Vahşi Batı… Yıl 1879, fakat tarih bizim tarihimiz değil! İnsanoğlunun gördüğü en sistematik kıyım olan İç Savaş’ın tarafları olan Kuzey ve Güney güçleri, 20 kanlı seneden sonra nihayet yenişemeyeceklerini anlayıp ateşkes ilan etti. Konfederasyon hala özgür. Kaliforniya, Pasifik Okyanusu’na düşmüş durumda. Demiryolu baronları ise doğuyu batıya bağlayacak ilk demir ağının sahibi olabilmek için birbirlerini kıyasıya öldürüyor. “Hayalet taşı” adı verilen yeni bir yakıt, teknolojiye daha önce hayal bile edilemeyecek şekilde sıçrama imkanı vermiş durumda. Sioux’lar Dakota’yı tekrardan ele geçirmiş, Coyote Konfederasyonu ise yaylalarda hayalet dansı yapıyor! Bazılarının gaz ışığında kısık sesle dillendirdiklerine göre ölüler ve çok daha kötüleri aramızda geziyor! Vahşi Batı’yı (Wild West) unutun. Esrarengiz Batı’ya (Weird West) hoş geldiniz.

1996’da Shane Lacy Hensley ve kendi gibi savaş oyunu tutkunu arkadaşları, Vahşi Batı ortamında geçen, vagon tepelerinde zıplayarak trenlerin soyulduğu, bol barutlu ve patlamalı oyunlarını (The Great Rail Wars) oynarlarken şunu farkettiler; oynadıkları savaş senaryoları yavaş yavaş kendi ortamını ve tarihini oluşturuyordu. Bunu bir rol yapma oyunu olarak yeniden tasarlayıp yayınlamaya karar verdiler.

Savaş oyunlarını; masa üzerinde dedelerimizin zamanının kurşun askerleri gibi çeşit çeşit minyatürler kullanarak, ancak ciddi kurallarla bezenmiş ve birbirine karşı oynanan bir çeşit strateji oyunu olarak tanımlayabiliriz. Ülkemizde en iyi bilineni Warhammer diyebiliriz.

Oyunun çok orijinal bir ortamı olduğu gibi kendine has, atası savaş oyunları gibi bir sistemi var. Zaten hızlı ve eğlenceli olan oyun kuralları zamanla daha da basitleşecek önce Deadlands’e daha sonra da evrimine devam ederek Savage Worlds kurallarına dönüşecekti.

Oyunumuz zarlarla, kartlarla (Kendi özel aksiyon desteleri olsa da herhangi bir 52’lik iskambil destesi de iş görür) ve poker çipleriyle oynanıyor. 7’li set olarak satılan herhangi bir zar setindeki bütün kemiklerimiz bu oyunda kullanılıyor. Diğer oyunlardaki gibi birçok alandaki başarı ve başarısızlığımızı bu çeşitli zarlarla belirliyoruz. Kartlarımızın ise çeşitli kullanım alanları var. Bir kere oyuncular (Oyunculara western bir edayla posse deniyor) kendi destelerine sahip, “marshall” (oyun yöneticisi) ise kendi destesine. Bunun dışında “huckster”ların (Oyunun doğa üstü güçleri olan kumarbazları) da kendi desteleri var. Karakterimizin özelliklerini bile belirlerken bir poker eline başlar gibi desteden kart çekerek yapıyoruz.

Çipler ise oyunculara iyi rol yapma, çok iyi taktik, oyuna güzel katılım gibi durumlarda marshall tarafından ödül olarak veriliyor ve karakterlerinin kaderini değiştirme imkanı veriyor.

Oyuncu karakterinin, sonucunda herhangi tehlikeli durum veya önemli bir kazanç olan herhangi bir harakete yeltendiğini tasvir ettiğinde, karakterin bunu becerip beceremediğini anlamak için bir takım zarlar atar. Karakterin “özellik” (trait)’lerini ve bunlara bağlı “yetenek”(skill)’lerini göz önünde bulundurarak atılan bu zarların toplamı marshall’ın belirlediği veya hazır senaryo oynanıyorsa durumun belirlediği zorluğu geçerse hareket başarılı sayılır. 

Karakterimizin ruhani ve fiziksel sağlık “özellik”leri toplamı “gaz”ını (wind) yani ne kadar sağlam olduğumuzu belirliyor. Karakterimizin “bilgi”, “zeka” ve “algı” toplamı ise “yetenek” (skill) sayısını belirliyor. Yeteneklerimize 1 (yeni başlayan) ila 5 (uzman) arası puanlar vererek bütün bu puanları harcıyoruz. 

Her “özelliğin” kendine bağlı “yetenek”leri var. Ancak bazen “yetenek”leri farklı özelliğin altındaymış gibi kullanabiliyoruz. Örneğin; “tırmanma” yeteneği normalde “atletiklik” altında, ancak marshall “tırmanma” yı “bilgi” özelliğiyle atmanızı isteyebilir. Ne kadar iyi tırmandığın değil tırmanma konusunda ne kadar şey bildiğinin test edildiği durumlarda bu şekilde atılabilir.