Sunn O))) ile Sürüncemede Kalan Akorlar

Gün geliyor, ölçtüğüm sensör datasında, sinyalden çok parazit oluyor. İşte o parazit, o distorşın yüklü dataya bakarken “Ulan SunnO))) da iyi gruptu haa” diyorum, açıp 2-3 albümünü dinliyorum.

temsili diyalog: -offf abi şu distorşına bak -olm müzik değil o, bizim motorun geri besleme voltajı.

Temsili Diyalog:
-Offf abi şu distorşına bak
-Olm müzik değil o, bizim motorun geri besleme voltajı.

SunnO))),  ambient-drone müziği icra eden Amerika kökenli bir gruptur. Aşırı minimalist müzik üstüne abartı distorşın bindirmeleri ile bilinirler. Antin kuntin müzik türü tanımlarına girmeyi sevenler için, SunnO))) bir post-black metal oluşumudur. Black metal öğelerini, ait oldukları estetik bağlamın dışında kullanarak; “Black metal gibi ama değil de gibi” kıvamında müzik icra ediyorlar. ben böyle türcülük yapmayı pek sevmem, ama black metal türünün kendi kendini aşırı keskin sınırlarla belirlenmiş olmasının da biraz etkisi var. Üretilen müzik azıcık normun dışına taştığında, black metal diyemiyoruz. Yoksa; sunn O))) parçalarının çoğunda scream vokal var, karakteristik black distorşın ve yoğun riffage var, hatta siyah cübbe bile var. O karanlığı, o “kafalar kafalar…” halini yaşamak için bire bir.

adeta KVLT

Adeta KVLT, ama işte “adeta” olmaktan kaybediyor.

Şimdi müzikte distorşın çok mühim mesele. Yeri geliyor birbirinin aynısı 3-4 müzik türü, sırf kullanılan distorşın niteliği üstünden ayrışıyor. Fakat SunnO))) gibi gruplar; distorşın meselesini baya ileri götürdükleri için, insanı daha farklı bir yönde düşünmeye sevk ediyor. Hakkaten müziğin sınırı nedir? Ne kadar distorşın basınca müzik müzik olmaktan çıkar?

Yaptığım mühendislik gereği; sinyal analizi bilimi hakkında bilgim var ve müzik hakkında konuşurken, hunharca sinyal analizi bilgimi kullanmaktan zerre çekinmem. Misal parazitli sinyallerde, asıl sinyal ile parazit sinyalinin gücünün oranı mühimdir. Parazitin gücü sinyalin gücünden büyükse mesela, ölçülen değeri sinyali üreten aletin değil de, paraziti üreten çevre koşullarının belirlediği kabul edilir. O sinyal komple çöp olarak değerlendirilir.Bu prensibi, kişisel zevkleri ve fizyolojik kısıtları da göz önünde bulundurarak kullanırsak, “ben bu kadar distorşın arasında melodiyi duyabiliyor muyum? Duyuyoram takdir edebiliyor muyum? Duymuyorsam da umrumda mi?”  gibi sorular üstüne düşünmek lazım. Sonuçta herkesin kulağı ve zihni farklı, herkes o distorşın altındaki melodiyi duymuyor olabilir.  O zaman müzik; müziklikten çıkar.

Mesela bu parça baya ağırdır. Hatta grubun kendi repertuarı içinde, ağırlık konusunda %10’luk bir kesime girer.

Ben şahsen; distorşın altındaki melodiyi duyuyorum, yılların TRVE BLAK METAL! deneyiminden sonra; SunnO))) zerre koymuyor. Black metal sevgisi veya nefreti; bir din, bir ideoloji seviyesine gelmiş insanlar sunnO))) dinlemesin, kalan herkese helali hoş olsun.

Bu yazı, "Alp Hocaefendi ile Pek Feyzli Müzik Sohbetleri" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar