Rol Yapma Oyunlarında Hikayenin Sonuna Ulaşmak

Son dönemde, D&D bazlı olsa da rol yapma oyunları genelinde kurallara sadık kalırken bazı klasik yaklaşımları sarsabilecek ve elinizdeki alternatifleri arttıracak bazı fikirlere yer vermiştik. Bu yazımızda, oyuncuların kısıtlı bir harita ve tek görev yerine, yeni dönem bilgisayar oyunlarında olduğu gibi açık dünya konsepti içinde çok daha özgür ve sorumluluk sahibi bir oyun oynamalarından, Dünya’nın oyuncuların etrafında dönmediği ve oyuncuların Dünya’nın bir parçası olması durumundan bahsetmiştik.

Bu yazımızda ise, bir öncekinin tam tersi bir şekilde çok daha dar ve sınırları belirlenmiş bir alanda çok daha yoğun bir oyunun nasıl kurulabileceğine göz atmıştık. Bir diğer yazımızda da D&D oyunlarının, variant kurallar ile (sanity değeri, büyü kullanıcıları ve büyülü eşyalar olmaması gibi) Call of Cthulhu ile kesiştiği alternatif bir fikri ele almıştık.

Bu yazıda ise çoğu kişinin aklına bile gelmeyen fakat yapılabildiği zaman oyuna ayrı bir tat katan bir diğer fikirden yani “oyunların hikaye içinde son bulması” fikrinden bahsedeceğiz.

Oyunlar Nasıl Son Buluyor?

Öncelikle oyunların genelde nasıl sona erdiğine bir göz atalım.

1 – Oyuncuların Hepsi ya da Büyük Kısmı Ölüyor

1 A – Makul Ölümler

Evet D&D başta olmak üzere rol yapma oyunu sistemlerinin büyük kısmı“çatışma” hatta daha spesifik konuşursak “fiziksel çatışma, kavga, savaş” üzerine kurulu. Mekanikleri öyle ya da böyle dövüş kurallarını içeriyor.

Durum böyle olunca yaralanma, ölme ve hatta (zaman zaman) dirilme gibi seçenekler söz konusu. Kısacası rol yapma oyunlarında ölüm, oyunun önemli bir tamamlayıcısı ve parçası durumunda.

Zaman zaman başarısız geçen savaş sahneleri yüzünden oyuncular ölebiliyor. Yanlış hesaplanmış bir strateji, kötü atılan zarlar, üstün güce sahip düşmanlarla çatışmaya girme, şanssızlık gibi etmenlerin biri ya da bir kaçı bu ölümlerin nedeni olabilir. Esasında az önce de söylediğim gibi ölüm, oyunun bir parçası olduğu için bunda o kadar da sıkıntı yok. Oyunlar her ne kadar fantastik, bilimkurgu vs türünde olsa da tıpkı gerçek hayatta olduğu gibi belirli nedenle çatışmanın kaybedilmesine yol açabilir.

1 B – DM/GM/ST Etkisi

Gel gelelim, çoğu oyunda “DM etkisi” gibi durumlar söz konusu. Yani DM’in kararlı bir şekilde, oyuncuların birinin ya da tamamının ölümüne neden olması durumuna çoğu kişi aşinadır. Tabi ki, tüm düşmanları kontrol eden, oyunun geçtiği dünyanın tüm dinamiklerini ve kurallarını belirleyen kişi DM olduğu için istisnasız tüm ölümler DM ile alakalı olsa da bu farklı bir durum.

Örneğin bir DM; düşük level oyuncuların meydan muharebesinde “Devleri kontrol eden büyücü kralı bulup öldüreceğiz” gibi bir davranışında sırf kendileri ölmemesi için çok güçlü bir düşmanı ulaşılabilir hale getirmesi yanlış olacaktır. Dm’in kurgusu doğru olursa, buna rağmen yukarıdaki sebeplerden oyuncu ölebilir ve bu “DM Etkisi” olarak sayılmaz.

Burada, DM’in kasıtlı olarak öldürmesinden  bahsediyoruz. Bunun en sık nedeni cezalandırmak. Oyun içi ve hatta oyun dışı bir şeylere kızmaları bu cezalandırmayı getirebiliyor. “Demek kuralı yanlış kullandın ha, al o zaman şu goblin esasında güçlü bir şamanmış ve kafanı lightning bolt attı. Hp kaçtı senin 18 mi, eh 54 yedin ve öldün geçmiş olsun.”

Benzer durum oyun dışı bir şeylere kızıldığı zaman da olabiliyor. Neticede bu durumu, hikaye içinde açıklamak mümkün değil. Doğru olmadığı da aşikar…

1 C – Level Sınırı Ölümü

Burada yine DM kaynaklı bir ölüm söz konusu. Çoğu DM, tecrübesizlikten kaynaklı olarak oyunları belli bir seviyeye kadar yönetebiliyor. Türkiye için (istisnalar olsa da) bu sınırın level 5-8 aralığı, biraz daha zorlarsak level 10’a kadar olan aralık olduğunu söyleyebiliriz.

Çünkü bu seviyelerde oyunun tüm geometrisi ve dinamiklerini değiştiren şeyler oluyor.

Görünmezlik, uçma, alan etkili hasar türleri, bazı nesne ya da kişileri büyü ile bulma, ışınlanma, başka boyutlardan yaratıklar çağırma hatta ölülerin hayata geri döndürülmesi gibi “Game Changer” mekanikler devreye giriyor. Büyü kullanıcısı olmayanlar için de ekstra saldırılar, havalı alan etkili vuruşlar, büyük direnç ya da zırh kazanımları vs gibi şeyler olmaya başlıyor. Kısacası oyun başka bir şeye dönüşmeye başlıyor.

Tabi çoğu kişiye göre bunlar oyunun en zevkli şeyleri. Fakat tecrübesiz ya da o seviye için yetersiz dmler için bunlar kabus. Zira tüm oyun kurgunuz tek bir görünmezlik ya da uçma büyüsü ile bozulabilir. Bu yüzden o seviyelere kadar 10/100 kadar dikkat ve özen gerektiren oyun bir anda dm’in 70/100 ayarında dikkat ve özenini talep etmeye başlıyor.

Tüm bu kazanımların hesaplanamadığı en güzel hikaye ve kurgu bile, değil dakikalar saniyeler içinde çözümlenebiliyor. Örneğin çok iyi korunan bir kaleye çok rahat girip çıkma, büyük sayılardaki düşmanı kolayca alt etme, kayıp nesne ya da kişileri kolayca bulabilme, yaralardan ve ölümden bir anda geri gelme gibi kolaylıklar, standart hikaye ve görevlerin çoğunun rahatlıkla alt edilmesini sağlıyor.

Vaziyet bu olunca, olmadık yerlerden düşmanların ortaya çıktıkları oyunlar dönmeye başlıyor. Tabi dağ başında ya da şehrin ortasında bulunmaması gereken bazı güçlü yaratıklar da peydah olmaya başlıyor. Nihayetinde de oyuncular öyle ya da böyle ölüyor.

1 d – Kısmi Ölüm

Bazen de yukarıdaki sebepler yüzünden bazı oyuncular ölüyor, hatta bazıları aynı oyun döneminde birden çok kez ölüp yeni karakterlerle oyuna devam ediyorlar. Fakat nihayetinde, bir noktada 5 kişilik partinin 3’ü ölünce o noktada oyun dağılabiliyor.

2 Devamsızlık ve Anlaşmazlık

Belki yukarıdakinden bile fazla oranda oyunlar devamsızlık nedeni ile son buluyor.

2 A – Geçerli Devamsızlık

Okul, iş, aile, çocuk, başka şehre taşınma gibi nedenlerle partiler dağılabiliyor. Nedenler gerçekçiyse ve oyuna başlanmadan hesaplanamadı ise yapacak bir şey yok. Zaman zaman geriye kalanlar ile devam edilse de aynı engel birden çok kişinin karşısına çıktıysa (gruptaki iki kardeşin aynı anda taşınması, sınav dönemi nedeniyle öğrenci olanların aynı anda vakit bulamaması gibi) mecburi olarak ara veriliyor ve bir süre sonra kopukluk oluyor.

2 B – Geçerli Görünümlü Geçersiz Devamsızlık

Ülkemizde en çok gözlemlenen bu durumda, oyuncular (hatta bazen dm) geçerli olduğunu ileri sürdükleri devamsızlıklar yapıyorlar. Sınava çalıştığını söyleyen bir oyuncu masa üstü oyuna katılmayabiliyor ancak evinde bilgisayar oynamaya devam ediyor. Ailevi neden gösteren biri sevgilisinin kıskançlığı nedeni ile oyuna katılamıyor.

Tabi bunların tamamı oyuna yeterince ısınamamaktan ya da en baştan o kadar da oyun sevilmediği için oluyor. Fakat öyle ya da böyle, o sırada başka aktiviteler grup üyelerine daha çekici geliyor ve bazen oyun sıklığı azalıyor ve bazen de oyun net bir şekilde kopup sona eriyor. 3 ay sonra geriye dönüp baktıkları zaman “Aaa biz oyun oynuyorduk” diye hatırlayanlar olabiliyor.

Nacizane tavsiye olarak, aşırı devamsızlık sergileyen oyuncuları grupta fazla barındırmamak ya da bir şekilde grupta ise anahtar rollerden birini vermemek gerekiyor. Öyle ki; devamsızlık yaptığı günlerde, grubun geri kalanına “X isimli karakteri sabah uyandığınız zaman görmüyorsunuz” ya da “Size şu sebepten dolayı yanınızdan ayrılıyorum şeklinde bir not bırakıp gitmiş” gibi bir şekilde hikayeyi bağlayabiliyorsunuz.

Tabi geçici olarak ayrılmış, NPClerin kontrolündeki bir yerde (han, tapınak, ordugah vs) kalmaya devam etmiş de olabilir. O noktada bu bağlantıyı kurmak hikaye gidişatına göre dm’in insiyatifinde olacaktır. Tabi bazen de devamsızlık yapan oyuncunun karakterini dm kontrol edebilir, muhakkak ki bu karakter farklı düşünecek ve davranacak ya da en iyi ihtimalle çok pasif kalacaktır. Zira dm’in zaten kontrol ettiği sürüyle NPC ve olay mevcut. Şahsen ben bu seçeneğe pek sıcak bakmıyorum, oyuncunun devamsızlığının dm’e iş yükü olarak dönmesi adil bir durum değil.

2 C – Anlaşmazlık

Bazen de dm öldürmesinde de bahsettiğim gibi anlaşmazlıklar olabilir. Bu durumda, dm aktif olarak bir şeyler yapıp oyuncuları öldürmese de parti birbirinden kopabiliyor. Bunda en büyük nedenlerin başında maalesef kız arkadaş/erkek arkadaş durumları geliyor. Burada belki karşı çıkanlar olacaktır ancak şunu net söylemek isterim; Eğer yeterince yetişkin değilseniz, hobinizi yavuklunuza düzgün açıklayamadıysanız, arkadaşlarınız ilişkinizin ciddiyetini bilmiyor ise sevgilinizle oyuna girmeyin! Bütün hobilerinizi birlikte yapmak zorunda değilsiniz.

Yorumlar