Heavy Metal Konsept Albüm Dosyası – Bölüm 2
-
Serkan Özay
- Müzik
- 23 Eylül 2014
Her şarkının anlatacak bir hikayesi vardır. Ancak bazen bir albüm dolusu şarkı aynı hikayeden bahseder. Bu gibi albümlere ise “konsept albüm” diyoruz.
Kim ne derse desin, konsept albümler sözkonusu olduğunda en başarılı eserlerin genellikle heavy metal gruplarına ait olduğunu görürüz. Şüphesiz bunun başlıca sebebi; şarkı temalarında işledikleri konuların diğer müzik türlerine nazaran çok daha fantastik ve kurgusal öğeler barındırmasıdır.
Bu yazı dizisinin ilk bölümünde alfabetik olarak heavy metal tarihinin en dikkat çekici konsept albümlerini incelemeye almıştık. Kaldığımız yerden aynen devam ediyoruz!
4. Blind Guardian – Nightfall in Middle-Earth
J.R.R. Tolkien’in ölümsüz eseri Yüzüklerin Efendisi’ni aşağı yukarı herkes bilir. Kitabı beğenen ve fantezi edebiyatının biraz daha derinine inmeye karar veren okuyucular, kısa süre içinde Silmarillion ile karşılaşır.
Silmarillion, Orta Dünya’nın yaratılışından başlayarak geçmiş tarihini konu alan bir kitaptır. Kitabın şüphesiz en dramatik hikayeleri ise, Sauron’un efendisi Melkor’un hüküm sürdüğü dönemleri anlatan bölümlerdir.
Nightfall in Middle-Earth, hikayenin bu bölümlerine odaklanan bir konsept albümdür. Parçalar, kitaptaki olayları neredeyse birebir takip eder. Albüm, Melkor’un Valar tarafından mağlup edildiği War of Wrath ile başlar. Savaş tüm şiddetiyle devam etmektedir, ancak Melkor’un yenilgisi artık kesinleşmiştir. Sauron, efendisine hala zaman varken kaçmasını önerir. Melkor Sauron’u huzurundan gönderir ve kendisini bu yenilgiye getiren olayları hatırlayama başlar…
Silmarillion’un konusu oldukça karmaşık olduğundan, hikayenin kalan bölümleri burada özet geçmeye cesaret edemeyeceğim!
Albüm, Blind Guardian’ın ilk gerçek konsept albümüdür. Grubun önceki çalışmalarından olan Tales From Twilight World ve Imaginations From the Other Side, tematik albümlerdir. Her iki albümün de içeriğindeki parçalar, fantezi ve bilim-kurgu eserlerden esinlenilerek yazılmıştır.
Nightfall in Middle-Earth albümünde 22 parça yer alır. Bunların 11 tanesi, ortalama süreleri 45’er saniye civarlarında olan, sadece ses efektleri ve konuşmalardan ibaret parçacıklardır. Bunlar normal uzunluktaki parçaların aralarına serpişerek hikayenin devamlılığına katkıda bulunurlar. Parçaların başı ya da sonunda ses efektleri ya da konuşmalar bulunan ya da bir tam parçayı diyaloglara ayıran başka konsept albümler de vardır. Ancak bunu Nightfall in Middle-Earth gibi parçacıklar halinde yapan başka albüm pek yoktur.
Dikkat Çeken Parçalar:
- Into the Storm
- Nightfall
- Curse of Feanor
- Mirror Mirror
- Time Stand Still (At the Iron Hill)
- Eldar
5. Dio – Magica
Blessing adlı gezegene hayat veren iki güneşin sönmesi üstünden bin yıl, güçlü büyücülerin hüküm sürdüğü dönemlerin üstünden ise yüzlerce asır geçmiştir.
Buzlarla kaplı gezegeni keşfetmeye gelen uzaylı bir ırk, gezegenin donuk yüzeyinin kilometrelerce altından gelen bir sinyali takip eder ve Blessing’in tarihine dair kayıtlara ulaşırlar. Magica’nın hilkayesi tam olarak burada başlar.
Hikaye, iyiyle kotü arasındaki o bitmek bilmez mücadeleyi konu alıyor. Blessing halkı, Magica adı verilen bir büyü kitabı ve bu kitabı erdemli şekilde kullanan büyücüler sayesinde refah içinde yaşamaktadır. Ancak Evilsyde adlı kötü niyetli bir topluluk, gezegen çapında yapılan kutlamalar sırasında iyi planlanmış bir sürpriz saldırı gerçekleştirir ve Magica’yı ele geçirirler. Amaçları; Magica’yı kullanarak tüm blessing halkını taşa çevirmek ve yaşam enerjilerini saf karanlık enerjiye döndürerek varlıklarını sürdürmektir.
Hikayenin kalanı, Evilsyde’ı evvelden defalarca kez yenmiş Eriel adlı kadim bir büyücü ve onun yeni keşfedeceği çırağı, Challis’in başından geçenleri anlatır.
Hikayeyi daha fazla detaylı anlatmayı gerekli görmüyorum, çünkü konsept albümlerin neredeyse tamamının aksine, Magica’nın hikayesi açık bir şekilde albümün içinde anlatılmıştır. Ronnie James Dio, albümün son parçası olan 19 dakikalık Magica Story’de hikayeyi bizzat uzun uzadıya ses efektleri eşliğinde anlatmaktadır.
Dio, ölümünden kısa bir süre önce hikayenin devamını konu alan Magica II ve III adlı albümler üstünde çalışmak niyetindeydi. Bu yeni albümlerden hemen önce Magica albümünü iki bonus parça ekleyerek yeniden yayınlayacaktı. Parçalardan biri, evvelden Magica’nın Japon baskısında yer alan enstrümental bir parça olan Annica, diğeri ise Electra adını taşıyacak yeni bir parça olacaktı.
Electra’yı buraya tıklayarak dinleyebilirsiniz.
Dikkat Çeken Parçalar:
- Lord of the Last Day
- Fever Dreams
- Turn to Stone
- As Long As It’s Not About Love
- Losing My Sanity
6. Dream Theater – Metropolis Pt 2: Scenes From a Memory
Hikaye, sorunlu bir genç olan Nicholas’ın hipnoterapi seansında başlar. Nicholas, 1928 yılında cinayete kurban gitmiş Victoria adlı bir kadın hakkında rahatsızlık verici rüyalar görmektedir.
Bir süre sonra Nicholas’ın bir önceki hayatında aslında Victoria olduğu ortaya çıkar. Terapi devam ettikçe Nicholas ve terapisti, Victoria’nın yaşamı ile ilgili daha çok bilgi edinirler. Victoria, alkol ve kumar sorunları olan Julian adlı erkek arkadaşından bıkmış ve huzuru Julian’ın erkek kardeşi Edward’ın kollarında bulmuştur. Nicholas, Victoria’yı Julian’ın öldürdüğünü, sonra da intihar ettiğini varsaymaktadır.
Ancak daha sonra cinayetin ardındaki gerçek ortaya çıkar: Victoria bir noktadan sonra aslında kalbinin Julian’a ait olduğuna karar vermiş ve ilişkilerini gizlice tekrardan başlatmıştır. Bu sırrı öğrenen Edward, her ikisini de öldürür ve Julian’ın cebine sahte bir intihar notu koyarak olaydan sıyrılır.
Geçmiş yaşantısının detaylarını öğrenen Nicholas, gerçeği öğrenmenin getirdiği huzur ile evine gider. Ancak terapisti onu takip etmiştir. Görünüşe göre terapisti geçmiş yaşantısında Edward’dır ve Victoria’dan bir kere daha intikam almak için Nicholas’ı öldürecektir!
Albümün son sahnesi, yani Nicholas başına ne geldiği konusu aslında muallakta bırakılmıştır. Daha sonra grubun davulcusu Mike Portnoy, konuya açıklık getirmiştir.
Rock ve türevi müzik dinleyicilerinden bir kısmının Dream Theater’ı bestelerinde kullandıkları aşırı teknik yaklaşımları sebebiyle “soğuk bulması” bilinen bir durumdur. Ancak bu albüm, sözkonusu kitleyi yanıldıklarına ikna etme konusunda büyük bir adım atılmasına yardımcı olmuştur.
Albüm, Rolling Stones dergisinin 2012’de düzenlediği anketle tüm zamanların en iyi progressive rock albümü seçilmiştir. Sözkonusu ankette “Rush”ın “2112”si ve “Yes”in “Close the Edge” albümleri dahi vardır!
Dikkat Çeken Parçalar:
- Scene Two: Overture 1928
- Strange Deja Vu
- Scene Four: Beyond This Life
- Scene Six: Home
- Scene Seven: I. The Dance of Eternity
- Scene Eight: The Spirit Carries On
- Scene Nine: Finally Free