Baalzebul, düşüşünden sonra cehennemi öyle bir sarsmıştı ki, hem altıncı, hem yedinci katın lorduydu. Daha önce Beherit tarafından yönetilen Malbolge’ı, elçisi Moloch aracılığı ile yönetirdi. Baalzebul’un düşüşünden önce Maladomini’nin lordu kimse, cehennemin en derin kayıtlarından bile ismi silinecek kadar vahşice ve bütünlükle yok edilmiş ve yeri doldurulmuştu.

Cehennemde Hesaplaşma’ya kadar mükemmel fakat korkutucu, sinek gözlü bir meleğe benzeyen Baalzebul, başarısızlığını, devasa bir sümüklü böceğe çevirilerek ödemiştir. Mükemmellik peşinde koşarken, ironik bir şekilde sürekli etrafa pislik saçan ve biçimsiz bir varlık haline gelmesinden dolayı artık Maladomini’yi mükemmel şehri inşa edene kadar tekrar tekrar şehirlerle doldurmayı bırakmış ve pislik sarayı (palace of filth) isimli, gerçekten de pislikten (tam olarak dışkıdan) oluşan devasa binadan katı yönetmeye başlamıştır.

Baalzebul, kadim düşmanı Mephistopheles ve onun müttefiki Dispater’ı yok etmek ve kendisine böyle ağır bir ceza veren Asmodeus’un otoritesini zayıflatmak için sürekli planlar ve manevralar yapar. Mephistopheles ve Dispater’a açıktan düşman olsa da, Asmodeus’tan korktuğu için ona karşı hamlelerini gizlilik içinde yürütür.

Baalzebul kültleri yaygın ve etkilidir. Yalanlar, ihanet ve komplolarla düzenleri, yönetimleri yıkar ve yerine çarpık yönetimler inşa ederler. Gerektiğinde (neredeyse her zaman) güç kullanmaya hazır, fakat sahte bir güleryüz ile yaklaşırlar. Genelde hem sinsilik, hem de güç açısından etkili olan Böcayılar (Bugbear) Baalzebul’a hizmet edebilirler.

Baalzebul bir yönetimi yıktıktan sonra, bazen Asmodeus rahipleri yönetimi ele alır ve toprakların şeytanlara hizmetini sağlar. Baalzebul kültü ise yeni topraklarda filizlenmek için göç ederler. Bu da, ölümlüleri ayartma konusunda bir işbirliği içinde olduklarını gösteriyor.

Mephistopheles

Mephistopheles, cehennemin en hırslı şeytanlarından biridir. Hatta belki de en hırslı şeytanıdır. İki buçuk metre boyunda, gotik bir insansı görünümündedir. Görkemli boynuzları, yarasa kanatları ve şeytani kırmızılıkta bir teni vardır.

Aşırı derecede kurnazdır ve büyüler konusunda son derece yeteneklidir. Bu yetenekleri sayesinde, ateşten etkilenmeyen, hatta ateşten oluşan yaratıkları (kısacası diğer şeytanların çoğu) yakabilen özel bir ateş türü geliştirmiştir. Buna da Cehennem Ateşi (hellfire) demiş ve sırlarını sadece kendisine saklamıştır. Bu ve bunun gibi kuvvetli yetenekleri yüzünden, Asmodeus’a belki de en büyük tehlikeyi oluşturan arşidüktür.

Yüzeyde son derece kibar ve medeni bir görünüm sergilese de, öfke nöbetleri ve ani kararlar verdiği de yaygın bilinen bir gerçektir. Dispater ile ezeli bir müttefikliği vardır ve muhtemelen Baalzebul-Belial müttefikliğinden daha yakındır.

Mephistopheles, yakın zamana kadar Asmodeus kültlerini yönetirdi. Son zamanlarda, özellikle cehennem ateşini keşfettikten sonra, yavaş yavaş kendi kültlerini oluşturmak için bu işi aksatmaya, hatta kendi çapında terk etmeye başladı. Buna rağmen; çoğu ölümlü Mephistopheles ile Asmodeus’un iki farklı varlık olduğunu bilmez ve bu, Mephistopheles’i kızdırdığı kadar Asmodeus’u da eğlendiren bir durumdur.

Mephistopheles, ölümlülere cehennem ateşi bahşetmek ve daha fazla cehennem ateşi ile deneyler yapabilmek için Cania’yı ve çoğu görevini aksatmaya başlamıştır. Bu yüzden de Dispater ve Levistus’tan sürekli güç borç almak zorunda kalmıştır. Bunun kendisi üzerinde yarattığı baskıya rağmen, eğer başarılı olursa cehennemin ve dünyaların (Prime Material) en yaygın lordu Mephistopheles olabilir.