İletişim

Insan üç boyutlu duymaya alışıktır ve masabaşında 4 kişi aynı anda konuşsa da sesler farklı yönlerden geldiği için ayırt etmek mümkündür. İnternet aramalarında bu imkan yoktur. 4 kişi aynı anda konuşunca hoparlörden çıkan ses çamur olur. İnsanların sırayla konuşmayı öğrenmesi, ses ayarı yapmayı becerebilmesi gerekir.

Teknik altyapı da çok önemli. 100 TLlik mikrofonlu “oyuncu” kulaklığındaki mikrofonun kaydı bile pilli radyonun sesi yanında zabıta telsizi gibi kalıyor; çünkü kayıt kalitesi zabıta telsizi gibiyse ne Skype ne ses kartı o kayıtı düzeltemez. 15 TLlik kulaklık ve 60 TLlik mikrofon almak, aslında herkes için daha iyi. İnternet hızı da Skype kaldırsın yeter, diğer aktiviteler o kadar hız kasmayacak.

Oyun Deneyimi

Üçüncü boyut her daim lazım olan bir özellik değil, ama zaman zaman eksikliğini hissettiriyor. Masabaşı deneyiminin sözlü iletişim yanında pek çok başka imkanı var ve imkanların varlığı varsayım olarak RYOların evriminde rol oynamış. Kurallar, oyun motoru, yaratık tasarımları gibi soyut fikirler yerleştikten sonra, oyunun en baştan “Peki bu oyun internete nasıl yansıyor?” diye bir daha düşünülmesi ve ona uygun bir baskının yapılması lazım. Şu an bu fikri kimse kullanmadığı için, yazılan programlar ve uygulamalar mümkün olduğunda masabaşı imkanlarını sunmaya odaklılar.

Kayıt ve Yayın

Bütün olay zaten sayısal veri üstünden döndüğü için yayın kayıt almak ve yayın yapmak çok kolay. Biz haftalık oyunlarımızı her cuma saat beşten itibaren yaynlıyoruz ve kayıtları Youtube kanalına koyuyoruz.

Doğaçlama yayın çok kaypak bir mevzu. Asla olması gerektiği gibi olmuyor. Oynayan grupların youtube videolarına bakıp “Biz de böyle eğleniyoruz. Biz de yayın yapıp POPİFEYM olalım!” diye düşünmek biraz hatalı, çünkü onlar da aslında kafalarında belirledikleri oyunu oynayamıyorlar, fakat “yanlış” oynadıkları oyun, milletin izlemeye meyyal olduğu cinsten olduğu için yayınları tutuyor.

Bizim derdimiz popifame değil de insanlara uygulamalı örnek videosu oluşturmak olduğundan izleyen olmadığı halde düzenli kayıt alıyoruz.

Masada da en az bu kadar “RAEG!” oluyor. Beklentileri düşük tutarsak internetten oynamak çok güzel.

Özel Not

Ben bunu yazarken; WOTC’nin Virtual Tabletop lisans anlaşması hala basın açıklamasıydı, ondan kısaca değinip geçmiştim.  Geçen gün ürün kapasiteyle Steamde satışa çıktı. Bu vesileyle az daha detaylı değinmeye karar verdim.

WOTC, 5e lisansını çok agresif bir şekilde koruyor. Yakın zamana kadar internette bol otomatik karakter yaratma uygulamaları vardı. Karakter yaratımının otomatik olması için lisanslı bazı içeriğin (en azından karakter özelliği isimlerinin) karakter yaratıcı uygulamanın kodu içine yazılması gerekir. Bu da telif hakkı ihlalidir. İhlalci uygulamaların hepsini tek tek bulup kapattırdılar.  Şu anda Virtual Table, otomatik olarak lisanslı içerik kullanan tek uygulama. Bu da oyunun amelelik içeren kısmının hızlı hızlı halledilmesine imkan veriyor.

Roll20 öğrenmesi zor ama kullanması kolay bir “freemium” platform. Otomasyonun oyuncu tarafından ayarlanması, gereken bilgilerin de resmi kural kitaplarından bakılması lazım. Hakkıyla kullanmak için  alışmak gerekiyor. Buna karşın bütün popi oyunları oynatacak esneklikte.

DnD 5e oynayacaksanız parayı basıp Virtual Tabletop alabilirsiniz, hem tam otomatik, hem baya janjanlı. Üstelik üç boyutlu grafiği neyin var. Ama gördüğüm kadarıyla çok şuursuzca pahalı. Baya EA usulü DLC felsefesi ile satılıyor. Çok daha az parayı R20 ve BTye verseniz, daha mutlu olabilirsiniz.

*DND 5E sistemiyle Hoard of the Dragon Queen macerasını biraz oynadık, sonra ben kendi maceralarımı uydurmaya başladım.

Şurdan izleyin: http://www.twitch.tv/kahramangiller
*LaklakRP; oyuncuların Oyun Yöneticisini kafasında kurduğu kurguyla alakası olmayan konuşmalarla bol bol zaman harcadığı oyun cinsidir.