Bunların dışında karakterimize seçebileceğimiz bazı “engel”ler (hindrance) ve “üstünlük”ler (edge) de mevcut.

“Engel”ler arasında, sakatlık, kahramanlık (kahraman olmaya çalışmak sizi tehlikeye sokabilir), kötü şans, bakmak zorunda olduğun çocuklar yaşlılar hastalar, okuma yazma bilmemek gibi şeyler mevcut iken “üstünlük”ler arasında da “çok pis bakabilmek”, “çivi gibi sağlam” olmak, “kanun adamı” ve “davudi ses” gibi şeyler mevcut.

Yapacağınız seçimler içinde aslında en önemlisi esrarengiz Vahşi Batı’da nasıl bir karakter olacağınız. Seçenekler geniş, ödül avcıları, pek tabi ki kovboylar, asker kaçakları, silahşörler, “huckster” dediğimiz bu oyuna has kart büyücüleri, kızılderili savaşçılar, şamanlar, gazeteciler, şerifler, çatlak bilim adamları, rahipler, altın arayanlar, salon güzelleri, yılan yağı satıcıları, hatta at arabası şöförü! Artık aklınıza ne gelirse.

Oyunun ana hikayesine gelecek olursak; oyun tarih olarak bizimkine 3 Haziran 1863’e kadar paralel gidiyor. O tarihte Raven olarak bilinen Sioux şamanı Amerika kıtasından beyaz adamı postalamak için “Kıyamet” (The Reckoning) olarak anılan bir ritüel yapıyor. Bu ritüelde kızılderililerin “av alanı” olarak adlandırdıkları ve kötü niyetli manitu’larla dolu ruhani bir boyuta bir kapı açılıyor. “Kıyametçiler” (reckoners) olarak adlandırılan kötü niyetli güçlü ruhlar bizim dünyamıza gelip dünyayı cehenneme çevirmeye başlıyorlar.

Kıyametçilerin mutlak gayesi, dünyayı yaşanamayacak ölü topraklar hale getirmek (Deadlands). Bunun için de insanları korkutarak, sindirerek hayatlarını cehenneme çevirmeleri ve genel korku seviyesini artırmaları gerekiyor. Bunun için her türlü canavarı ve kötülüğü insanların üzerine salıyorlar. Kahraman karakterlerimiz de, bu kötülükle savaşıp insanların kalbindeki korkuyu söküp atarak ve kıyameti geciktirmeye çalışıyorlar.

Deadlands alternatif tarih, western, korku ve steampunk türlerini harmanlamakta o kadar başarılı oldu ki, 8 kere Origins Award ile taçlandırıldı. Klasik, revize klasik, d20, Gurps ve Savage Worlds sistemlerinde tekrar tekrar yayınlandı.

Hikaye Deadlands Noir ile 30’larda kaldığı yerden bu sefer western değil de, karanlık dedektiflik hikayeleriyle devam etti. Deadlands Hell on Earth ise Mad Max vari bir kıyamet sonrası ortamda geçer ve Manitular ve hayalet taşı yine karşımıza çıkar. Son olarak Bilim Kurgu Korku alanında Lost Colony ile karşımıza çıkar. Lost Colony hikayesi Avatar filminin geçtiği ortama enteresan bir şekilde benzer. Burada çok daha önce yazıldığını belirtmek gerek.

Deadlands başlığını sadece masa üstü oyunlarda değil daha pek çok farklı oyun türünde de görebiliriz. Bunların içinde;

• The Great Rail Wars ve Range Wars olarak iki ayrı savaş oyunu,
• Doomtown ve Lost Colony adında iki ayrı kart oyunu
• ve FRAG Deadlands ile FPS temalı board game’i sayabiliriz.

Son söz olarak Deadlands’in oyun dünyasında oldukça önemli bir yere sahip olduğunu ve hobiyle ilgili kişilerin mutlaka göz atması gerektiğini belirtmeliyim.

Hepinize iyi oyunlar dilerim.