Rol Yapma Oyunu Dosyaları – Houses of the Blooded
“Her şey böyle biter. Kan ve acı ve intikam. Fakat, aşkla başlamıştı. Her şey böyle başlar ve her şey böyle biter.”
-Shara Yvarai’nin Büyük ve Korkunç Yaşamı-
John Wick, vaktiyle bir “Anti-D&D” oyun üzerinde çalışmaya başladığını duyurmuştu. Bu oyunda, oyuncular, D&D’deki gibi “kaybedecek hiçbir şeyi olmayan maceracıları” oynamayacaklardı. Ve oyunun “whiff” faktörü düşük olacaktı. Wick’in kendi kelimeleriyle, “yıllardır babanızın ölümünün intikamını almak için peşinde koştuğunuz, nihayet silahsız olarak köşeye sıkıştırdığınız ve elinizle silahla hasmınızın üzerine yürürken zarda bir attığınız için tüm hikayenin yalan olmayacağı bir oyun.”
Houses of the Blooded, Atlantis-öncesi kurgusal bir ırk olan Venlerin, onların Shanri yani düşman adını verdiği dünyada geçen zamanlarını konu alıyor. Ve oyun, Venlerin tarihsel veya mitik yaşamlarını değil, kurgusal yaşamlarını yani onların beyaz seri kitaplarındaki ve operalarındaki yaşamlarını konu alıyor. Ve bu oyunda sıradan Venleri oynamıyoruz: Aristokrat Venleri konu alıyor oyunumuz. Yani kaybedecek hiçbir şeyi olmayan adamlardan ziyade; kaybedecek köyleri, şehirleri, toprakları, büyük ihtimalle bir eşi ve çocukları olan, bunun yanı sıra da kazanacak çok şeyi olan Venleri oynuyoruz.
Oyunda oynadığımız karakterler altı soylu aileden birine mensup olabiliyorlar. Bu ailelerin her biri, Venlerin kutsal gördüğü hayvanlardan birini kendi ismi olarak kabul etmiş halde: Ayı Evi, Geyik Evi, Şahin Evi, Tilki Evi, Yılan Evi, Kurt Evi. Bütün bu evlerin, kendilerince daha üstün olduğu özellikleri var. Ayılar kuvvetliyken, Geyikler kurnaz, Şahinler cesur, Tilkiler güzel, Yılanlar arif ve Kurtlar yiğit.
Fakat oyuncular, karakterlerinin bağlı olduğu evi seçemiyorlar. Karakterlerin anne ve babasının hangi eve ait olduğunu zar belirliyor ve karakter de annesinin ya da babasının evini tercih ediyor. Çünkü “kimse ailesini seçemez”.
Bazılarının sevmeyeceği bir şey daha: Tüm Venlerin bir zayıf noktası vardır. Oyunda karakterinizi yaratırken kendinize zayıf olduğunuz bir erdem seçiyorsunuz ve o erdeminiz asla ve asla sıfırın üzerine çıkamıyor. Hayır, asla… Dünyanın en epik insanlarından biri olduğunuzda bile. Asla. Nokta.
Karakterinizi yaratırken kendinize seçtiğiniz ismin ve bu ismin anlamının da önemi var. Çünkü isminizin anlamını, zar atarken bonus zar olarak alabiliyorsunuz. Örneğin isminizin anlamı “herkesin sırrını bilirim” ise, sırlarla ilgili bir hadise olurken isminizin anlamını çağırıp, bonus zar alabilirsiniz. Ve oyunda yalnızca bir isminiz yok.
Ayrıca karakter yaratırken karakterinize bir de aspect denen özellikler yazıyorsunuz. Bunlar çeşitli şeyler sırasında kullanabildiğiniz, size bir takım zar bonusları sağlayan karakter özellikleri. Örneğin “dürüst gözler” özelliğiniz var, birini söylediğiniz şeyin doğruluğuna inandırmak istediğinizde bu özelliği çağırıp, bonus zar alabilirsiniz. Fakat dikkat: Yazdığınız her bir aspect, size karşı kullanılabilir .
Karakter yaratımının bir başka parçası da kendi yönettiğiniz vilayetinizi oluşturmanız. Bu alana kattığınız her bir alan size bir kaynaktan üretmenizi sağlayacak. Bu sayede oyun, sadece bir rol yapma oyunu değil, ayrıca senelik planda oynanan bir strateji oyununa da benziyor. Zira oyun sırasında her sene yapılabilen “mevsimlik aktiviteler” var. Ve bu yaptığınız aktiviteler oyun içindeki gidişatı, doğal olarak, etkiliyor. Her mevsim aktivitesi, kaynaklarınızı toplama, ortaya çıkan sorunları çözme, birimlerinizi gerekli işlere gönderme gibi şeyleri kapsıyor. Oyun açısından bakılınca, bu, oturum dışı zamanlarda karakterinizin ne yaptığı sorusunun cevabı gibi düşünülebilir.
Oyunda, karakterinizin giydiği giysilerin renklerinin bir anlamı dahi mevcut. Örneğin kahverengi “sizin oyunlarınızı oynamam”, kırmızı “yolumdan çekil” anlamlarını taşıyor. Bir de tabii hiçbir Ven’in kendi arzu ve isteğiyle siyah giymemesi gibi bir durum söz konusu. Çünkü siyah geçmişinizde utanılacak bir şey yaptığınız anlamını taşıyor: “utancımla örtüldüm”. Ve bir Ven asla ve asla, ne olursa olsun sarı giyinmez. Çünkü o deliliğin ve hastalığın rengidir. Yasak renk.
Ven toplumunda yedi temel kural vardır. Tüm Ven “adalet sistemi” yedi kural üzerine kuruludur. Ve bu kurallara asla uyulmaz. Uyulur görünülür ama uyulmaz. Bu yedi temel kural, Vampire: The Masquarade’deki “gelenek”lere benzer: “Kurallar herkesi bağlar”, “Hiçbir Ven cinayet işlemez”, “Sahip olduğun, senindir”, “Sözlerin senindir”, “Hiçbir Ven sihirle uğraşmaz”, “Hiçbir Ven savaş yapmaz”, “Ceza, suça uymalıdır”.
Bu kurallardan ikisine değinmekte fayda var: Biri “Hiçbir Ven cinayet işlemez” ve diğeri de “Hiçbir Ven sihirle uğraşmaz”.
Venler birbirlerini öldürüyorlar. Hem de acımasızca. Fakat bir Ven’i öldürmek demek, onun en büyük haklarından birini, Suaven olma hakkını elinden almak demek. Bir Ven, “yaşamının sonu”na ulaştığında, etrafında kozamsı bir şey oluşur ve daimi olarak rüya gördüğü bir uykuya yatar. Bu hale Suaven denilir ve Venler bu haldeki Venlere taparlar. Bu tapmaya “adama” adı verilir. Suavenler ise kendilerine tapan Venlere çeşitli “kutsama”lar bağışlayabilirler.
Venler sihirle uğraşıyorlar. Hem de umursamazca. Bütün yasaklığına ve dünyayı şu anki yıkılmış haline getiren şey sihirbaz-kralların kan sihri olmasına rağmen, daha da güçlenmek, güçlerini pekiştirmek, arzularını elde etmek için sihir kullanıyorlar.
Bu iki kural bize Venlerle ilgili olarak şunu net olarak söylüyor: Kimse bilmediği müddetçe, mesele yok. Birinin ölümü kaza gibi görünüyorsa, mesele yok. Kimse sizin sihirle uğraştığınızı ispatlayamazsa, mesele yok.
Houses of the Blooded, pek çok diğer oyunda bulamayacağınız bir takım şeylere sahip. Bunlardan biri ve belki de en önemlisi detaylı aşk kuralları. Bir aşk ilişkisine başlamanın belli bir protokolü vardır. Ve biriyle bir aşk ilişkiniz varsa, bu oyuna yansır ve karakterinizi etkiler. Karakter kağıdınız altındaki Romance başlığının altına yazabileceğiniz bir ilişkiniz varsa, bu ilişkiyi, uygun durumlarda bir aspect olarak kullanabilirsiniz.
Uzunca sayılabilecek bir şekilde Venlerden, onların hayata bakışından ve yaşayış tarzlarından bahsettim. Belki son olarak sisteminden bahsetmeliyim ki hayal kırıklığına uğramayasınız.
Houses of the Blooded, narrativist eğilimli bir oyun. Başarısız olma ihtimaliniz bulunan bir riske giriştiğinizde, elinize (karakterinizin özelliklerine bakarak) bir kaç d6 alıyor ve bunları atıp, toplamda 10’u geçmeye çalışıyorsunuz. Eğer 10’u geçerseniz, riskin sonucunda ne olduğunu söyleme hakkınız bulunuyor. Eğer başarısız olursanız, oyun yöneticisi riskin sonucunun ne olduğunu söyleme hakkına sahip oluyor. Ayrıca bir de wager diye bir hadise var: Diyelim ki elinizde 8 zar var, bu kadar zarı attığınızda, 10’u geçeceğiniz kesin. Bu 8 zarın 3’ünü kenara wager olarak ayırıyorsunuz, ve geri kalan 5 zarı atıyorsunuz. Eğer attığınız zarlardaki sonuç 10’u geçerse, kenara ayırdığınız her bir zar için sonuca bir detay daha ekleyebiliyorsunuz.
Venler fazla tutkulu ve çok ağır yaşam protokollerine sahip varlıklar. Oyunla ilgili o kadar önemli ve çekici detay var ki bir noktadan sonra burada anlatmak çok güç hale geliyor. Bu yüzden, bu oyunun PDF’ini alın. Dört yüz küsur sayfalık bir kitabın PDF’ine 5 dolar vermek, abartı sayılmaz. Alın ve okuyun. Venlerin dünyasını ve yaşayışlarını daha iyi kavrayacağınıza emin olabilirsiniz.
“Oyun bu kadar politik temelliyse aksiyon yok mu?” diye sorabilirsiniz. Eğer isterseniz, oyun size aksiyon da verebilir. Bunun için uygun. Örneğin topraklarınızdaki canavarları temizlemek üzere adamlarınız ve arkadaşlarınızla kendinizi yola vurabilirsiniz. Ya da büyük gizli savaşlara katılabilirsiniz. Veya belki salon düellolarında kendinizi ispatlayabilirsiniz.
Fakat bu oyunu kiminle oynadığınıza dikkat edin: Munchkin oyuncular, tüm deneyiminizi mahvedebilir…
Konuk Yazar: Gökçe Ozan Toptaş
Künye | |
---|---|
Tasarımcı: | John Wick |
Yayıncı Kuruluş: | Wicked Dead Brewing Company |
Sistem: | Kendine Özgü |
Çıkış Tarihi: | 2005 |
Tür: | Politik Yüksek Fantezi |