Peki Ya Oyunlarımız Modern Ama Fantastikse?

Öyleyse işler daha da güzel bir hal alıyor demektir. Zira, işlerin daha da zorlaşacağını düşünüyorsanız; bu bir bakıma doğru. Fakat, aynı zamanda daha güzel ve heyecanlı olduğu anlamına geliyor.

Söz konusu oyunlarda, işin içine korku öğeleri, açıklanamayan türden olaylar dahil oluyorsa, yukarıda bahsini etmiş olduğum “gezelim-görelim” durumunun biraz daha üstüne düşmekte fayda var. Zira, tamamen yeni yapıların içerisinde yer alan, eski ve terk edilmiş bir bina, dikkat çekecektir. Neden bugüne dek yıkılmadı? Elbette bir sebebi vardır, ama siz işin içine biraz kurgu katınca, oyuncularınız da sizinle birlikte düşünmeye başlayacaktır.

Bunun yanı sıra, bulunduğunuz şehrin kültürünü, geçmişini gözden geçirmeye yönelik çalışmalara girmeniz gerekebilir. Örneğin; herhangi bir World of Darkness oyunu oynatırken, bulunduğunuz şehrin tarihi öğelerini göz önünde bulundurmanız şart. En bilindik oyuna göre yorumlayacak olursam eğer, söz konusu şehrinizde geçen bir vampir oyunu düşünün.

Şehrinizi parçalara bölüp, hangi vampir türünün, nerelerde yaşadığına dair harita üzerinde planlama yapabilir ve oyuncularınıza kolay bir anlatım gerçekleştirebilirsiniz. Çok basit şekilde ele alacak olursak; şehrin gettolarında yaşayan Nosferatu’lar, bar ve pubların çevresindeki Brujah’lar, iş merkezlerini dolduran Ventrue’lar ve sanat camiasına hitap eden bölgelerdeki Toreador’lar. Sanırım bazı şeyler daha net şekillenmeye başlamıştır. Kim bilir? Belki de sürekli gittiğiniz barın güvenliği ya da hal ve hareketlerini garipsediğiniz bir takım kişiler belki de vampirdir?

Korku oyunu oynatacaklar içinse, yaşadığınız şehirde özellikle çocukluğunuzu geçirdiyseniz işler sizin için biraz daha kolay. Eminim ki, çocukluğunuzun geçtiği sokaklarda, mutlaka içine girmekten çekindiğiniz bazı yerler, yıkıntı binalar, uğursuz evler vardır. Koca karı masalları, gün gelecek bir işimize yarayacaktı. Neden bu konuda olmasın?

Hali hazırda, geçmişten gelen bu tür eski içgüdülerin yanı sıra, yaşadığınız şehirde yine sonradan gördüğünüz, içinizi ürperten mekanlar illa ki mevcuttur. Bunları öğrenebilir, hatta bazı yerel kaynakları araştırırsanız, şehrinizle alakalı bir takım eski haberleri öğrenebilirsiniz. Ya da gördüğünüz yanmış, eski bir evin mutlaka bir hikayesi vardır. Şehrinize ait bir kent müzesi varsa, gezinmeyi ihmal etmeyin. Ben de kendi yaşadığım şehirde bir kent tarihi müzesi olduğunu çok sonradan, tesadüfen öğrendim lakin oldukça yararlı oldu.

Ha bu arada, “Yerim dar geldi!” diyenlere; şehrinizin kasabaları, köyleri, ilçeleri olduğunu hatırlatmak isterim. Her hikaye şehirde geçmek zorunda değil, diyelim ki oralardan da sıkıldık. Komşu kentlerinizi de kendi şehrinizin bir parçası haline getirmek sizin için yararlı olacaktır ve oyununuzu genişletmek isterseniz, onu bitirmek zorunda kalmazsınız.

Yazıya istinaden, #RPGSokakta !