Bu gün Rol Yapma Oyunlarını oynarken dikkat edilmesi gereken en büyük konuya değineceğiz. Oyun ve arkadaşlık adabının gerektirdiği şeyleri konuşup, bunları nasıl uygulayacağımıza bakacağız. Konumuz masadakilere saygı

Öncelikle arka planı verelim; RPG Oyunları nedir? Bilgisayardaki RPG oyunlarından bahsetmiyorum. Onların tanımı, masaüstü RPG’lerden farklı. Temelde RPG’ler, bir grup arkadaşınızla toplanıp birlikte ortaya bir hikaye koyduğunuz oyunlar. Demek ki, oyun konusunda birden fazla kişinin söz hakkı ve sorumluluğu var ortada. E peki, eğlencede sorumluluk olur mu? Tabi olur kardeşim. Plajda nasıl insanların üzerine kum sıçratarak koşamıyorsan, sinemada telefonu açıp bağıra bağıra konuşamıyorsan, klasik müzik konserinde melodiye ıslıkla eşlik edemiyorsan; başka insanları içeren her tür eğlencede olduğu gibi, RPG oyunlarında da, orada bulunan kişilere karşı sorumlusun.

Gelelim RPG’deki sorumluluklarımıza; Şimdi, ilk olarak söylemem gereken şey, bu sorumlulukların ortak olduğu. Yani sen kendini sorumlu hissedersin ama karşındaki öyle görmezse bu iş yürümez. O zaman ya herkesin sorumluluğu ortadan kalkar ve oyunu oynamazsınız ya da oturur konuşursunuz. Saygının ve sorumluluğun, başka başka insanlara göre değişik tanımları var. O yüzden detaylara girmeden, herkes için geçerli olacak sorumlulukları, saygı gösterilerini filan anlatacağım. Diğer ek şeyleri kendi aranızda halledin.

Gençler siz hayırdır?

Devamlılık

Herkes, birlikte oynayacağınız oyuna zaman ayırmak zorunda. Bunun lamı, cimi yok. Özellikle öğrenci insanların, devamsızlık konusunda mazeretleri (bana göre) olamaz. Çünkü, bu konuda ciddi örnek aldığım insanlardan biri; 2 takımda antrenörlük (haftada 5 gün full antrenman demek) yaparken, üstüne düzenli ilişkisi varken, üstüne üniversitede bölümünde derece yaparken, üstüne yine aynı üniversitede öğrenci başkanlığı yaparken hem oyunlara, hem de bu oyunlarla ilgili yazılarına aksatmadan vakit ayırabiliyordu.

Ha, iki hafta boyunca herkesin sınavları ya da işleri yoğun olur, karşılıklı anlaşılır ve oyun ertelenir, ona bir şey demiyorum. Ama herkes kararlaştırıp “şu gün oyun oynayacağız” dendiğinde o günü ayırmak lazım. Çok acil durumlarda tabii ki anlayış gösterilir. (Kız arkadaş bulmuş olmak acil mazeret değil, karıştırmayın. O kadar birbirinizi seviyorsanız, birbirinizin hayatına ve sorumluluklarına da saygı gösterirsiniz.) Kısacası; kararlaştırılan günde oyuna katılmanız, masadaki diğer arkadaşlarınıza saygınızdan ve sorumluluğunuzdandır.

Ortak Kararlar

Oyunun tonu, ciddiyeti ve hikayesi konusunda anlaşmak da yine arkadaşlarınıza saygıdan ileri gelir. Herkes iyi kalpli romantik kahramanları canlandırma hevesindeyken, kimseye haber vermeden gidip gizlice kötülük ve ölüm tanrılarına tapan karakter yapmamak kesinlikle daha doğru olur (En azından DM’e danışın kardeşim. Bunu yapmayanları da gördük). Kötü karakterleri oynayacağınız bir oyunda, oyun dışı olarak insanların rahatsız olmaması için, bazı konuları atlayarak geçmeyi tercih edebilirsiniz. Sonuçta kötü kalpli, cani karakterlerin elinden her türlü iğrençlik gelse de, rahatsız olan arkadaşlarınızı bunlara maruz bırakmaya gerek yok. Örneğin, çok detaylı işkence ya da cinsellik sahnelerini atlayarak geçelim denebilir.