İstanbul Geceleri LARP Topluluğu Üzerine Söyleşi
Günlük kıyafetleri ile gelenleri geri çevirmediğimizi rahatlıkla söyleyebilirim. Karakterlerine uygun giyinen ve makyaj yapanların emeğine saygı göstermek adına, oyun içi mekanikler açısından daha avantajlı olmalarını sağlıyoruz. Bir sonraki oyunumuz günümüzde gerçekleşeceği için, oyuncular kıyafet konusunda daha da rahat olacaklar.
LARP eşyaları konusunda ilk önceliğimiz güvenlik. Bu yüzden kapalı mekanda oynuyor olsak bile, tehlike arz edebilecek nesneler oyunumuzda yasak. Fotoğraf gibi görsel öğelerde pek hoş görünseler bile, buna gerçekçi görünen oyuncak silahlar, kılıçlar vs. de dahil. Tekrar etmemiz gerekirse, her durumda önceliği güvenliğe vermek gerektiğini düşünüyoruz. Bunun yanı sıra, oyun içinde kullanılan kıyafet, oyun parası, davet mektupları, ayin yazıtları, yaşlıların günlükleri gibi geleneksel “prop”ların yanı sıra, oyun arasında karakterlerin çeşitli faaliyetlerini içeren gazete ve televizyon haber programı gibi hazırlıklarımız mevcut.
Şimdilik karakterlerin çeşitli özellik ve kaynaklarını kart ile boncuk sistemi ile temsil ediyoruz. Oyuncularımız çoğunlukla kendi malzemelerini getiriyorlar, ve bu noktada onları dönem/karakter tarzı hazırlanmaları için yönlendiriyoruz. Deneyim puanı dağıtımımız dahilinde aksesuarlarında pozitif bir etkisi olmasının yanı sıra, hazırlanmış diğer kişileri gören oyuncularımız, genellikle bir sonraki oyuna daha hevesli bir şekilde hazırlanıyorlar.
-Oyunlarınız İstanbulda geçiyor. Bu kararı senaryo yazımını kolaylaştırmak için mi verdiniz,yoksa ideolojik bir seçim miydi?
Oyunun İstanbul’da geçmesinin asli sebepleri İstanbul’u çok sevmemiz ve İstanbul hikayeleri anlatmak istiyor olmamız. Vampire: the Masquerade’in Konstantiniyye ile ilgili hikayelerini her zaman pek beğenmişizdir. Bu kararın bir diğer nedeni ise, senaryo yazımı açısından değil ama lojistik olarak oyunun İstanbul’da geçmesinin daha uygun ve bizim amaçlarımız açısından daha gerçekçi olması. Her ne kadar uygun “sahne” dekorasyonları ile başka kentleri de canlandırmamız mümkün olsa bile, en azından İstanbul Geceleri organizasyonunun açılış oyununun İstanbul’da geçmesi bize uygun göründü.
– Senaryolar genelde ne tür çelişkiler üzerinden ilerliyor?
Oyuncularımızın karakterleri, İstanbul kentinin fiziksel ve ruhani kontrolü için birbirleri ile mücadele ediyorlar. İstanbul kentini, bölge bölge ayırmış durumdalar ve bazıları bir veya daha fazla bölgeyi yönetiyorlar. Kent içindeki kaynakların sınırlı miktarda olduğu göz önüne alınırsa, daha iyi av alanları, daha iyi sığınak/yuva ya da daha fazla siyasi nüfuz gibi avantajları elde edebilmek için bir noktada diğer karakterlerin bölgelerine göz dikmeleri, daha güçlü başka karakterlerin boyunduruğunda kalmaları ya da riskli müttefiklikler içine girmeleri gerekiyor. Şahsi güç çatışmalarının yanı sıra dış mihraklar da kentte etkilerini gösteriyorlar.
– Çatışmaları sadece konuşma ve ikna etme yoluyla mı idare ediyorsunuz? Zar veya kart öğesi var mı?
Sistemsiz bir Rol Yapma Oyununun, topsuz ve hakemsiz bir futbol oyununa benzediğini düşündüğümüz için Vampire: the Masquerade’in orijinal LARP sistemi olan Mind’s Eye Theatre’ı (MET) kendi oyunumuza uyarlayıp kullanıyoruz. Eğer hobimiz sadece Rol Yapmak olsaydı, muhtemelen daha geleneksel bir yolu tercih edip amatör tiyatro kulüplerinden birisine katılırdık. Ancak “oyun” kelimesini de eklediğimizde, işin içinde bir takım kural ve sistemin olması gerektiğini düşünüyoruz.
Bizim deneyimlerimiz sonucunda “zarı” ve “sistemi” boşverip sadece rol yapmaya odaklanmak yerine, kural ve rol arasındaki dengeyi bulmanın daha rastgele ve çoğunlukla daha keyifli sonuçları olduğunu gördük. Hiç beklenmedik yerlere gidilebildiği için rol yapma becerilerini de geliştirdiğini düşünüyoruz. Aksi takdirde sadece rol yapmaya, “hikayem” için bu uygun bahanesine ya da sadece sisteme odaklanıldığında, her birisinin farklı sorunlara yol açtığını gördük.
Oyuncu karakterler ile na-oyuncu karakterler arasındaki karşılaşmalarda da sistem içinde bir farklılık var tabii. Hikayeciler tarafından canlandırılan ikincil na-oyuncu karakterlere karşı mücadelelerinde, oyuncularımız sisteme başvurabilirken; diğer oyuncular ve sınırlı sayıda bulunan birincil na-oyuncu karakterlerin de, eğer mistik bir güç kullanmıyorlarsa, öncelik otomatik olarak rol yapmaya geçiyor. Bu sayede, örneğin, etkin konuşma konusunda daha zayıf bir oyuncumuz da, kendisinden çok daha fazla “karizmatik” bir karakteri canlandırabiliyor.