Dungeons & Dragons Neden Tarihinin En Popüler Dönemini Yaşıyor?
Dungeons & Dragons şu dönemlerde resmen ikinci baharını yaşıyor. Bunun pek çok sebebi var, gelin hep beraber bir göz atalım.
Zamanla her şey değişiyor. Ancak zamanla, bu değişimin hızı da artıyor. Popüler kültür, sosyal medyanın ve iletişim çağının da etkisi ile çok hızlı değer kazanım ve değer kayıplarına sahne oluyor.
Ünlü insanları konu alalım. Artık çok fazla ünlü var, çok da fazla ünlü çıkmaya devam ediyor. 90’lı yılların başında “tek albümle ünlü oldu” diye eleştirilenler vardı. Günümüzde 1 dakikalık bir kliple ünlü olanlar var. Hatta ve hatta tek bir tweet ya da bir videonun altındaki çok beğenilen yorumla ünlü olanlar da var.
Tabi ki ünlü olmak ne kadar kolaysa, unutulmak da o kadar kolaylaşıyor. Bu noktada, kişi ya da ürün olsun, ünlü olan objenin arka planı devreye giriyor. Örneğin, dakikalar içinde ünlü olursanız haftalar içinde unutuluyorsunuz. Çok da yetenekli olmayan bir şarkıcının herhangi bir klibi/şarkısı 1 ay boyunca tüm kanalları işgal ederken 5 ay sonra tamamen akıldan çıkabiliyor.
Fakat yıllar boyunca değer kazanmış bir grubun şarkısı, bu değerini yine eş değer oranda yıllarca koruyor. Hatta duruma göre, yıllar geçtikçe değeri daha da artıyor.
Alt Kültür’ün Popüler Kültür Olması
2000’lerin başlarına kadar, geek kültürü (çizgi roman, kutu/kart oyunları, bilgisayar oyunları, fantastik ve bilim kurgu, rol yapma oyunları) net bir şekilde alt kültürdü. Varlığı kabul gören ancak yapısı gereği popüler olmayan, tabi ki popüler olmayan insanların uğraştığı, sıkıcı, tuhaf bir algıya sahipti.
Fakat geek dediğimiz şahıslar detaycıdır ve uzmanlığa değer verirler. Bu yüzden geek’ler, okullarda iyi bölümlere girdiler, iş hayatında yükseldiler, popüler kültür üzerinde de yönlendirici olmaya başladılar.
Aynı nedenlerden ötürü geek’ler, sosyal medyanın ilk dönemlerin en aktif kullanan gruptular. Zira sosyal medya, teknolojinin bir uzantısıydı ve geek’ler de genelde teknolojiye karşı büyük bir merak ve ilgi gösterme eğilimindeydiler.
Bunlar üst üste konulunca, 2010’a gelinirken geek’ler kendi kültürlerini yaymaya başladılar. Bu bilinçli bir hareket değildi, doğal bir süreç olarak işlemeye başlamıştı.
Dizi ve Filmler
Futurama’nın bu noktada önemli katkıları olduğunu söylemek gerek. Fakat ne olursa olsun Futurama bir çizgi filmdi. Bu şekilde bakarsak (kısmen IT Crowd’un olsa da) esas katkıyı The Big Bang Theory yaptı.
The Big Bang Theory, öncelikle geek kültürünün karşıtı bir karakteri odağına koydu. Popüler, sosyal, iyi bir güzelliğe ve fiziğe sahip Penny, ilk dönemlerde gruptaki diğerlerinin farklılıklarını belirgin hale getirmek için kullanılıyordu. Fakat zaman içinde Penny biraz onlara benzemeye, diğerleri de ana akımın içinde kendilerini bularak popüler olmaya başladılar.
Nihayetinde, The Big Bang Theory’de birden çok sefer Dungeons & Dragons oyunları görmeye başladık. Eh, dizideki karakterlerin yaptığı tek eğlenceli aktivite o değildi. Dizide denedikleri çoğu şey en kaba tabiri ile eğlenceli olduğu için defalarca referans verilen ya da doğrudan oyunlardan sahneler gösterilen Dungeons & Dragons de ilgi çekmeyi başardı.
Bir diğer örnek de şüphesiz Stranger Things oldu. İlk sezonda doğrudan, çocukların Dungeons & Dragons oyunları ile başlayan seride kötü varlıklara takılan Demogorgon, Mind Flayer gibi lakaplar bile doğrudan Dungeons & Dragons yaratıklarının isimleriydi. Her ne kadar dizi, 80’leri konu alsa da ilgi çekmeye devam ediyordu.
Filmlere gelince, doğrudan Dungeons & Dragons işlenmese bile geek kültürünün ana akıma dönüşmesinin bayrak sallayanı şüphesiz çizgi roman uyarlamalarıdır. Ve bir şekilde bu kültüre doğru eğilim gösteren kişilerin yollarının rol yapma oyunları, dolayısı ile Dungeons & Dragons ile kesişmesi ihtimali de artmaktadır.
Pathfinder Society ve Dungeons & Dragons Adventurer’s League
Pathfinder, temelde Dungeons & Dragons 3.5 Edition kurallarının üzerinden geçmekle kalmamış, haftalık ve herkesin aynı anda oynadığı, düzenli hazır maceralar ile birlikte gelerek yeni bir mecra yaratmıştı.
Bu sayede oyuncu ve DM bulmak kolaylaştığı gibi, evren/hikaye/setting tasarımlarına olan ihtiyaç ortadan kalktı. Çoğu benim diyen DM’e göre oyunun esas zevki buradan kaynaklansa da daha tecrübesiz ya da kısıtlı vakte sahip DM’ler için bu büyük bir avantajdı. Benzer şekilde DM bulmak da kolaylaşmış hatta temelde bir partiye olan ihtiyaç bile ortadan kalkmıştı. Standart regülasyona uygun gitti iseniz, Pathfinder sayesinde pek çok grup bulabilmeye başlamıştınız.
Dungeons & Dragons Adventurer’s League’de aynı izden gitmiş ve oyunu, hem de resmi bir platform altında pratik hale getirmişti. Zira Dungeons & Dragons söz konusu zaman olunca, oldukça talepkar bir hobidir. Oyunlara hazırlık ve parti ihtiyacı süreleri azalınca, oynanabilirlik ciddi bir şekilde artmaya başladı.
Canlı Yayınlar, Organizasyonlar
Wizards of the Coast’un, özellikle de Adventurer’s League dönemlerinde planladığı etkinlikler de popülaritesine büyük katkı yapmıştır.
Önemli Dungeons & Dragons tasarımcılarının, fantastik kitap yazarlarının DM’lik yaptığı oyunlar bazen canlı yayınlanmaya başlandı. Yine Wizards of the Coast içinde çalışan bazı kişilerin ya da bu işe çok uzun yıllarını, önemli mesailerini vermiş hardcore oyuncuların ise oynadığı bu oyunlara bazen önemli film ya da dizi oyuncularının da katıldığı oluyordu. Bu da sadece ünlüleri görmek için oynayanların yanı sıra, kendini geliştirmek isteyen DM ya da oyuncuların “ders” gibi de izlemesine neden oldu.
Doğal olarak bu tür yayınlar arttıkça katılımda bulunmak isteyenlerin ya da 10 sene önce Dungeons & Dragons oynamasına rağmen popüler dönemine denk geldiği için “haydi biz de iki videoda olalım” diyen az ünlülerin de katılımlarına neden oldu.
Özellikle ABD’de, bazı büyük çizgi roman dükkanlarında yapılan bu etkinliklere canlı izleyiciler bile zaman zaman katılıyordu.
Edition Geçişleri
Dungeons & Dragons 3 ve özellikle de bazı düzeltmeler sonrası çıkan 3.5 Edition genele bakıldığı zaman en çok sevilen versiyon olabilir. Zaten yukarıda Pathfinder’ın da bu versiyonlardan esinlendiğini belirtmiştik.
4th Edition, yeni oyuncular için oldukça sade mekanikler içeriyordu. Zaten o dönemde “yıllardır bilgisayar oyunları Dungeons & Dragons’den esinlendi, şimdi de biz bilgisayar oyunlarından esinleneceğiz” diye açıklamalar da yapılmıştı. Bu sebeple 4th Edition, masaüstü rol yapma oyunu olmasına rağmen feci halde WoW ve türevlerine benziyordu. Yine de kolaylığı ve bilgisayar oyunları ile benzerlikleri ile yeni oyuncuları katma konusunda başarılı oldu.
Fakat klasik Dungeons & Dragons takipçileri, 4th Edition’ı (doğal olarak) pek sevip sahiplenmediler. Wizards of the Coast da fazla ısrarcı olmadı ve o versiyon için planlanan çoğu kitabı rafa kaldırarak 5th Edition üzerinde çalışmaya başladı.
Şu an aktif yayında olan 5th Edition, eski versiyonlara göre sadeleştirilmiş bir aritmetiğe sahip olmakla birlikte işin hikaye kısmını da sıkı tutuyor. Böyle olunca, en popüler döneme denk gelmesine rağmen belki de üzerinde en az tartışma dönmüş Dungeons & Dragons versiyonu olabilir. Kolay oynanış, zengin içerikler ve klasiklere olan bağlılık ile birleşince ortaya iyi bir iş çıktığı ve bu dönemi desteklediği de bir gerçek.
Roll20 (ve Benzerleri), Skype, Discord, Whatsapp Vs…
Parti (hem oyuncu hem de DM) bulmanın zorluklarından bahsetmiştik. Tabi bu kişiler birbirini bulduktan sonra bir de buluşma güçlüğü var. Ülkemiz özelinde gidersek, bazı şehirlerde oynayan kişi sayısının azlığı sorun olurken büyük şehirlerde ise ulaşım pratikte kolay gibi görünse de büyük bir engel teşkil edebiliyor. İstanbul, Ankara, İzmir gibi şehirlerin iki ayrı ucunda oturanların bir araya gelmesi saatleri bulabiliyor.
Bu durumda, video ya da mesajlaşma uygulamaları, sosyal medyanın ek imkanları hem insanların birbirleri ile tanışmasına olanak sağlarken hem de oyunu, fiziksel olarak aynı ortamda olmadan oynama şansı veriyor.
Özellikle de roll20.net isimli site, ücretsiz üyeliği ile bile Dungeons & Dragons başta olmak üzere diğer rol yapma oyunlarını internet üzerinden arkadaşlarınız ile oynamak için mükemmel bir olanak sağlıyor. Bu yazıda roll20 özelinde oyunun kolaylığından bahsederken, bu yazımızda ise genel olarak diğer roll20 benzeri portallar hakkında bilgi vermiştik.
Zar modülleri, haritalar, arka plan müzikleri, karakter portlerleri, gridler, tokenlar derken bir oyundan aradığınız her şeyi bu oyun portallarında bulmanız mümkün.
Şöyle örnek vermek gerekirse, 20’ye yakın oturumdur (10-11 ay civarı) devam eden Dungeons & Dragons bazlı oyunumuzdakilerin konumları ; Dubai, Londra, İstanbul ve 2 kişi İzmir (iki farklı ucundan) katılımı ile gerçekleşiyor.
Okul, iş, aile vs nedenleri ile klasik partinizden ayrı düşseniz bile sanal ortamdan Dungeons & Dragons ya da diğer rol yapma oyunlarını oynamak artık çok daha kolay bir hale geldi. Velev ki bakış açısına göre bu portallar, masa üstü oyunlardan avantajlı bile olabilir. Zira grid üzerinde fog of war (oyuncuların görmemesi gereken yerler kapalı), insiyatifi tutan ve ilerleten modül, büyülü silahların ya da featlerin tüm hasarını tek bir tıklama ile atma şansı (sürüyle hesap yapmaya gerek yok bir kez kaydetmek yeterli) gibi masa üstüne göre avantajları bile var.
Roll20, Dungeons & Dragons severler için son yılların en iyi uygulaması
Özetle…
Gerek alt kültürün, ana akım olması gerekse tüm diğer destekleyici faktörler ile Dungeons & Dragons’nin popülaritesinin de oynayan kişi sayısının da arttığı iyi bilinen bir durum.
Bu tür hobilerde, en büyük sorunun başka oyuncuları bulamamak olduğundan bahsetmiştik. Doğal olarak sayı ve ulaşım imkanları arttıkça oynamak kolaylaşıyor. Oynayınca tüketmek de kolaylaşıyor.
Belki de Dungeons & Dragons’nin popülaritesi de, internet çağı için gelip geçici bir durumdur. Fakat oyunu sevenler için tadının çıkarılması ve imkanların zorlanması gereken bir dönem olarak görünüyor. Şimdiden herkese iyi oyunlar…
Benzer Yazılar
