli bir yöntemi izliyorsanız size ciddi bonuslar veriyor.

200’den Fazla Eşsiz Kart

Oyunun kimine göre zayıf kısmı da bu, ancak yukarıda bahsettiğim drafting fazını da inanılmaz önemli kılıyor. Öyle durumlar oluyor ki kol altınızdaki oyuncuya inanılmaz yarayacak bir kartı tutmak, sizi biraz geliştirecek bir kartı tutmaktan daha önemli olabiliyor.

Gerçekte olan görüntü.

Oyunda izleyebileceğiniz yöntemler demişken, biraz da bunlardan bahsedelim. Öncelikle oyunda bir de ana harita tahtası var ve oyunun mekaniklerini bu ana tahta üzerinden anlatacağım. Şu noktaya kadar bundan bahsetmemiş olmamın sebebi, bu tahtanın oyunda göründüğü kadar iyi kullanılamamış olması. Bu tahtanın ortasını kaplayan haritayı neredeyse görmezden gelerek oynamak da mümkün. Bu haritaya, oyun yönteminizin gerektirdiği kadar, şehir, yeşil alan ve deniz yerleştirebiliyorsunuz. Ayrıca bazı kartların getirdiği bir kaç özel tile da mevcut bu haritaya yerleştirilebilen (kartların bu kadar sık çöpe atıldığı bir oyunda, bu özel tileların pek çoğunun oyun boyunca kullanılmayacağını tahmin etmek güç değil).

Ana tahtada haritanın kenarlarına yerleştirilmiş çeşitli sayaçlar da mevcut. Bunlardan ikisi, ısı ve oksijen yüzdesi, Mars’ın ne kadar yaşanabilir olduğunu gösteriyor. Bunları artırmak size puan sağlıyor. Ayrıca bazı kartlar sadece belirli ısı ve oksijende çalıştırılabiliyor ki böyle kartlar diğerlerine göre biraz daha güçlü olabiliyor. Bunları bazı kartlarla artırabildiğiniz gibi, kart harcamadan, biraz fazla kaynak harcayarak artırmak da mümkün, ancak genellikle çok fazla kaynağınız yoksa ya da kartlarınız bitmediyse kullanılan bir yöntem değil.