Derin buzların altında Sahuagin ırkının tanrısı Sekolah’ın bölgesi olan Sheyruusk vardır. Dondurucu buzlardan aniden başlayıp, bir sahra çölüne dönüşen tanrısal bölgede ise Mısır tanrısı Set bulunur. Yerine göre katın lordundan daha aktif şekilde katta yer alan Set takipçileri, katın en yaygın sakinleridir.

Malbolge

Bu, lanetli bir kattır. Baator’un en çok el değiştirmiş katıdır. 2nd Edition zamanında sürekli heyelanlar olan ve ortası bilinmeyen bir çukura açılan dik bir çukur şeklindeydi. 4th edition ve şimdi 5th editionda ise düzlük halindedir ve katın eski sahibi Hag Countess’in iç organlarından oluşma binalarla kaplıdır.

Bu bölgenin detayları, her editionda bile birkaç sefer değişebildiği için, fazla detaya girmiyorum. Eskiden burada yerleşmiş olan Baatezu lordlarının çoğu, devamlı gerçekleşen darbelerle ölüp durdukları için, son derece boş bir kattır. Eski yöneticisinin kurukafasından oluşan kalede yer alan lordlar ve çürümekte olan ceset parçalarının arasında, acı içinde dolaşan ufak dereceli baatezularla dolu bir yerdir.

Bu kat, bir uçurumken önemli bir nokta vardı. Çoğunlukla tutunacak bir yer bile bulunmayan ve sürekli taşların düştüğü uçurumlarda, sonsuzluğun içinde ufacık mağaralar bulabiliyordunuz ve bunlar bir sığınak görevi görür diye girebiliyordunuz. Ama bunlardan geriye dönebilen yoktu. Buralarda, Baatezulardan daha eski ve korkunç canavarların kalıntılarının yaşadığı söylentileri vardı. Kat düzleşince bunlara ne oldu belli değil.

Maladomini

Pisliğin katı Maladomini. Buranın ana teması çürümüşlüktür. Eskiden harika olduğu belli olan şeyler yer alır burada.

Bu katta, lordunun beğenmeyip sürekli yıkılıp baştan yapılmasını emrettiği eski ve çürümüş şehirler, kaleler ve saraylar yer alır. Aynı zamanda, başka boyutlardan baator’a çekilip, çürümeye terk edilmiş yerleşimlerin yıkıntıları arasında petitioner’lar ve sığınmacılar yer alır. Baatezular ve petitioner’lar sürekli yerleri kazar, çarpık ağaçları keser ve lordlarının emrettiği yeni şehri yapmak için yıkıntıları parçalayıp dururlar.

Bütün cüruf çukurlarının, pislik akıntılarının, çürümüş ormanların altında gizemli tüneller vardır ve yeterince kazanlar bunlara ulaşır. Çoğu şeytanlar, buralara girmekten son derece korkar. Büyük dereceli olanlar ise korku mu, ilgisizlik mi olduğu belirsiz bir sebepten buralara girmez. Baator’un orijinal sahiplerinin buralarda yaşadığı söylenir.

Üç büyük şehirden biri Grenpoli’dir. Erinyesler tarafından yönetilir ve “ihanetin ve diplomasinin şehri” olarak adlandırılır. Baatezular bu şehirde sözleşmeleri çarpıtmayı ve ölümlüleri kandırmayı öğrenirler. Diğer şehir ise kara minareleri ile katın lordunun yönettiği Malagard’dır.

Cania

Her ne kadar Stygia buz kesmiş bir okyanus olsa da, Cania gerçek soğuktur. Ayrıca karla kaplı dağlar ve buzullar, sürekli savaş halindedir ve birbirine sürtünüp durur. Yakınlarda bulunacak kadar aptal ve kaçamayacak kadar yavaş olanları aniden (gerçek manada) dünyalar kadar karın altında bırakıverirler.

Buzulların altında kısılı kalmış bir sürü acayip şey vardır. Unutulmuş şehirler, menşei belirsiz acayip yaratıklarla dövüşen devalar, hedefine hiç varamayacak donmuş ordular…

Bir sonraki kata geçen portalın ve devasa bir buzulun üzerine oyulmuş kalesi Mephistar’dan katın lordu burayı yönetir. Buzulun adı Nargus’tur ve içinde gizemli bir güçle kaynayan hamamlar ve ateş çukurları vardır.

Bir sonraki kat olan Nessus’a giden yolu ise 9999 gelugon’un koruduğunu da söylemek gerekir (kısacası, zor geçersiniz).

Nessus

Baator’un gelmesi en zor yeri burasıdır. Çatlak toprağındaki kilometrelerce genişlikteki yarıklar, dipsizdir. Boyutlardaki en büyük kale olan Malsheem’den cehennemin tek hakimi Baator’u yönetir. Gidebilen çok az kişi olduğu gibi, dönenler çok çok daha azdır.

Diğer yazıların içeriği ile ilgili çok fazla spoiler vermeden, ancak bu kadar anlatabiliyoruz. Katların içeriğindeki yerlerle ilgili, belki daha detaylı bir yazı yazabilirim. Şimdilik bu kadar.