Wizards’ın goblin’lerle ilgili çok güzel bir örneği vardı. Özetle şunu söylüyordu;

“Ara sokakta yürürken, elinde sustalı olan 13 yaşındaki bir çocuğun yolunuzu kestiğini düşünün. O bıçağı size saplamadan, çocuğu haklayıp haklayamayacağınızı düşünürken, arkanızdan üç tane daha elinde aynı bıçaktan olan çocuğun çıktığını farz edin. Bir tarafınıza zarar verecekleri ve cüzdanınızı alacakları kesin gibidir.

Aynı çocuklardan onlarca olduğunu ve dar bir vadiden geçerken kayaların üzerinden, ellerinde oklarla çıktıklarını düşünün. Onlarla anlaşma şansınız pek yoktur ve sadece üstünüzdekileri vermenizin yetmeyeceğini, size zarar verirlerse daha çok keyif alacaklarını tam o anda anlarsınız. İşte goblinlerin hissettirdiği duygu böyledir.”

Ben Wizards’ın örneğini bir adım daha ileriye götürerek, konu ile ilgili olarak Sineklerin Tanrısı isimli kitap ve filmi öneririm. Küçük çocukların adada mahsur kaldıklarında nasıl vahşileşip, kokuşmuş bir domuz kafatasına tapmaya başladıklarını, iri yarı olanların diğerlerini avladığını göreceğiniz bu kitap ve film, goblinleri anlamınızı sağlayacaktır.

Açıklamalara gelirsek, goblinler türlerinin en ufak tefekleridir, boyları bir halfling kadar olabilir. Ancak onlar kadar tıknaz değil, daha incedirler ve kolları daha uzundur.

Tüm goblinsoyları gibi acımasızdırlar ve en temel özellikleri “korkak ve sinsi” olmalarıdır. Ancak buradaki korkak kısmını açmak gerekiyor. Goblinler sayı üstünlüğü bariz ellerinde olmadıkça ve pusu kurma şansı olmadıkça savaşmazlar (köşeye kıstırılıp savaş yada öl durumuna gelmedikçe). Bunu korkaklık olarak görmek yerine, akılcı bir taktik olarak görmek gerekir. Şu şekilde düşünelim:

Büyük ırkların, vahşi yaratıkların ve büyülerin olduğu bir diyardasınız. Küçük ancak kalabalık bir halk olduğunuzdan, bunlara meydan okumak anlamsızdır. Nice büyücü, onlarca goblini parmaklarının tek hareketi ile öldürebilir. Pençelerinin savurmasıyla bir kaç goblini rahatça öldürecek yaratıklar, goblinlerin bıçaklarının ve mızraklarının kolayca işleyemeyeceği savaşçılar ya da kalın derili yaratıklar vardır. Bunları düşünecek olursanız, kalabalık olmanın ve sinsice saldırmanın korkaklıktan kaynaklanan tercih değil, hayatta kalmak için zorunluluk olduğunu görebilirsiniz.

Kalın derili ve elinde üç goblin büyüklüğünde bir sopa olan tepe devi korkunç bir rakiptir. Ancak yirmi otuz tane goblin, yüksek duvarların yada ağaçların üzerinden aynı anda ok atmaya başladıklarında, illa ki o deve göz açıp kapayana kadar belirli bir hasar verirler ve biraz da şansla yarım dakika dolmadan, pek az kayıpla o devi yenebilirler. Yada bir büyücü, hazırlıklı değilse arkadan üzerine atlayan üç goblinin bıçakları ile kolayca halledilebilir.

Bu yüzden, oyunlarda goblinleri kullanırken düşük seviye oyuncuların kesmesi için koyulmuş yaratıklar olduğu izlenimine kapılmayın. Dört kişilik standart bir parti düşünelim (dwarf fighter, human cleric, elf wizard ve halfling rogue) bu partiye beş altı goblin asla saldırmaz. En az on goblin bir araya gelirse, zırhlı karakterlerin, büyücü olduğu belli tiplerin olduğu partiye saldırırlar. Bu yüzden oyuncuların üzerine tek tük goblinlerin gelmesi doğru değildir.

Ayrıca, küçük boylarını avantaja çevirebilecek olan dar girişlere sahip mağaraları tercih ederler. Öyle ki; kaçarlarken, başka ırkların takip edemeyeceği bir girişi varsa, bu goblinler için mükemmel bir yerdir. Ayrıca tüm goblinsoylarının güneş ışığını ve aydınlık yerleri sevmediğini belirtelim.

Yine tüm goblinsoyları gibi, bulabildikleri her şeyi (akıllı canlıların eti dahil) yerler. Büyük gruplar halinde, mağara ya da yer altı tünellerinde yaşarlar. Genellikle en az bir tane, büyük bölümün (çoğunluğun uyuduğu, yediği ve yaşadığı) bölme vardır. Sadece lider ve şamanların ayrıca kendilerine ait bölmeleri ya da odaları olabilir. Kurt yada worglar, sıklıkla evcil hayvan olarak beslenir ve binek olarak da kullanılır.

Bu liderler sıklıkla daha büyük diğer goblin türleri ya da başka kuvvetli yaratıklar olabilir. Eğer lider bir başka goblin ise, muhtemelen daha akıllı güçlü ya da tamamen şans eseri lider olmuş bir karakter olabilir. Goblinler oldukça kolay bir şekilde yönlendirilebilirler ancak uzun süreli olarak kontrol etmek ve disipline etmek çok zor olabilir.

Goblinlerde Din

Irkın esas tanrısı, ironik bir şekilde Türkçe isim alan Maglubiyet’tir. İşin o kısmının tartışmasını başka tarafa bırakırsak, Maglubiyet özellikle de ork, cüce ve biraz da elf tanrılarının düşmanıdır. Goblinlerin başka kötücül tanrılara hizmet ettiği de, sıklıkla görülür. Zaten goblin dini de çok karmaşık değildir.

Fakat yakın dönemde Maglubiyet’in Bane tarafından öldürülüp, portfoliosunun Bane’e geçtiği yazılıyor. Eğer oyunlarda Bane’i kullanmak isterseniz, bu tanrıya ait tapınak ya da komutanların, civarında goblin yerleşimleri bulundurmanız yerinde olacaktır.

Bundan başka Khurgorbaeyak isimli goblin tanrısı da (esir alma, baskılama ve moral tanrısı) goblinler tarafından tapınılır.