Rol Yapma Oyunlarında Alternatif “Psikolojik” Yönelim Sistemi
Bir Terminatör’ün neden Id’i en yüksekte? Oysa D&D olsa biz ona Lawful Neutral veya Evil dememiz gerekirken. Terminatör’ün adı üzerinde, yapılma amacı, dünyada bulunma sebebi öldürmek. Görevini en hızlı, en etkili bir şekilde başarmak için yapmayacağı şey yok. Kendisine verilmiş bir ahlak anlayışı da yok. Bazen duruma ayak uydurması gerektiği zaman uyum için insanların ahlak düzenine göre davranması dışında kendisi bir ölüm makinesi. Neden D&D’e Lawful peki? Çünkü asla ama asla Skynet’in emirlerini bırakıp, mesela bir barda takılayım veya John Connor’la arasına hiç bir şekilde arasına çıkmayan bir kişiyi öldürmek için zaman ayırmayı geçtim, istemeyeceği için Lawful’dur. Burada ise bu Drive-Creature olmasıyla alakalıdır.
Desire-Creature’larda Id ve Desire’ın parantez içinde yazılmamasının nedeni bunların değişken olmasıdır.
Bir D&D Paladininden konuyu örneklendirmeye devam edeyim. Bir Paladin’in Super-Ego etkeni güçlü olmalıdır. 5th edition açısından bakarsak Oath of Vengeance Paladininin Id’i Ego’sundan güçlüdür, çünkü “Kötülüğü nerede, ne şekilde olursa ezmeliyim” mentalitesine sahiptir. Örneğin bir tavernada otururken, bir hırsızlık yaşansa o an kılıcını çekip hırsıza saldırabilir. Taverna sahibini, diğer müşterileri falan düşünmez bodoz girer adama. Oath of Devotion Paladin’i adamı yakalayıp yetkililere teslim edebilir. Bu da onların Ego’sunun Id’lerinden daha yüksek olduğunu gösterir. Oath of The Ancients’ın da Ego’su daha güçlü olsa da, baskın Super-Ego’sunun ahlak anlayışı, “doğru” “yanlış” tanımı farklı olacağından önce hırsıza “sen bunu neden yaptın?” diyip, adamın nedenini dinlemeyi tercih eder. Fakat buradaki tüm Paladin’ler Desire veya Drive Creature olabilir, Drive Creature asla ama asla yeminine ihanet etmeyecekken, eh Fallen Paladin’ler nasıl ortaya çıkıyor görüyoruz.
Gördüğünüz üzere bu sistemin çalışması için, Karaktere kesinlikle detaylı bir background yazılması gerek. Eğer karakterin geçmişi yazılmazsa, Id, Ego ve Super-Ego’sunun neye karşılık geldiğini, neler istediğini, ahlak anlayışını bilemeyiz.
Bu sistemi şu anki sistemin yerine seçmemin nedeni “İyilik” ve “Kötülük” olarak bir etkene sahip olmaması. Karakterlerin yaptıklarını iyilik ve kötülük olarak ayırırken, günümüzde sahip olduğumuz ahlağı temel alıyoruz fakat bize “kötülük” olarak gelen bir çok olaya “iyilik” gözüyle bakan insanları görmüşsünüzdür. İnsandan insana değişen bu kavram oyunlarda Human Alignment’ının “genellikle nötr” olarak yazılmasına sebep olur.
İşi biraz daha açalım, popüler bir örnekle kullanalım: Anakin Skywalker hayatına bir Desire-Creature olarak başlar. İstekleri ve hayatta bir çok sahip olduğu ideal, değer ve ihtiyacı vardır. Tek tek bu isteklerini kaybetmeye başladığına inanması (Annesinin iyi hali, Jedi’lar arasında başarılı ve güvenilir olmak ve Padme’nin varlığı) onu Ego’sunun ve Super-Ego’sunun ucuna iter. Kendi isteği onu trajik bir şekilde değer verdiği her şeyin kaybolmasıyla, tüm sorumlu olarak kabul ettiği Jedi ve Obi-wan’a (ki daha da Freud bakarsak, Obi-Wan bir baba figürüdür.) onu bir Drive-Creature’a dönüştürür. Bu basitçe birinin Lawful Good’dan Lawful Evil’a düşüş hikayesi değildir, Vader yaşadığı olayların etkilerini psikolojik olarak bize yansıtır. Jedi öğretileri konusunda sahip olduğu Super-Ego, daima ağır basan Id ve Ego etkenlerinden haliyle güçsüzdür. Anakin istekleri, şehveti olan bir karakterken, Vader nefret dürtüsü ile yaşar.
Alignment sistemi hakkındaki düşünceleriniz neler? Beğendiğiniz veya katılmadığınız noktalar var mı? Yorumlarınızı ve eğer denerseniz tecrübelerinizi bekliyorum.