Vampire: the Masquerade vs Vampire: the Requiem – Maskeli Baloya mı Gidelim? Ağıt mı Yakalım?
Zindanlar ve Ejderhalar’dan sonra, Masaüstü Rol Yapma Oyunu denilince akla gelen ikinci isim World of Darkness’tır (WoD). 1991’de Gotik akımın ayak seslerinden olan Vampire The Masquerade 90’lı yıllar boyunca alternatif bir evren olarak, gittikçe gelişerek televizyon dizilerine, bilgisayar oyunlarına ilham olacak kadar popülerleşir. Werewolf: The Apocalypse, Mage: The Ascension ile beraber World of Darkness’ın en has üç oyunundan biri. 2004 yılında, WoD oyunlarına “kıyamet senaryoları” yayınlayarak bitirdiler fakat bu bir veda değildi. White Wolf’un yeni projesi, yeni bir World of Darkness evreni yaratmaktı. “New World of Darkness” ve yeni Vampire: The Requiem önceki seriye göre çok farklıydı, bu hayranlar arasında bir uçurumun ortaya çıkmasına yol açtı. Yeni kural sistemi çok daha akıcı ve hızlıyken, evrende çok köklü değişikliklere gidilmişti. Bu olayların 2004’de olduğunun altını çiziyorum. Şaşırmamak elde değil, hala gideceğiniz herhangi bir convention’da yeni-eski tartışmaları dönüyor (eskisi kadar olmasa da).
White Wolf ve Onyx Path şirketlerinin el değiştirmesiyle nWoD oldu size Chronicles of Darkness. White Wolf “Classic World of Darkness” kitaplarına devam edecek, Onyx Path ise Chronicles of Darkness’ın yayıncısı olacak. Bu konuyla ilgili buradan bilgi alabilirsiniz. E, madem ki ikisi de devam edecek, yeni kitapları çıkacak, yeni içerik gelecek, o zaman hangisini oynamalısınız? Hangisi size daha uygun ona karar verebilmek için bir karşılaştırma yapmak lazım? Yazımda hangisi daha iyi muhabbeti yapmayacağım. Böyle bir karşılaştırma tabii ki yapılabilir ama bu “orijinal-devam” ilişkisinden değil, iki farklı oyun olarak incelenmesi gerekir.
Oyunların İsimleri ve Konuları
Kitabı elinize alıyorsunuz (veya PDF’i açıyorsunuz), orada kocaman oyunların adı yazıyor. İsimler, aslında oyunları çok güzel açıklıyor. Evet, bu bir vampir oyunu fakat ipucu, başlığın kalanında. Birinin adı “Maskeli Balo”, diğerinin adı “Ağıt”. Yani adamlar daha ne kadar altını çizebilir ki? İncelemeye başlamadan önce oyunların ne temsil ettiğini, World of Darkness oyunlarının nasıl olduğunu açmak istiyorum.
World of Darkness oyunları, Zindanlar ve Ejderhalar gibi çoğunlukla dövüşelim, büyülü eşyalar bulup, günü kurtaran efsanevi kahramanlar olalım oyunu değil. Diyebilirsiniz ki; biz rol yapmaya ağırlık veriyoruz, demek istediğim Zindanlar ve Ejderhalar’da rol yapılmıyor değil. World of Darkness “oyun” mantığını sorgular. D&D’de “level, hit point” vb. kurallar var. Eğer karşınıza çıkan tüm engelleri geçerseniz, bir gün son seviyeye ulaşıp, karakterinizin adını altın harflerle o diyarın tarihine yazabiliyorsunuz. WoD, öyle değil. Geceleri yürüdüğünüz sokakların gölgelerinde daima sizden daha güçlü bir tehdit, zayıf anınızı kolluyor olacaktır. Level yok, Hit Points yok. İnsan bir karakter yaralandığı zaman gerçek hayatta olan sürede iyileşiyor.
Vampir misin? Dertli Misin?
Vampirler bu evrenin canavarlarından, yani o gölgenin içindeki bir dehşetlerden bir tanesi sizin karakteriniz. The Masquerade’de güçlü, zeki ve şanslı bir vampirseniz maskeli baloda kendinize güzel bir yer edinip, ölümsüz hayatınıza bir anlam katabilirsiniz. Canavar gibi yaşamak zorunda değilsiniz, insan kılığında yüzyıllarca gizlenebilir Masquerade Vampirleri. Eğer bir kişi psikolojik olarak güçlüyse yeni “hayatının” meyvelerini hiç korkmadan yiyebilir. The Requiem’de ise Vampir olmak, yanında gerçekten bin bela getiriyor. Requiem’deki vampirlerin dertlerini anlatacağım, bunların Masquerade’deki vampirlerde olmadığının altını bir kez daha çiziyorum.
Öncelikle Requiem’deki Vampirler birbirlerini gördükleri zaman içlerindeki canavara kontrolü kaybedebiliyorlar, bu parkta gezen iki köpeğin birbiriyle karşılaştığı zaman olan tepki gibi. E deliren bir vampirin sağı soğu belli olmayınca etrafa saldırabiliyor, masumlara bir şey olursa bu psikolojilerinde ağır bir iz bırakabiliyor. Yıllar geçtikçe vücutları güçleniyor amma ve lakin daha güçlü kan aramaya başlıyor. Daha güçlü kan bulmak çok zor, Masquerade’de Vampirler durdukları yerde daha güçlü kana ihtiyaç duymuyor. On insan gücünde de değil Requiem vampirleri. Masquerade vampirleri her konuda daha kudretli ve kabilyetliler. Bir de Strix adı verilen, garip hayaletimsi varlıklarla uğraşıyor bunlar, bilinmeyen bir düşmanları var.