LARP ve Türkiye’de LARP Kültürü – Bölüm 2

Prop’lar, LARP senaryosuna göre belli eşyalar olabilir; büyü kitapları, büyülü nesneler, teknolojik nesneler gibi.  Mesela Call of Cthulhu  temalı bir oyunda bir kitabı yahut defteri eskitip cildini boyayarak eski bir döküman yaratabilirsiniz, Star Wars temalı bir LARP’ta, küpe benzer bir objeyi boyayarak kendi Jedi holocron’unuzu yaratabilirsiniz. Mesela ben küre şeklindeki oda parfümlerinden birinin boş kabuğunu boyayarak Sith yadigarı olarak kullanmıştım, Game of Thrones LARP’ında ise ejderha yumurtası olması için bir ananasın yapraklarını kesip gövdesini gümüş sprey boyayla kaplamıştık. Tabii ki bunlar zaman problemi olan insanların harcı, en güzeli oturup sıfırdan yapabilmek.

Prop, oyuncuların canlandırdıkları kişilerin yaşadıkları dönemi yahut karakteristik özelliklerini belirleyen giyim eşyaları yahut aksesuarlar da olabilir. Kılıç, madalya, oyuncak tabanca, puro, pantolon askısı, tüllü şapka gibi. Ama bu konuda da dikkatli olunması gerekiyor. 1920’lerde yapılan bir Call of Cthulhu oyununda karakterlerden biri lazer tabancası çekerse komik olur.

Türk Larp'larının en büyük sorunu; yapılmış en güzellerinin doğru dürüst yüksek çözünürlüklü resimleri yok. :-(

Truva LARP, 2001, Metucon. Erdir Ungan, Işın Demirşahin, Özden Hanoğlu tarafından yönetildi. Türk Larp’larının en büyük sorunu; yapılmış en güzellerinin doğru dürüst yüksek çözünürlüklü resimleri yok. 🙁

Türkiye’de LARP Yapılıyor mu?

Evet, genellikle RYO buluşmalarında ve conventionlarda yapılıyor, ancak olanak yetersizliği yüzünden çoğu zaman yurtdışındakilerle bir tutulması zor ne yazık ki. Fark etmiş olduğunuz üzere, LARP çoğu rol yapma oyunundan daha masraflı ve uğraşlı. Çok net rakam vermek istemesem de, Türkiye’de LARP’la ilgilenebilecek 16- 50 yaş aralığında bir kitle var diyelim. 20 yaşın altındaki gençlerin üniversite sınavlarıyla cılkının çıkarıldığını ve çoğunun cep harçlıklarının sınırlı olduğunu, 20-50 yaş arasındaki insanların da özel sektörün çarklarında acımasızca öğütüldüğünü ve nadiren lüks harcama yapabilecek kadar para kazandıklarını düşünürsek, bu hobinin Türkiye’de gelişmesi ancak bireysel çabayla olacak gibi.

15 yıl kadar önce LARP oyunculuğu çok umutlu bir başlangıç yapmıştı aslında, burada kullandığım resimlerde görüyorsunuz, her birinde 30-45 arası kişi sayıyorsunuz. Günümüzde maalesef bu kadar kalabalığına rastlamanız pek mümkün değil.

Kendi mekanı olmayan LARP, eksik kalmaya mahkumdur. Bu bir salon olabilir, bir ev veya yukarıda gördüğümüz gibi bir kasaba da.

Kendi mekanı olmayan LARP, eksik kalmaya mahkumdur. Bu bir salon olabilir, bir ev veya yukarıda gördüğümüz gibi bir kasaba da.

En büyük sorun mekan, ne yazık ki Türkiye’deki gelir dengesizliği hobi sevdalılarını biraz daha fazla vuruyor. Çoğu insanın geliri 1.500-3.000 lira arasında değişince Türkiye şartlarında hobiye vakit ve nakit ayırmak zor. Düzgün bir LARP’ın temel gerekliliklerinden biri, kendine ait dekore edilmiş bir mekanın olmasıdır. Salon kiralamak, cafe kapatmak gibi şeyler de pahalı olduğu için insanlar kendi evlerini, üniversite anfilerini yahut ailelerinin şehir dışındaki evlerini tercih ediyorlar. 90 sonları – 2000 başları arasında frp cafeler vardı ve bunlarda hemen her gün LARP oynanırdı ancak Sihir, Kayıp Cafe ve Saklı Kent’in  kapanmasıyla o tayfa dağıldı. Ankara’da 2009-2011 arası 2-3 Larpcon yapıldı. Metucon’larda düzenli olarak yapılıyor ve bir kaç tane LARP grubu var, ancak ne derece düzenli olduklarını bilemiyorum, Facebook gruplarını bulup takip edebilirsiniz.

3. bölümde, Türkiye’de 90 sonlarından beri, yani Türk halkının rol yapma oyunlarını Satanizm zannettikleri günlerde yapılan LARP’ları anlatmaya devam edeceğim ve oyuncu psikolojisini biraz irdelemeye çalışacağım. Esen kalın.

Bu yazı, "Larp ve Türkiye'de LARP Kültürü" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar