Corvus Corax ve Tulum Müziğinin Coşkusu

Corvus Corax yeniden yorumlanmış halk müziği akımında köklü gruplardan biri. Paganlığı ciddiye alma konusunda çok tatlı bir çizgileri var. Paganseverliği bir ideolojiye (Has Alman kültürü hangi noktada kaldıysa o noktadan alıp ilerleteceğiz!) veya bir entellektüel kimliğe (biz bireyselliği bastıran hristiyan dünya görüşünü benimseyemediğimiz için paganlığa geçtik. Ondan siz çok banalsiniz! ıyyy…) zorladıkları görülmemiş. Kurucu üyeler zamanında halk müziği üzerine yazılmış tarihi kaynakları incelemiş, şimdiki grup da tüylü telekli kostüm giyip bol ateşli canlı gösteri sunuyorlar.

Corvus_Corax_German_Band_s

Tüylü telekli!

Halk müziğini yeniden üretiminde otantiklik zordur. Çoğu zaman halk müziği her ozanın tamamen kişisel çabası üzerinden yürümüştür, genel repertuvara giren parçaları bile her ozan kendi gibi çalmıştır. Sonuçta halk ozanlığı alaylı kültürüdür, resmi eğitimi olmadığı için standart davranışı da yoktur. Röportajlardan bu mevzunun grubu çok sıkmadığını, “Madem bunun otantiği doğaçlama ve kulaktan çalma ile gidiyor, biz de aynısını yapalım.” felsefesi ile ilerlediklerini biliyoruz. Otantikliği, kullandıkları enstrümanlar ve günümüze gelmiş eski parçaların melodilerini kullanarak sağlıyorlar. Albümleri baştan sona dinlenirse kadro gençleştikçe müziğim makamının gittikçe metal kaydığı gözlemlenecektir. Özellikle son albümleri coverlamak çok kolay, genelde modern enstrümanlarla çalmak bile yetiyor. Bu durumun aksi de geçerli, sonuçta metal müziğin mayasında kilise müziği kafasından türeyen genel klasik müzik anlayışına kafa tutmak var. Ondan ötürü kilise müziğinin sırf halk müziği kullandığı için kullanmadığı müzikal gereçler metal müziğin özüne işlemiştir, tersine geçiş aynı oranda kolaydır. Ben şahsen günlük metal dozumu alayım diye dinlemiyorum, ama o yola gideni de anlarım.

Adeta bir Ramştayn

Adeta bir Ramştayn

Corvus Corax, “Her biri değişik bir acayip enstrüman çalan 10 tane müzisyeni grupta tutup bide sahneye çıkaran halk-rock grubu” kafasını popülerleştiren gruptur. Tulum olsun, serpent olsun, düğün davulu olsun hatta bağlama benzeri garip alet olsun her parçada hunharca kullanırlar. Kesinlikle çekinmezler. Tabi müziği asıl götüren merkez enstrüman her daim tulumdur, onu da belirtelim. Kendinden dronelu, distorşınlı, kesintisiz ses veren enstrüman bulmuşlar tabi ki kullanacaklar. Kafası tulum sesini kaldırmayan Corvus Corax dinlemeye niyetlenmesin.

Gelelim kadı kızının kusurlarına: Çok dikkatli dinlemeyen, parçaların çoğunu ayıramaz. Mesela bir Red Hot Chili Peppers da her albümü mükemmel parçalarla doldurmuyor, ama doksanlardaki albümlerin kolpa parçaları bile birbirinden ayırt edilecek kadar karakter sahibi. Bu deneysellikten kaynaklanan bir olay, ve Corvus Corax çıkış noktası gereği pek deneysel değil. Zaten dar bir kalıbı zorluyorlar, daha da orjinale kaysalar Faundan farkları kalmayacak.

Faunla sürekli testis geçtiğime kanmayın. her gün dinlerim. Ama şu rems bak la. :D

Faunla sürekli testis geçtiğime kanmayın. Her gün dinlerim. Ama tiplere bak la. 😀

Sonuç olarak: İyidir efendim, dinleyin dinletin.

Bu yazı, "Alp Hocaefendi ile Pek Feyzli Müzik Sohbetleri" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar