Cinayet

Kılıç ve büyü türüne alışkın oyuncular, karşılarına çıkan tüm düşmanları fazla tatava yapmalarına izin vermeden hemen öldürme eğilimindedir. Seviye yükselmenin ve sorunları aşmanın en pratik yolunun bu olduğu düşünülür. Bu durum oyun sistemlerinin dayattığı seviye yükselme mekanikleriyle oyuncuları bolca düşman öldürmeye teşvik etmelerinden kaynaklanmaktadır.

Evet bir süper kahraman için bu kadar kolay bir iş…

Günümüze yakın bir dönemde geçen herhangi bir oyunda birini öldürmek çok ciddi sorunlara yol açabilir. Zira günümüzde iyi kötü işleyen yasalar vardır. Bu konuda size tavsiyem; ister kahraman tarafında, ister süper suçlu tarafında olsun, ölümü kesinlikle olağan hale getirmeyin! Bu konuda oyuncularınızla da oyuna başlarken hemfikir olduğunuza emin olmalısınız. Zira süper kahraman hikayelerinde ölümlerin tüm hikaye akışını kökten değiştirebilecek dramatik olaylar olması gerekmektedir. Hikayenin ana konusu bunun üstüne kurulu değilse ölümden uzak durun! Aksi takdirde önüne geleni öldürüp, her şeyin yanına kaldığı, tutarlı olmayan karakterlerin yaşadığı bir hikaye ortaya koyma riskine girersiniz.

Oyuncularınızın şiddet gazını almak için, öldürdüklerinde vicdan azabı duymayacakları türden zombi, robot ya da uzlaşma imkanları olmayan alienvari parazit yaratıkları kullanmayı ihmal etmeyin!

Irkçılık

Fantezi hikayelerde ne yazarların, ne de okuyucuların varlığını kabullenmek istemediği bir şey vardır: Irkçılık! Bunun sebebi; fantastik diyarların öncelikli esin kaynağının dünyanın feodal dönemi olmasıdır. En hafif haliyle cüceler elflerden hoşlanmaz, goblinler ve orclar vicdan azabı çekmeden görüldüğü yerde öldürülür. Hatta kötü ve iyi ejderhalar birbirlerinden “renkleriyle” ayrılır. Eberron ve Numenera gibi daha yakın zamanda kaleme alınmış fantastik diyarlarda bu durum biraz aşılmaya çalışıldı, haklarını yemeyelim.

İşin can alıcı tarafı; fantezi türünde malesef ırkçılığı uygulayanlar çoğunlukla bizzat oyunculardır. Elbette deneyimli bir oyun yöneticisinin elinde bu durum farklılaşabilir, ancak Krynn, Faerûn ve Golarion gibi  fantezi evrenlerindeki mevcut statükoları bir hayli zorlaması gerekecektir.

Irkçılığın hikayeye dahil olması için ortaçağda olmaya gerek yok!

Süper kahraman türünde ise oyuncularınız ırkçılığa maruz kalan kesimi ya da maruz kalan kesimi korumaya çalışanları temsil ederler. Oyuncularınızın bu durumun farkında olduğundan emin olmaya çalışın.

Ortaçağı geride bırakmamızın üstüne yüzyıllar geçmesine rağmen ırkçılık hala günümüzde yaşayan bir sorundur. X-Men hikayesi, mutant maskesi altında aslında bir ırkçılık ve ayrımcılık eleştirisidir. Bilimkurgu sinemasından bir örnek vermem gerekirse; District 9 adlı filmin de uzaylı maskesiyle ağır bir ırkçılık eleştirisi olduğunu görürüz. Demem o ki; ırkçılık dramatik hikayeler kurgulamanız için altın madeni gibidir. Kullanın, ama verdiğiniz mesaj konusunda çok dikkatli olun!

Yalnız Kurtlar

Bir süper kahraman karakteri hazırlamak isteyen oyuncuların genellikle aklına ilk gelen tipleme “yalnız kurtlar”dır. Yalnız kurtlar, Amerika’da Vietnam savaşı sonrası yükselişe geçen anti-kahraman ekolünün çizgi romanlara yansımasıyla ortaya çıkmaya başlamıştır. Aşırı “cool” tavırlarıyla öne çıkan bu tiplemeler huysuz, kanun tanımaz ve cinayete eğilimli olurlar. Wolverine gibi bir kaç istisnai karakter dışında kalıcı olarak bir süper gruba dahil olmayı başarabilen pek yoktur. Zira çoğu, bir çok suçtan ötürü aranmakta ve hayatlarını kanun kaçağı olarak geçirmektedir.

Şimdi onlar düşünsün!

Bir rol yapma oyununun yapısı gereği yalnız kurtlardan oluşan bir süper grup kurulması çok zor, ama imkansız değildir. Eğer bir ya da iki atımlık oyun oynayacaksanız bu tür karakterlerden biri ya da tamamının dahil olduğu team-up’lar oynayabilirsiniz. Ancak uzun soluklu bir oyun planlıyorsanız daha aklı başında karakterler hazırlamanız herkes için daha hayırlı olacaktır.