Hadi Yavrum At Bi’ Gandalf!

The One Ring’i muadillerinden ayıran bir diğer özellik ise; oyunda kullanılan zar sistemi. Oyun sırasında altı tane 6 yüzlü ve bir tane 12 yüzlü zar kullanılıyor. Altı yüzlü zarlara (d6) “Başarı Zarı” (Success Die) ismi verilirken, 12 yüzlü zara (d12) “Beceri Zarı” (Feat Die) deniliyor. Standart d6 ve d12 kullanmak yerine sistemin kendisine özgü zarlarını kullananlar, bu zarlarda bazı değişiklikler fark edecektir; çünkü One Ring’de d12’te sırasıyla 11 ve 12 sayıları yerine zarda “Eye of Sauron” ve “Gandalf” gelme ihtimalleri var. Tahmin edilebileceği üzere, “Eye of Sauron” hiç iyi bir zar sonucu değil; çünkü 1 ile 10 arasındaki bir artı kazanmanızı beklerken Eye of Sauron’la karşılaşırsanız, zarda 0 atmış kabul ediliyorsunuz ve yüksek ihtimalle başarısız oluyorsunuz. Bu da başınıza kötü şeylerin geleceğinin habercisi. En iyi ihtimalle “Senin üzerinde göz var. Ondan başaramadın” esprisi yapacak oyuncularla karşılaşabilirsiniz. Zarda “Gandalf” gelmesi ise falda ak sakallı dede görme etkisine oldukça benzer; çünkü zarın atılmasına sebep olan olay ne olursa olsun, eğer “Gandalf” atarsanız o işi başardığınız anlamına geliyor. Loremaster tarafından atılan zarlarda ise durum tam tersi. Eğer hikaye anlatıcısı karanlığın hizmetkarları adına bir zar atıyorsa, “Eye of Sauron” onların kritik başarı şansı yakalamasını sağlıyor.

Oradaydık, Şimdi Buradayız

Oyunu diğer sistemlerden ayıran küçük; ama benim dikkatimi çekip beğenimi kazanan bir diğer özellik ise, “Standing” / “Muhafaza Etme” bölümü. Çok kısaca açıklayacak olursak; bu mekanikte evini, yurdunu terk eden karakteriniz, geri döndüğünde halkı tarafından unutulmuş olabiliyor. Elbette ki bunun tam tersi de mümkün. Tahminim o ki sistemin yaratıcıları, Hobbit’te  “Geri döneceğimin garantisini verebilir misin?” diyen Bilbo’ya “Bunun garantisini veremem; fakat geri döndüğünde bambaşka biri olacağının garantisini verebilirim.” şeklinde yanıt veren Gandalf’ın cümlesinden etkilenip böyle bir mekaniği oyuna eklemeyi uygun görmüşler. Nitekim, Tolkien’in eserlerinde evine döndüğünde bambaşka kişiler haline gelmiş karakterler hiç de az değil. Kaybolduğu düşüncesiyle tüm eşyaları satılığa çıkartılan Bilbo’dan tutun da döndüğü maceraların sonunda kral olan Aragorn ve Thorin gibi, oyunda canlandırılan karakterlerin de toplum içerisindeki konumları maceralar sonucunda değişiyor. Bu gibi özellikler, oyuncuyu gerçekten bir Tolkien romanında yaşıyormuş gibi hissettiriyor.

The One Ring’in temelini oluşturan, bir nevi Oyuncunun El Kitabı görevi gören kitabın adı ise “Adventure Book”. Oldukça güzel, okunaklı ve son kullanıcı düşünülerek tasarlanıp hardcover basılmış bu kitap 192 sayfadan oluşuyor. Sistem tanıtımının haricinde örnek karakterler ve Orta Dünya’nın kuzeyini anlatan haritalar içermesinin yanı sıra sayfalar arasında sıklıkla illüstrasyonlar da mevcut. Kişisel görüşüm ise çizimler her ne kadar insanı kendine hayran bıraksa da sistemin yaratmaya çalıştığı “bir Tolkien romanı içerisinde gibi hissetme” amacına pek ulaşamamış. Bir masaüstü oyun kurulumu için oldukça başarılı da olsalar, Tolkien’in yarattığı büyülü gerçekliğin tarzının biraz dışında olduklarını söylemek haksızlık olmayacaktır.

Sonuç olarak, Tolkien külliyatını seven, masaüstü rol yapma oyunlarıyla içli dışlı olan ve birden fazla sistem bilenlerin öğrenmekte zorluk çekmeyeceği; fakat daha önce Tolkien’e ve/veya masaüstü rol yapma oyunlarına uzak olanların ise pek de kolay ısınamayacağı bir sistem izlenimi sunuyor The One Ring. Yönetmen Peter Jackson, Yüzüklerin Efendisi üçlemesinden sonra elini Hobbit’e de atmışken, Orta Dünya özlemi çeken tecrübeli oyuncuların göz atmayı deneyebileceği, sistem repertuarına farklı tatlar katmak isteyenlerin ise kesinlikle denemek isteyeceği bir sistem.