Rol Yapma Oyunlarında Süper Kahramanlar #4: Evren Seçimi

Olsa bile oyuncunuz yediği haltın kendi alacağı keyfi sabote ettiğini fark edecek kadar sağduyulu olmayabilir. Bu arada şunu da belirteyim; bunca yıldır oyun oynatırım, şu anlattığım şey sadece iki kere başıma geldi. Oyuncular bizim memlekette pek kaynak kitap karıştırmazlar. Karıştıranları genelde oyun yöneticisi olmaya daha meyilli olur.

Uzun lafın kısası; eğer sisteminizin içinden çıkan hikaye evrenini kullanacaksanız yeni başlayan değil de, en azından birkaç oyun oynatmış bir oyun yöneticisi olmanızı tavsiye ederim.

Kendi Yaratacağınız Evren

Eğer ki aklınızda güzel fikirleriniz, daha da önemlisi bolca vaktiniz varsa bu yolu tercih edebilirsiniz. Evet, belki diğer seçeneklere göre oyuncularınıza evreninizdeki mevcut durumu anlatmak için daha çok çaba harcamanız gerekecektir, ancak yine de büyük bir avantaj olarak kimsenin kalkıp da “Bu böyle değildi ki” diye herhangi bir şeye itiraz etme ihtimali olmamasıdır.

Ancak şimdiden uyarayım: Eğer oyuncularınıza “kendi evreninizi” oynatıyor olma sebebiniz aslında çizgi roman ya da sistemlerin içinde yer alan evrenler hakkındaki kaynakları okumaya üşenmekse sakın, ama sakın bunu yapmayın! Zira oyuncularınız, kısa bir süre içinde sordukları sorulara vereceğiniz doğaçlama cevapların altının boş olduğunu fark eder ve oyuna ilgilerini kaybederler. Bakın “kaybedebilirler” demiyorum, “kaybederler” diyorum. Doğaçlama rol yapma oyunu oynatmak, ancak ileri seviye deneyimli ya da iyi bir tiyatro eğitimi almış oyun yöneticisinin başarabileceği bir şeydir.

Boşlukları istediğiniz gibi doldurun

Boşlukları istediğiniz gibi doldurun

Bu tür evrenlerde hikayenizi kurgularken, mümkünse oyuncuların ilk olmasa da erken dönem ortaya çıkan süper güçlü karakterlerden biri olmasını sağlamaya çalışın. Oyuncular kendilerini özel hissederse oyuna kendilerini çok daha kolay kaptıracaktır. Hatta yaşadıkları evrende bu tür güçlere sahip olmanın getireceği sorunları da oyunlarınıza yansıtırsanız masada herkes çok eğlenecektir.

Bölümün başında da belirttiğim gibi; oyununuzda kendi evreninizi kullanmaya karar verdiğinizde en çok ihtiyacınız olacak şey, hazırlık aşamasında kullanacağınız “zaman” olacaktır. Bildik ya da sistemin içinde gelen evrenlerde hikayeyi çeşnilendirmek için kullanabileceğiniz stok karakterler, mekanlar ve hikaye fikirlerini bizzat hazırlamanız gerekecektir. Elbette bunları hazırlarken bir yerlerden esinlenebilirsiniz, ama ayarı kaçırırsanız da yaptıklarınızı “çakma” olarak yaftalayacak oyuncular çıkabilir.

Kendi evreninizi yaratırken başvurabileceğiniz bir diğer yöntem de yaşadığınız şehri hikaye evreni olarak kullanmak. Hatta oyuncular da bizzat kendilerini oynayabilir ve ortaya gerçekten eğlenceli bir oyun deneyimi çıkabilir. Bu konuyla ilgili olarak da yazarlarımızdan Melih Demir‘in bir yazısı var:

Modern Rol Yapma Oyunlarınızda Yaşadığınız Şehri Oyun Alanına Çevirmek!

Son olarak da işin en güzel tarafından bahsedeyim: Oynattığınız rol yapma oyununda kendi evreninizi yarattığınızda şüphesiz en büyük avantaj, elinizde tamamen size ait bir hikaye olmasıdır! Eğer kaleminiz kuvvetliyse bunu gelecekte bir roman, çizgi roman ya da başka bir formatta yayınlayabilirsiniz. Örneğin; Margaret Veis ve Tracy Hickman’ın yazdığı “Ejderha Mızrağı”, serisinde bazı karakterler aslında oynanmış bir rol yapma oyunundan esinlenerek kaleme alınmıştır. Kim bilir? Belki sizin oynattığınız oyunlardan da günün birinde başarılı bir eser çıkabilir.

Bu bölümün de sonuna geldik. Konuyla alakalı soru, görüş ya da itirazınız varsa, yazının altındaki yorumlar bölümünü kullanabilirsiniz.

Bu yazı, "Rol Yapma Oyunlarında Süper Kahramanlar" adlı yazı dizimizin bir parçasıdır.

Yorumlar