Bu yazı dizisinin ilk kısmında da söylediğimiz gibi temel amacımız, D&D’ye ya da D&D bilenler için 5. edition’a yeni başlayanlara; Dungeons & Dragons Sınıfları’nın ve onlara ait olan alt sınıfların ne olduklarını tanıtmaktır.

Bu yüzden sınıfın ne olduğu ile başlayıp, alt sınıfların birbirlerinden farklılaştıkları yerleri belirgin hale getiriyor olacağız. Ayrıca popüler kültürün farklı yerlerinden örneklerle de, konunun anlaşılırlığını arttırmaya çalışıyor olacağız.

Paladin

Paladin sıklıkla anlaşılması güç bir sınıftır. Zira adanmışlık ile salaklık nedense bizim gibi, çakallığın prim yaptığı görece az gelişmiş ülkelerde karıştırılıyor. En paladin ruhuna sahip olması beklenen yüksek inanç sahibi kişilerin, kendi keselerini doldurup, hayatlarını hiç riske atmadıklarını gördükçe kafalardaki paladin imajı “o fikir ve inanca ölümüne bağlı, yüksek ahlak sahibi, örnek ve ağırlık merkezi oluşturan karakter” temalarından çıkıp “salak lan bu, öyle mal gibi ölüme gider ancak” şekline bürünüyor. Bu yüzden de ortalama Türk oyuncusuna paladinin itici geliyor olması sıklıkla görülmektedir.

Bir önceki yazımızda, Barbarlığın seçilebilir sınıftan çok kişinin tüm yaşamına etki eden bir kültür olduğunu söylemiştik. Paladinlik ise bunun daha derin bir halidir. Paladinler, yüreğinde o inancın ve yönelimin çağrısını duyan az sayıdaki insanlardan birisidir. Ayrıca çok sıkı dövüş ve fiziksel yönü de olduğu için bu çağrıyı duyanların tamamı da bu sınıfa zaten geçemezler.

Ek olarak paladinlerin kendi düsturları o kadar sıkıdır ki; D&D’nin eski editionlarında paladinlerin multi-class olarak diğer sınıflara geçmelerinin önünde bile engeller vardı. Zira bunun yapılması, paladinliğin ağır yükümlülüklerini belirli süreler için bile olsa bırakıp, diğer sınıfın gereksinimleriyle ilgilenmek anlamına geliyordu.

Bu yüzden paladinin, oyunun içindeki muhtemelen en önemli sınıf olduğu gerçeğinin atlanmaması gerekiyor. Hareket alanı en dar sınıf olacağı için, oynaması (özellikle hakkını vererek oynaması) oldukça zordur. Çünkü; sıklıkla ikilemlerle karşılaşacaktır ve DM ile diğer oyuncular paladini ayrı yere konumlandırmazlarsa, oyun uzun vadeli gitmeyecektir.

Sınıfın ne olduğu konusuna gelince, eskinin bilinen “düz-sade” paladini şu anda alt sınıflardan Devotion’da kendini gösteriyor. Diğer ikisinin davranış kalıpları biraz daha farklı olabiliyor. Bu yüzden alt sınıflarda onlara değineceğiz. Yine de şu unutulmamalıdır, paladin dövüşçü sınıflardan biri olsa da kazandığı yeteneklerin tamamına yakını büyülü (ilahi bir kaynaktan gelen) özelliklerdir. Bu ilahi kaynakla bağını kaybederse yani tanrısından uzaklaşır ya da tanrısız olup adanmış bir paladinse de kendi yolunu terk ederse tüm bu özellikler gider, elde hiç bir özelliği olmayan bir adam kalır.

Oath of the Devotion

Dürüstlük, cesaret, şefkat, onur ve görev. Devotion paladinleri tanımlayan temel özellikler işte bunlar. Kısacası Devotion paladinler, en bilindik paladin çeşidini oluştururlar. Bu saydıklarımız zaten en temel şövalyelik ve iyi insan olma erdemleri olduğu için anlaması kolay ancak uygulaması zordur. Düşmanlara karşı bile şefkatli olmayı, başın gitse bile dürüst kalmayı, zayıfları korumak için öleceği belli olan bir savaşa atılacak görev ve cesarete sahip olmayı (aşağıdaki videodaki gibi) gerektirir. Bu yüzden akılcı ve dikkatli oynanmazsa, sıklıkla bu erdemlerin peşinde grubu tehlikeye sokabilir. Bu noktada DM’in de oyunu bu tür paladinin varlığına göre tekrar düzenlemesi gerekecektir.

Diğerlerine göre daha defansif ve iyileşmeye dayalı büyülü özellikler kazanmaktadır.

Kısa bir özetle, paladin temasının kuralcı ve şövalye yönünü temsil eder.

Kime önerilir: Tam anlamıyla paladin oynamak isteyenlere, eski editionlardaki paladin ruhunu tekrar hissetmek isteyenlere, örnek ve seçkin bir karakter olmak isteyenlere.

Irk: İnsanlar, tüm paladin çeşitleri için en yatkın ırk sayılırlar. Devotion paladin, cüceler arasında da görülebilir.

Örnekler: Kingdom of Heaven filminin başrolündeki Balian (ve muhtemelen Kral Selahattin’de), yüksek ahlaki değerleri ile Devotion paladinlere çok iyi bir örnektirler. Çizgi romanlardan Captain America’da çok iyi bir örnektir.