Kahramangiller sayfalarından, sıklıkla “rol yapma oyunları” ile ilgili yazılar paylaşıyoruz. Bunlarda karakter ve evren tasarımından, kısıtlamalara ve yaratıcılığa kadar pek çok konuya değinmeye çalışıyoruz.

Bu yazıda, sıklıkla duyulan (ve belki sizin de söylediğiniz ya da duyduğunuz) bir cümleyi ele alacağız:

“Kötü (evil) parti olmuyor, eninde sonunda herkes birbirini öldürüyor ya da satışa getiriyor!”

Kötü parti oynayan ve oynatanların muhtemelen kendi deneyimlerine dayanan, doğruluk payı yüksek olan bir argüman olsa da alternatifleri elbette bulunuyor. Öncelikle kötü parti oynama konusuna değinelim.

Köylüleri öldürsem mi yoksa hepsinin ırzına mı geçsem? Aman neyse önce öldürür sonra da…

Neden Kötü Parti Oynayalım?

Öncelikle şunu belirtmekte fayda var. Herkes hangisinden keyif alıyorsa onu oynasın! Ancak “kötü parti oynamayı denedik olmuyor” doğru bir söylem değil. Bu yüzden biz oynamak isteyip, uzun bir süre bir arada kalamamış grupları baz alacağız.

İlk olarak şunu belirtelim, kötü parti oynamak daha eğlencelidir! Evet, ahlaki kısıtlamalarınız olmayınca, önünüze çok daha fazla seçenek açılır (Yönelim ve Sınıf Seçimlerinin Rol Yapmaya Getirdiği Sınırlamalar yazısında bunu görebilirsiniz). Dolayısıyla görevi ya da zorluğu aşmak için çok daha fazla yöntem geliştirebiliriz. Bunların büyük kısmı, normalde günlük yaşantımızda da yapamayacağımız şeyler olduğu için, bir başka bakış açısına göre daha eğlenceli olabilir. Ne derler bilirsiniz: “İyi kızlar cennete, kötü kızlar her yere” gidermiş!

Ayrıca; bazı ırklar, sınıflar, prestij sınıf/paragon path vs. türü kombinasyonlar sadece kötüler için açıktır. Bunları oynamak istiyorsanız, bunlara uygun OY’nin kafasında bir hikaye varsa, kötü grup oynanması kaçınılmazdır.

Yeşil Vadi bizimdir, ileri Seferoğulları!

Benzer şekilde, bir takım eşyalar, büyüler, artifact’ler de kötüler için tasarlanmıştır. “Angelwing Razor” isimli kılıcı ele alalım, meleklerin kanatları ile bilenmiş olup basbaya kötü bir silahtır.

Bazen de oyun, iyi ya da nötr başlayıp, zaman içinde grubun (ya da tek bir karakterin) başına gelenler yönelimini değiştirebilir. Böyle bir durumda, ana hikayeyi bozmadan farklı bir bakış açısı ile devam ettirmek çok daha keyifli olacaktır.