Öykü Tohumları

Burada, kitaptaki kurgu ve hikâye temeli olabilecek örneklerden sadece iki tanesini yazacağım.

Salgın

1793’de, şehirde ülke tarihindeki en büyük sarıhumma salgını baş gösterir. 5000’den fazla insanın öldüğü bu hastalığı şehre mültecilerin getirdiği ve sivrisinekler ile virüsün hızla yayıldığı sanılmaktadır. Günümüzde ise son bir haftada bir düzine insan sarıhumma hastalığına yakalanmıştır. Avcılar, olayı araştırdıklarında bu insanların hepsinin vampir saldırısı kurbanı olduklarını fark eder. O yıllarda yaşamış bir vampir, uzun bir uykudan uyanmış ve bugün tekrar hastalığı bulaştırıyor olabilir mi?

Ruh Yiyen

Şehirdeki lüks restoranların birinin müşterilerinden her yıl birkaç tanesi kabuslar görerek yavaş yavaş delirmektedir. Kabuslarında, canlı canlı yendiklerini gören bu müşteriler sonunda tamamen benliklerini yitirmektedir. Avcılar araştrırmaları sonucunda restoran sahibinin bir cadı olabileceğini ve yemeklere karıştırdığı muskalar yoluyla müşterilerin ruhlarını tükettiğini fark ederler. Bu işi durdurmanın tek yolu ise başka bir büyücüden, belki de geçmişte çok canlarını yakan bir başka cadıdan yardım almak olabilir.

RYO Öğretmek için Birebir

Oyunun benim gözümde en güzel yanlarından biri de şu; RYO’lara tamamen yabancı insanlara tanıtım oyunu oynatmayı düşünüyorsanız Hunter the Vigil bu iş için biçilmiş kaftan. Oyuncular normal insanları oynayacakları ve oldukça basit bir zar sistemi (her şey için d10) kullanacaklarından, sistemdir, zar atmadır bu tarz işlere alışmakta hiç zorlanmazlar. Yine, düz insanları canlandıracakları için rol yapmakta da herhangi bir zorluk yaşamazlar. Bir de atmosferi güzel yakalarsanız ve onlara, her şeyin normal dünyaya aşırı benzediği bir oyunda “etrafta garip şeyler olduğu” hissini yaşatırsanız sizden iyi GM olmaz. İnanın, HtV ile daha önce RYO oynamamış 4-5 gruba RYO tanıtım oyunu oynattım ve hepsinin gözlerinde de “biz bu işi sevdik” bakışını yakaladım.

GM’liğe yeni başlıyorsanız, HtV kural kitabında geçen birçok kurgu önerisi size çok yardımcı olarak. Bunun dışında HtV için yayınlanan, her biri yaklaşık 15-20 sayfalık birkaç “tek oturumluk tam oyun” da bulunuyor. Bunlara da göz atabilirsiniz. Vampir, kurt adam, cadı ve seri katil avcılarının dünyasını daha da derinden keşfetmek isteyenler için de bir dolu ek kitap bulunuyor, HtV ana kitabı size yetmezse bunlara da dadanabilirsiniz. (Özellikle seri katiller üzerine olan “Slashers”, çok çok güzel bir ek kitap.)

Ben kişisel olarak bu tarz, dedektiflik yönünün ağır bastığı oyunları çok severim. Bir oyunun içinde bilinmeyeni araştırmak ve sonunda, canavarlar tarafından köşeye sıkıştırıldığımda çaresiz kalıp silahımı deli gibi ateşlemek varsa o oyun benim için en iyisidir. Siz de benzer düşünüyorsanız ve daha önce denemediyseniz, azıcık Hunter the Vigil okumanızı ve oynamanızı şiddetle öneririm.

Nöbetinizde başarılar…