Bu Yazı Dizisi Hakkında

Çizgi romanlar konusunda bu siteden tanıtım desteği vermek dışında elimden çok bir şey gelmez. Ancak rol yapma oyunları konusunda fikirsel anlamda bolca katkıda bulunabileceğimi düşünüyorum.

“Süper kahraman mı oynatmak istiyorsunuz? Siz sorun, ben anlatayım!”

Bu yazı dizisinde süper kahraman türü rol yapma oyunlarını masaya yatırarak, gelecekte oynatacağınız ya da katılacağınız oyunlarınızın daha eğlenceli geçmesini sağlamaya çalışacağım. Daha önce hiç bu tür oyun oynamadıysanız acele etmeyin ve 5 ya da 6 bölüm süreceğini tahmin ettiğim bu yazı dizisini takip edin.

Ayrıca konuyla ilgili merak ettiğiniz ya da aklınıza takılan şeyleri sormaktan çekinmeyin. Elimden geldiğince yanıtlamaya çalışırım.

İlk Kez Rol Yapma Oyunu Oynayacaklar…

Açık konuşmak gerekirse, ne oyun yöneticisi, ne de oyuncu adaylarına ilk oyun deneyimleri için süper kahraman türünü kesinlikle tavsiye etmem! Zira gelecek yazılarda uzun uzadıya anlatacağım gibi; süper kahraman türü rol yapma oyunlarını oynamak, katılımcılarda belli bir seviye olgunluk gerektirir. “Taytın üstüne don giymiş adamın ne olgunluğu hocam yea!” dediğinizi duyar gibi oldum…

İlk rol yapma oyunu deneyimi olarak süper kahraman türü seçen oyuncu (Temsili).

Kılıç ve büyü ya da daha yaygın adıyla fantezi türü, hazmetmesi çok daha rahat bir anlatım türüdür. Çoğu fantastik hikaye, masal ve mitolojiden esinlenilerek ortaya çıkar. Bunlar halihazırda insanların çocukluklarından itibaren aşina olmaya başladıkları şeylerdir. Hikayelerde karşılaşılan tüm doğastü olaylar “büyü” deyip geçildiği için, kafa şişiren teknolojik açıklamalar yapılma ihtiyacı hissedilmez. Bunun yanında, toplumsal kurallar konusunda çok esnek davranılır ve günümüz dünyasında ırkçılık ve vahşet olarak adlandırdığınız (goblin görür görmez savaşa tutuşup hepsini öldürmek gibi) şeyler bu tür hikayelerde olağandır, kolay kolay kimseyi rahatsız etmez.

Bu sebeplerle 90’lı yıllarda Hercules ve Xena adlı diziler, aynı dönemlerde yayınlanan Star Trek ve Stargate serilerinden daha çok rating almıştır. Bir başka örnek vermek gerekirse; J.R.R. Tolkien’den Yüzüklerin Efendisi serisini okumak, Asimov’un Vakıf serisini okumaktan daha rahattır (“kolay” demedim, “rahat” dedim, vurmayın hemen!). Örnekler çoğaltılabilir…

İşe rol yapma oyunları perspektifinden bakalım: Süper kahraman türü (hatta modern ve bilimkurgu türündeki oyunları da dahil edelim), karakterlerin yaşadığı evrenle etkileşimi ve hikayenin karakterlerin önüne koyduğu sorunlarla başederken seçecekleri metodlar konusunda diğer türlere göre çok daha zorlayıcıdır.

Oyun türleri arası farklılıklar sadece karakterlerin dış görünüşleriyle alakalı mıdır?

Öncelikle süper kahraman evrenleri günümüz dünyasına çok benzer. Kanunların ayakta tutuğu bir medeniyet vardır. “Lordun kaçırılan çocuklarını kurtaracağım” diye öyle langır lungur bir dehlize girip size benzemeyen her yaratığı kesip biçemezsiniz! Bunlar giriş seviyesi kılıç ve büyü tarzı oyunlarda sıkça görülür ve bence her yeni başlayan oyuncunun deneyimlemesi gereken türden hikayelerdir. Ancak süper kahraman türünde pek işe yaramazlar.