Rol Yapma Oyunlarında Süper Kahramanlar #2: Adaptasyon Sorunları

Bu bölümde başta kılıç ve büyü olmak üzere diğer türlerde rol yapma oyunlarına alışkın oyuncu ve oyun yöneticilerinin, süper kahraman türü oyunlara geçiş sürecinde karşılaşabileceği adaptasyon sorunlarından bahsedeceğim.

Bir önceki yazımda, süper kahraman türünde bir rol yapma oyunu için bir araya gelirken nelere dikkat etmeniz gerektiği konusunda tavsiyeler vermeye çalışmıştım (Eğer okumadıysanız yazının altında linkini bulabilirsiniz). Şimdi diyelim ki; bir şekilde hevesli oyuncular ve yöneticiden oluşan bir parti topladınız. Peki bu partiyle daha önceki oyun deneyimlerinizden farklı olarak neler yaşayacaksınız?

Seviye

Süper kahraman türü rol yapma oyunları, diğer pek çoğu gibi sınıf sistemi değil, puan sistemiyle karakter hazırlama mekanikleri üstüne kurulmuştur. Bunun yanında süper kahramanların seviye yükselmeleri, orijinal çıkış noktaları olan çizgi romanlardan ötürü yıllara yayılacak derecede yavaştır. 60’lı yıllardan itibaren aylık periyodlarla yayın hayatını sürdürmüş bir çizgi roman karakterine D&D seviye yükselme sistemi uyguladığını düşünsenize! Günümüze geldiğinde seviyesi kaç olurdu?

süperKahramanB9

Yeterince güçlü değiller mi sanki?

Yukarıda ortaya atığım argüman ışığında şu önermeyi yapabiriz: Hiç bir süper kahraman türü rol yapma oyunu sistemi, seviye yükselme mekaniğine sahip değildir. Karakterlerin güç seviyeleri, tıpkı çizgi romanlardaki gibi “neredeyse sabit kalacak şekilde” yavaş yavaş yükselir.

Hangi sistemi kullanırsanız kullanın, kuralları esnetmekten çekinmeyin ve oyuncularınızın her oyun seansı başında ya da sonunda karakteri üstünde (özellikle süper güçler bölümünde) çok aşırıya kaçmadan değişiklikler yapmasına (retcon) izin verin. Oyuncunun dikkate alması gereken şey ise; “en güçlü” karaktere sahip olmaya çalışmaktan ziyade, karakterin konseptini ve arkaplan hikayesini “en doğru” şekilde yansıtan karakterlere sahip olmak için uğraşmak olmalıdır.

Savaşlar

Fantezi türü oyunlarda oyun mekanikleri “sosyal iletişim” ve “savaş” olarak kesin çizgilerle birbirinden ayrılarak tasarlanır. Savaşlar, karakterlerin seviye yükselebilmeleri için en önemli kaynaktır. Oyuncular seviye yükselebilmek için bir şeyler öldürmeli, ya da en hafif haliyle kuyruğunu kıstırıp arkasına bakmadan kaçmasını sağlamalıdır. Deneyimli oyun yöneticileri bu sığlığı aşmak için oyunlarında entrikalara ağırlık vermeye, senaryo hazırlarken kuralları esnetmeye ya da düşmanları yenmek için oyuncuların daha akılcı çözümler üretmelerini teşvik etmek için farklı senaryolar hazırlamaya çalışır.

Kafayı kullanmadan oradan tek parça halinde çıkmak çok zor!

Kafayı kullanmadan oradan tek parça halinde çıkmak çok zor!

Hemen hemen hiç bir süper kahraman savaş sahnesi, rakip(ler) içlerinden biri yere kapaklanana kadar birbirlerine vurmaya devam ederek tamamlanmaz. Çoğunlukla oyuncuların takım çalışması yaparak akılcı çözümler üretmesi gerekir (Arada istisna yapmayın demiyorum elbette). Bununla beraber, savaşlar sonucunda oyuncuların seviye yükselmek üzere deneyim puanı kazanmadığını da akılda tutmak gerekir. Savaşlar süper kahraman türü oyunlarda hikayeye heyecan katma adına bir araçtır, kesinlikle amaç değil!

Savaşları, oyuncularınızın biriken enerjilerini boşaltmaları ve zihin yoran hikaye örgülerinden biraz başlarını kaldırıp nefes almaları için akıllıca noktalarda kullanmalısınız. Ancak deneyimlerime dayanarak şunu da ekleyeyim: Oyun seanslarınızda ikiden fazla savaş sahnesi kullanmamaya çalışın.

Süper Güçler

Kılıç ve büyü türünde hikayelerin “büyü” bölümü, hikayenin kaderini dramatik olarak değiştirebilir. Ancak büyü ya da büyülü yetenekler limitsiz değildir. Ayrıca hazırlıksız yakalanma durumlarında pek işe yaramazlar. Bunun yanında bir-iki ciddi sistem suistimal vak’ası hariç (Pun Pun the Kobold diye bir fenomen vardır mesela, eğer merak ediyorsanız buraya tıklayın) oyuncuların mevcut seçeneklerle “yenilmez” karakterler hazırlamaları çok güçtür.

"Oooo metal! Alırım bi dal!"

“Oooo metal! Alırım bi dal!”

Ancak konu süper kahraman olunca işin rengi değişir! Süper kahramanların güçleri, eğer ki tematik bir limiti yoksa (Superman’ın kriptonite karşı çaresiz kalması, Cyclops’un vizörü olmadan gücünü kontrol edememesi gibi) sürekli aktif haldedir. İyileşme yeteneği olan karakter her yaralandığında iyileşir, gözünden ışın saçan hiç yorulmadan sürekli ateş açabilir ya da uçan karakter istediği kadar uçabilir. Bunların bir sınırı varsa bile çoğunlukla süper kahraman hikayelerinde bundan bahsedilmez.

Bir diğer konu ise, bazı süper güçlerin bir diğerine otomatik üstünlük sağlaması durumudur. Oyun sistemleri her ne kadar güç seviyeleri dengelemek için matematiksel formüller sunuyor olsa da, süper kahraman evrenlerinde kesinlikle karakterler arasında güç dengesi yoktur! Bunun en bariz örneğini Magneto’nun karşısında eli kolu bağlı kalan Wolverine örneğinde görürüz. Örnekler çoğaltılabilir…

Son olarak; karakter hazırlama aşamasında oyuncuların doğru kombinasyonlarla yenilmez karakterler yaratarak oyun mekaniklerini suistimal etme olanakları olduğunu unutmamak gereklidir. Bu yüzden özellikle “power gamer” türü oyunculara karakter hazırlama aşamasında çok dikkat etmelisiniz (Oyuncu tipleriyle ilgili detaylı bir bölüm kaleme alacağım).

Bu yazı, "Rol Yapma Oyunlarında Süper Kahramanlar" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar