Tek Yüzük Sendromu

Bu tekniği kullanırken tüm oyuncuların erişmek isteyeceği fakat kolayca ulaşamayacakları ama yalnızca birinin kazanabileceği bir “ödül” koymalısınız. Öyle bir ödül olmalı ki yalnızca müsamaha göstermeden prensiplerine uyan karakterler burun kıvırsın.  Eğer parti birbirine yakın davranıp, ödülü bulmadan kime gideceğine karar verdilerse hemen sahte deliller yaratın. Örneğin; bir oyuncuyu çekip, ödülü bulduklarında tehlikeli şeyler olabileceğini sezdiğini ama bunu diğerlerine söylerse büyük bir fırsatı kaçıracaklarını söyleyin. Başka bir oyuncuya, herkese göstere göstere içinde önemli şeyler yazmayan bir kağıt verin. Böyle küçük numaralarla oyuncular kaçınılmaz olarak metagame yapacak, yapmasa bile şüpheye düşecektir.

Bir Dungeons & Dragons oyunumuzda, dünyamızdan Faerun’a geçen bir grup ortaçağ insanını canlandırıyorduk. Ben Lawful Neutral bir Odin Cleric’ini oynuyordum. Görevimiz kayıp Mjolnir’i bulmaktı. Gruptaki oyuncular hem Mjolnir’i kaldırabilmek için onurlu davranıyordu, hem de diğerlerinin almasına engel olmaya çalışıyorlardı. Odin rahibi olarak araya girmeseydim, çekiç için kan bile dökülecekti. Mjolnir’i kimler taşıyabilir? Bunu da sormak lazım.

Tek Yüzük’ün baştan çıkaran güçleri gibi, “ödülün” sahip olduğu zayıf iradelileri çekmesini sağlayan bir özelliği de olabilir fakat etkileri çoğunlukla oyuncuların isteği dışında olacağından, özgür irade ve seçim şansını çıkarır. Zoraki yapılan arkadan bıçaklama planları, hiç bir zaman aynı tadı vermeyecektir.

Et tu Brute?

Bu teknikte üsttekilerin tam tersi olarak, bir oyuncu “masum kurban” olacak ve diğer oyuncular gizlice onu tuzağa düşürmeye çalışacaklar. Yalnızca alt-hikaye olarak değil, tüm hikayenin gidişatını değiştirebilecek, hikayeyi toplamak istediğinizde kullanabileceğiniz güçlü bir anahtar bu. Bence bahsettiğim fikirler arasında gerçekleştirmesi en zor olan teknik bu. “E indirelim o zaman?” deyip hiç bir risk olmadan kurbanı saf dışı bırakırlarsa, kurbanı oynayan karakter oyundan soğuyacak, dışlanmış hissedecektir.

Masum karakterin maruz kaldığı hainlik trajik ve beklenmedik olmalı. “Execute, Order 66″ işte buna güzel bir örnek. Star Wars Episode III’deki klon askerlerini ve jediları bir parti olarak düşünürsek ve GM oyunu Galaktik İmparatorluk tarafına geçirmek istiyorsa, klonların emri alması ve Jedi’ı öldürmesi/kaçırması hikayeye derinlik katacaktır. Jedi oynayan karakter, arkadaşları olduğu için ve emre uymayan klonların varlığı bildiği için (Komutan Rex gibi), kendi takım arkadaşlarından Order 66’in geleceği ihtimali üzerinde durmayacaktır.

Malum olay gerçekleştiğinde, iki tarafın da acıma ve korku yaşaması gerekmektedir. Tabii ki yine bu karakterlere göre değişir fakat “yapılması gerekeni yaptık” deyip bu konu hakkında sonrasında pişman olmaları, oyununuza psikolojik bir katman katacaktır.

Nifak Tohumu Kuralları (!)

Bahsettiğimiz bu güçlü yöntemlerin hepsinde dikkat etmeniz gereken adımları da belirtip, yazımı sonlandırmak isterim. Nasıl bir plan yaparsanız yapın, hiç bir zaman kendinizi kaptırıp, grubun dağılmasına sebep olmamalısınız. Entrikaya kendinizi kaptırıp, kendinizi partinin düşmanı görmeyin aman diyeyim. Olaylar çıkılmaz bir hal alırsa, şöyle bir ara verip senaryoyu toplamaktan kaçınmayın.

1. Asla bir oyuncuyu grubun dışına itmeyin: Eğer bir oyuncu çok bariz karşı taraf için çalışıyorsa, grup onu hemen saf dışı bırakacaktır.
2. Doğaçlama için esnek olun: Oyuncularınızı ne kadar tanırsanız tanıyın, çoğu zaman gerçekleştirmek istedikleri planları önceden tahmin edemeyeceksiniz. Senaryoyu esnek hazırlayın.
3. Parti içinde şiddetten kaçının: Hazırladığınız şeytani GM planlarında grubun kendi içinde savaşa girmesine neden olmamalı. Pusu kurma, gafil avlama gibi dövüşe sokan durumlar nifak tohumunun beklendiğinden erken meyve vermesine neden olabilir. Oyuncular arası dövüşler daima olaylara nokta koyar. Oradan sonra toplamanız zor olur.
4. Dikkatli Olun: Oyunculara gizlice bilgi vereyim derken, oyun dışı bir şey anlatırken, herşeyi açık etmeyin. Entrika yaparken insanlar ister istemez metagame yaparlar.
5. En önemlisi Eğlenmeyi unutmayın: Kalp kırmaya gerek yok.